Barakmuslu Mezarlığı
ben ne inim ne cinim selamsız oğlu bekir'im yadelde ölmek istemem dedem gibi babam gibi iki elim kızıl kanda sekiz boğaz avcuma bakar ağlar mı şipka'nın balkanları ben ağlarım babam duran çavuş'tan kavak ağacından dilerim telli kavak amanın telli kavak derdime bir çare yüreğimde bir yılan çöreklenmiş yatar barakmuslu köyündenim selamsız oğlu bekir'im ben bu köyde doğmuşum bu köyde ölmek isterim
Sayfa 119 - İş Bankası Yayınları
Atalarımızdan birisinin ismini koysaydınız ya, ana sen nasıl değiştirmiştin adını, ben de değiştireceğim. O zaman Şükriye Hanım'ın yüreği titrer, eli ayağı buz keser, yalvarır: - Ben değiştirmedim ismimi, öbürleri değiştirdi. Amanın oğlum yapma, kurban olayım, adını Dursun koyduk adınla yaşa. (Anası 'Dursun' demiş... Durmaz... gider Önkuzu.)
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Buz Gibi
Aşk iyidir bak Duyumunu artırır insanın Hele don gömlek sabahları Traş olacağını duyarsın Yeni gömleğini giyeceğin gelir Bir yeni biçim eklersin insan olacağa Masaya, merdivene, aynalı dolaba Derken ardından şıpın işi bir kahvaltı Amanın dersin bu ne delice gidiş Paldır küldür açar mıydı fıstık ağacı İspinoz düşünür müydü ? Deli olan kaşınır mıydı ?
biz diyoruz ki, bu halk soyulmasın... halkı soyanları artık aradan çıkaralım. yirminci yüzyıl milletlerin soyulmaktan kurtuldukları, kendi benliklerini buldukları yüzyıldır. bizim toprağımızın kendine has bir kültürü var, amanın buna hiç önem verilmiyor, önem verilsin, diyoruz. başka çaremiz yok, diyoruz. amanın millet, toprağımız yok oluyor, ağalar, beyler, gericiler, toptan, toprağımızı, ormanlarımızı yok etmek için yarışa çıkmışlar, ne duruyoruz, diyoruz... onlar karşımıza geçmişler bre vatan hainleri, bre zındıklar.... bre! bre!... azıcık vidanı olan, elini vicdanına koyup söylesin, kim vatan haini, kim değil!..
YKY
Bir de ağıtlarda doğaya, topluma, kişilere meydan okuma vardır. İlyadadaki Hektorun karısının ağıdı, bir yakınmadır. O öldükten sonra çocuğunun ne olacağı, elin aralığında kalacağı, kimsenin onun yüzüne bakmayacağı, insanlar içinde hep boynu bükük duracağıdır. Oysa Türkmen kadını meydan okur: “Çıkarım Berit başına / Başın kar olursa olsun / Çekerim bebek derdini / Dulluk zor olursa olsun.” Bu ağıttan başka bir dörtlük. “Amanın belim kırıldı / Dev’ oturup kalkmayınca / Senin bebek büyümez mi / Emmileri bakmayınca.”
Sayfa 40 - Görsel YayınlarıKitabı okudu
"Amanın ha, aman ha insanlara haber vermeyelim bugünkü töreni. Ne yapıp edelim de insanlar sarayı da, tahtı da, töreni de bilmesinler. Ben insanları çok iyi bilirim. Onlarda bir Süleyman vardı, bütün yaratığın dilini bilir, sihirbaz bir kişiydi, onun gününden beri biz insanlarla birlik olduk. Ben onları bildim bileli nereye burunlarını sokmuşlarsa berbat etmişlerdir. Çok övüngen yaratıklardır, bir yaparlarsa bin övünürler. Sonracığıma da kendilerini evrenin kilidi sanırlar. Hepsi de az çok delidirler. Sonra da o insanlar var ya, bizim gibi değildirler, onlar ölümlüdürler. Ölümlü olduklarını bilip, ölüm karşısında delirmişlerdir. Bu yüzden doğaya, kendi kendilerine, yıldızlara, her şeye kinle bakarlar. Sevgileri tükenmiş. Sevmeyi unutmuşlar, yaşam sıcaklığını yitirmişlerdir. Şimdi bu sarayı, bu tahtı görsünler ya yıkar, bozar, yerle bir ederler, ya da durmadan biribirlerine satarlar. Senin bu güzel sarayın, görkemli tahtın onlar için salt bir satış aracı olur... Onlar bir güzelliğe, bir yıldıza, güzel bir hüdhüd dişisine, bir kuğuya, bir cerene içleri sıcacık sevgiyle dolarak bakmazlar."
Sayfa 79 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.