Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
Reklam
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
Hellen Birliği
Bu olaylardan sonra Filim tüm Yunan şehirlerini birleştirmeye karar vererek bunları Korint'te toplanacak büyük bir kongreye davet etti. Geçmişteki olayların anısıyla yaşayan, fakat o dönemde artık hiçbir askeri önemi kalmamış olan Sparta'dan başka Yunan kontinanında ve adalardaki tüm şehirler bir "kurucu meclis" niteliğini taşıyan Korint kongresine katıldılar (338). Bu şehirler aralarında tedafüi ve tecavüzi ittifaklar yapmak suretiyle bir "Hellen birliği" meydana getirdiler ve ileride çıkacak anlaşmazlıkları önlemek üzere bir "genel barış" ilan ettiler. Müttefiklere "Hellen"ler adı verildi. Bu birliğe giren şehirler bağımsızlık, otonomi, anayasa ve mülki bütünlüklerini koruyorlardı. Tebai, Korint akropollerine ve Evoia'da Halkis'e yerleştirilen Makedonya garnizonları güya çevresini korumakla görevlendirilmişti. Birliğin işlerini "Hellen'lerin müşterek sinhedrion'u" adını taşıyan bir meclis görecekti. Birlik tüzüğünün uygulanmasını kontrol etmekle görevlendirilmiş olan bu mecliste her şehir, önemi ve askeri gücüne göre, belirli bir miktar delege tarafından temsil ediliyordu. Aynı zamanda yüksek mahkeme niteliğini taşıyan sinhedrion normal toplantılarını Korint'te ya da başka bir Yunan şehrinde, olağanüstü toplantılarını ise yalnız Korint'te yapacaktı. Birlik ancak sinhedrion'un kararıyla harp ilan edebilecekti. Denizlerin serbestliği ve güveni birliğe giren şehirler için sağlanacaktı. Süresiz olarak kurulduğu anlaşılan bu birliğin kararlarına uymayan şehirlerin üzerine birliğin ordusu yürüyecek ve onları ağır surette cezalandıracaktı.
Sayfa 422Kitabı okudu
İnsanoğlu, daima, varlığını saran bir bulut içinde dolaşır. Bu bulu tun içinden çıkmak herkesin kârı değildir. Hem bunu pek az insan ister. Zira bu bulut çok cazip ve güzeldir. O rahat bir yatak gibi bizi üstünde dinlendirir. Hayallerinin büyüsüne, tasavvurlarının parlaklığına, düşüncelerinin derinliğine kapılmayan kim? Pek az insan Napolyon gibi “bu fikir çok hoşuma gidiyor, şu hâlde yanlıştır" diyebilir. Şehir ve köy, rüya ve hülyalarının doğruluğunu ispata çabalayanlarla dolu. Kendisini tenkit etmeyen adam, başkalarınınkine nasıl katlanır? Ama Sokrat, yolda rastladığı kunduracıya "gel beni onar" diye rica ediyordu. Böyle düşün mese, alelâde insanlarla saatlerce konuşur muydu? Descartes, hakikati bulmak için kâinattan ve kendinden şüphe etti. "Hakikati keşfettim" diyen adama inanmamak için yüz sebep vardır. Bunlardan birincisi, böyle bir sözü söylemeye cüret etmesidir. İnsanlığa bazı hakikatleri ifşa etmiş olanları şüphe içinde kıvranır görürken, “hakikat bende” diyen adama nasıl inanırız?
Sayfa 37 - enfes
"FARABİ’NİN DÜŞÜNCE DÜNYASI İÇERİSİNDE DİN VE FELSEFE İLİŞKİSİ-Esra TÜRKSEVER,Mehmet ÇİÇEK" adlı makaleden alınmıştır. ... Farabi’de Platon’da olduğu gibi insanların doğaları bakımından birbirlerinden farklı olduklarına inanmaktadır. En temelde seçkinler ve sıradan –avam- insanlar olarak ayrım yapan Farabi, bu iki grubunda kendi
Reklam
Konya Halk Evi Mecmuası
MÜHİM BİR DERGİ Türkiye’nin birçok şehirlerinde çıkarılmakta olan türlü türlü dergiler arasında memlekete faydalı olanları, başlarında ciddi birer ilim adamı bulunanlardır. Kâğıt israfından, değersiz yazılar neşrinden başka bir şeye yaramayan, dergiler yanında, hakikî ilim tevazuu ile çalışarak ortaya pek ciddi neticeler koyan bu dergiler,
Tarihte belgelenmiş en eski salgın
Atina Vebası MÖ.431 de Atina ile Sparta aralıklı olarak yirmi yedi yıl sürecek olan Peloponez savaşında tekrar karşıkarşıya geldi. Atinalılar kudretli bir donananmaya sahipti ama Spartalılar ondan katbekat üstündü. Atina hükümdarı Perikles Atina nın her tarafını ahşap duvarlarla kapattı. Spartalılar şehre yaklaşırken çevredeki kırsallardan binlere insan sığınmak için Atina'ya hücum etti. MÖ.430 da salgın başladı. Atinalılara yenilgi getirdi. Dönemin tarihçisi Tukidides in kaydettiği bu salgın tarihte belgelenmiş en eski salgındır.
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.