Umudun yaşamını güzelleştirdiğini söylerler, yalan. Umut, düş kırıklığı yaratmaktan, gereksiz yere acı çekmemizi sağlamaktan başka; bir işe yaramaz. İnsana gereken yalnızca gerçektir; basit, yalın ve gerçek. Bize gereken gerçektir, hayalden, büyüden, rüyadan arınmış gerçek. İçinize işleyen bakışlara kanmayın, hiçbir bakış masum değildir;
"Biricik sevgilim, bu benim vasiyetimdir. Başka maddi var- lıklar için yapılıyor da, neden kalbin hazineleri için de vasiyet hazırlanmasın? Aşkım benim bütün varlığım değil mi? Burada sadece aşkımla ilgitenrnek istiyorum: O senin Clemence'ının yegane hazinesi oldu, ölürken de sana bırakacağı tek şey. Jules, hala seviliyorum, mutlu
Reklam
Bugün anne öldü.Belki de dün,bilmiyorum.Bakımevinden bir telgraf aldım: "Anneniz vefat etti.Cenaze yarın.Saygılar." Bundan bir şey anlaşılmıyor.Belki dün ölmüştür. [syf.11] Ona, aslında kendisinin de bakımevi sakinlerinden biri olduğunu söyledim.Hayır,diye karşılık verdi.Bakımevi sakinlerinden söz ederken, "onlar",
Anne sevgisinin önemi bu kadarla da kalmıyor. Çocukluk yıllarında annesinden yeterince ilgi ve sevgi görememiş gençler, yetişkinlik yıllarında “sevme engelli“ olma riski ile karşı karşıya bulunuyorlar.
anne sevgisinin önemi,
Anne sevgisinden yoksun büyüyen çocuklar, kendilerini sevmek, diğerlerinin onları seveceğine inanmak veya başkalarını sevmek için gerekli olan temel güven duygusunu geliştiremezler. Yetişkin hayatlarında yabancılaşırlar, içlerine kapanırlar ve başkalarıyla genellikle düşmanca ilişkiler kurarlar.
"Başkalarının ölümünün, bir anne sevgisinin, onun Tanrısının, seçilen yaşamların, kaderlerin ne önemi vardı benim için, değil mi ki beni de, onun gibi benim kardeşim olduklarını söyleyen milyarlarca imtiyazlıyı da bir kader seçecekti. Anlıyor muydu bunu,anlayabiliyor muydu acaba? Herkes imtiyazlıydı. Bu dünyada imtiyazlılardan başka hiç kimse yoktu..."
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam