Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
On yedinci yüzyılın korkutucu savaşlar ve politik krizler içinde yaşa­yan umutsuz ahlakçıları, bencilliği ve zatimliği insan doğasının ayrılmaz parçaları olarak görüyorlardı. Katalik Pascal "İnsanlar doğal olarak bir­ birlerinden nefret ederler," demiş, seküler yazar La Rochefoucauld ise bencilliği insan davranışının baş etkeni olarak tanımlamıştı: "Amour-prop­re insanın kendine duyduğu sevgidir ve yalnızca kendine duyduğu sev­gidir; insanı kendine tapmaya iter ve eğer fırsatını bulursa başkaları üze­rinde egemenlik kurmaya yöneltir." İç savaştan dehşete düşen Hobbes ise en baskıcı yönetimin bile, "içinde sanat, bilim ve toplum barındırma­yacak, en kötüsü devamlı korkunun ve vahşi bir ölüm tehlikesinin hü­küm süreceği, insan yaşamının yalnız, sefil, edepsiz, uygarlıktan yoksun ve kısa olacağı" anarşik bir yaşam biçimine tercih edilmesi gerektiği so­nucuna varmıştı
136 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Demokrasi ve ötesi! “Niyetim insanları oldukları gibi, yasaları da olabilecekler gibi ele alıp, toplum düzeninde güvenilir ve haklı bir yönetim kuralı bulunup bulunamayacağını araştırmaktır.” Diye başlıyor Rousseau. Toplumu en küçük yapısından ele almaya başlayarak, genişlete genişlete kompleks ilişkiler içine girmiş egemen güç- hükümet- birey
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,9bin okunma
Reklam
Özellikle al-Aşarf ve daha sonra al-Gazali gibi bağnazlar, iktidara körü körüne itaat geleneğini doruk noktasına eriştirmişlerdir.Şu bakımdan ki iktidarın kötü ve keyfi ve müstebid şekilde uygulanması ve hatta şeriat ile uyumsuz bulunması hallerinin, halk ayaklanmasından doğabilecek anarşik ve huzur bozucu durumlardan daha az sakıncalı olacağı görüşünü yerleştirmişlerdir.Onlara göre en kötü ve en despotik nitelikte de olsa "istikrar" sağlayan her türlü devlet yaşamı, iktidar bunalımlarına ve karışıklıklarına tercih edilmelidir.
Sayfa 426Kitabı okudu
Bir kere anarşi çıkarır 100 yıl rahat yaşarsın
Batılı yazar ve düşünürlerin genel olarak düşündükleri şey de şu olmuştur ki koyun misali birinin peşinden gitmektense, anarşik durumlar sayesinde özgürlük cennetine çıkmak daha iyidir.
Sayfa 414Kitabı okudu
Herkes, benim, Tanrının Temel Felsefesi sunumunu yaparken beni yönlendiren bir Tanrının olduğunu düşünüyordu. Ama hey, Tanrım, kusura bakma, Senin söylediklerinin hepsi herkesin paylaştığı ortak anlamlarla dolu ve biz bu anlamlara da anarşik olarak Siktir Et demek zorundayız.
Vicdan,tek başına,üzerine hiçbir yönetim sisteminin kurulamayacağı,anarşik bir güçtür.
Reklam
Seni bırakıyorum kendine kapanmış Kollarımın anarşik güzelliğiyle İçimdeki yosun yeşili sulara İçimdeki tehlikeli kıyılara İçimdeki siyah ışığa Seni bırakıyorum
Lale Müldür
Lale Müldür
1970'lerin ve 1980'lerin ilk yıllarının yüzyılımızın bu on yılından [1990'lar] ne kadar farklı olduğunu genç insanlara anlatabilmek çok zor. Birleşik Devletler'de, bir kuşak öncesinin radikal ekoloji hareketi, aslında 1960'ların Yeni Solu'nun, özellikle anarşik eğilimlerinin bir uzantısıydı. 1960'ların sonlarında bu geniş harekete katılan hemen hemen tüm sosyalistlerin, özellikle daha militan öğrenci kanadın, ekolojik meslelere, 1930'ların proleter sosyalizmin ötesine pek geçmemiş olan kendi sorunsallarını değiştirme girişimine yönelik bir küçümsemeyle, hareketin ilgisini "sınıf savaşı"ndan uzaklaştıracak "küçük brjuva sapmaları" olarak baktıklarını unutmak o yılları yaşayan insanlar için bile kolaydır.
Sayfa 14 - TÜRKÇE BASIMA ÖNSÖZ (1994 yılı basımı için 7 Şubat 1994 tarihli önsöz)Kitabı okuyacak
İnsanlar, dünyadaki herşeyden-yıkımdan,hatta ölümden bile korktuklarından daha çok düşünceden korkarlar. Düşünce, baltalayıcı ve devrimcidir, yıkıcı ve korkunçtur; düşünce, ayrıcalığa, yerleşik geleneklere ve huzur verici alışkanlıklara karşı acımasızdır; düşünce, anarşik ve kanunsuzdur, otoriteyi umursamaz, çağlar boyu denenmiş bilgeliğe aldırmaz. Düşünce, cehennem kuyusuna bakar ama korkmaz. Sanki evrenin hiçbir şeyden etkilenmeyen efendisiymişçesine davranan insanı, dipsiz bir sessizlikle çevrili güçsüz bir zerre olarak görür. Düşünce büyüktür, hızlıdır ve özgürdür, dünyanın ışığıdır ve insanın en önemli övünç kaynağıdır
Seksenlerde polis evi basar,evde bulunan kitap,dergi,bildiri vb. toplarken duvarda Karl Marx'ın bir resmini görür. Çocuklardan birine dönüp sorar Kim ulan bu? Dedem o benim! Ulan okumaya geliyorsunuz,anarşik oluyorsunuz,bari şu nur yüzlü dedenizden utanın ...
Reklam
Yalaaaaan
Bir zaman geldi tutturdu , evlenelim diye . Neden ? Bir şarkıda öyle diyormuş. Mesut olmak için evli olmak lazımmış.
Edebiyat ruh doyurur karın doyurmaz
Hikaye mikaye , anlamam ben o işlerden . Edebiyatın kime ne faydası dokunmuş ki . Para mara getirmeyen saçma sapan bir uğraş .
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.