Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biraz uzun ama kesinlikle okunmaya değer bir hikaye...
Soğuk bir ocak sabahı bir adam washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telâşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip gider. Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan yürümeye devam ederek para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hâkim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez ve alkışlamaz. Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3.5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri oratalama 100 dolara satılmıştı. Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post Gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştı. Bu deneyden çıkarılacak kıssadan hisse ise dünyanın en iyi müzisyeni, dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup dinleyecek bir dakikamız dahi yoksa, başka neleri kaçırıyoruz acaba?
Eftalya kitap
6 saat uyanık kalsam yeter.
Sağlıklı olmak isteyen her insan günde en az altı saat uyumalıdır. Daha az uykuyla idare edebileceklerini sanan kişiler kendilerini kandırırlar.
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
Kırk sayısının gizemi nereden geliyor? Hemen hemen bütün kültürler sayılarla ilgilenmiş, hatta sayıların yaşamdaki rollerini biraz da abartmişlardır. Filozoflar da her şeyi sayı ite açıklamaya çalışmışlar, sayıların gizli, ahlaki ve sembolik güçleri olduğunu, alemin bile belirii sayısal ilişkilere göre yaratıldığını ileri sürmüşlerdir. ‘ 1 ’
Sayfa 17 - AykırıKitabı okuyor
İşinizi altı yaşında bir çocuğun hayal gücüyle birleştirin…!!!
Hayal gücünün bir firmayı nereye taşıdığını görmek için Swatch saatlerini örnek olarak verebiliriz. 1990’lı yıllarda Japon elektronik saat piyasasının baskısı altında kalan İsviçre saatleri, tam da kepenklerini indirmek üzereyken, müthiş bir fikirle Japon elektronik saat piyasasını hallaç pamuğu gibi bir kenara savurmuştur. Bu müthiş fikir; saati 6 yaşında bir çocuğun hayaliyle birleştirmektir. Saat 6 yaşında çocuğun hayaliyle, saat olmaktan çıkmış ve bir aksesuara dönüşmüştür. Swatch saatleri böylelikle ileri teknolojiyi temasla birleştirip frapan modeller ortaya koymuştur. Ve “saatlerde güzellik, cinsellik, duygusallık üretilerek bunların bileklerde yüksek teknolojiyle rengarenk uyumu sağlanmıştır” … Ve Swatch saatleri bir düşünce tarzı haline gelmiştir.
Dert etmeme yolları:
1. Rahat ve Ilımlı İnsanların Çok Başarılı Olamayacakları Düşüncesini Bırakın; 2. Sevgi Kapasitenizi Geliştirin; 3. Unutmayın: Öldüğünüz Zaman, Yapılacak İşler Listeniz Hâlâ Dolu Olacaktır; 4. Kimsenin Sözünü Kesmeyin; Cümlesini Siz Bitirmeyin; 5. Birisine Bir İyilik Yapın... Ve Kimseye Bundan Bahsetmeyin; 6. Bırakın İlgiyi Başkaları Toplasın; 7.
“Biri ölmüştü, henüz yirmi beş yaşındaydı..Adı “Deniz’di.. Günaydın gazetesi çimenlerin üzerinde öylece duruyor, tarih “Altı Mayıs bin dokuz yüz yetmiş iki” yi gösteriyordu..Herşey sonsuz durgunluktu..Onun gözleri bir kader, bir gölge, fırtınanın sarstığı bir kayık..” 6 Mayıs 1972
Reklam
Denilir ki: Çok yemek yemekte yerilmiş olan şu altı husus ortaya çıkar: 1. Allah korkusu kişinin kalbinden gider. 2. İnsanlara merhamet kişinin kalbinden gider. Çünkü karnı tok olan kişi diğer insanların da tok olduğunu zanneder. 3. Kişiye ağırlık verir, kişiyi ibadet ve taatten alıkoyar. 4. Kişi hikmetli sözler duysa da kalbinde bir etkilenme hissetmez. 5. Kişi insanlara vaaz u nasihatte bulunsa da, hikmetli sözler söylese de bunlar insanların kalbine tesirli olmaz. 6. Hastalıkları tetikler.
6 çok 3 ay yeterli.
Aşk hakkındaki şahsi görüşüm, her aşk ilişkisinin en fazla altı ay süreceği ve en uç noktaya kadar tadı bir çıkarıldı mı o ilişkinin sona ermeye mahkum olduğudur.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bunun adı gıda terörüdür!
“Bugün... Altı milyondan fazla diyabetli hastaya on milyon gizli şeker hastasını ekleyiniz. Son on yıllık süre zarfında diyabet hastası oranı yaklaşık yüzde 100'lük artış göstererek yüzde 7.6'dan yüzde 13.4'e çıktı. Keza... Bireylerin büyük çoğunluğu hastalığın farkında olmadan yaşıyor. Kandaki şeker oranının kontrol altında tutulmaması kalp kri­zi, felç, böbrek yetmezliği, körlük, uzuvların kesilmesi gibi ve hamilelikte büyük sağlık sorunlarına sebep oluyor. Ülkemizde böbrek hastası sayısı 5.5 milyon. Türkiye'de ölümlerin dörtte biri kanserden artık! Kalp hastası sayısı milyonlarla ifade ediliyor. Milyonlarca genç erkek sperm üretemiyor, kadınlar bebek sa­hibi olamıyor. Kısırlık çığ gibi artıyor. Resmi rakamlara göre 2 milyon kısır var. Obezite, otizm sayısında patlama yaşanıyor... Aşırı kilo ve obezite nedeniyle yılda 2.8 milyon kişi ölüyor. 2030'da yıllık ölü sayısı 5.1 milyon olacak... Hanımlar ve beyler... Bunun adı gıda terörüdür!”
Sayfa 80 - Kırmızı Kedi Yayınları, 6.Basım (Haziran 2019)Kitabı okudu
6 Mayıs1972
Biri ölmüştü, henüz yirmi üç yaşındaydı, adı Deniz'di; Günaydın Gazetesi çimenlerin üzerinde öylece duruyor, tarih "altı mayıs bin dokuz yüz yetmiş iki"yi gösteriyordu. Herşey sonsuz durgunluktu. Onun gözleri bir kader, bir gölge, fırtınanın sarstığı bir kayık...
Sayfa 15
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.