Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Acaba
"...erkekler duygularınızı nasıl inciteceklerini bilerek mi doğuyorlar."
Ne güzel olurdu :)
“ Acaba sığırcık bizi nasıl görüyor, nasıl duyuyor? Hayvanların gözlerine bakınca bizden fazla bildikleri bir şey var gibi geliyor, dedi Suzan, bir kuş bizi böyle parça parça kaydetse de bize anlatsa çok isterdim.”
Reklam
Asıl mesele onun gibi bir kadın bulmaktı. Tereddüt ediyordu, "Nasıl, bu mümkün olur mu acaba?" Onun gibi biri, kendi şüphelerini, hâlâ tedavi edilemeyen bütün yaralarını ipek elleriyle saracak, onları iyi edecek, masum ve sakin bir hayat içinde güzel kokular yayacak bir kadın?
NASIL olduğunu anlıyorum; NEDEN olduğunu anlamıyorum. Kim bilir kaçıncı kez, deli olan ben miyim acaba diye düşündü. Belki de deli denen kişi hep azınlıkta kalandı. Bir zamanlar dünyanın güneş etrafında döndüğüne inanmak delilik işareti sayılıyordu: bugün ise geçmişin değiştirilemez olduğunu düşünmek öyleydi. Bu inancında tek başına olabilirdi ve tek başınaysa delirmiş demekti. Ama delirmiş olma düşüncesi ona çok sıkıntı vermiyordu. İşin aslı korkunç yani, aynı zamanda yanılıyor da olabileceğiydi.
Sayfa 85
'' Yorgunluk nasıl bir şey acaba?'' diye sordu. '' Duygularının birçok kısmı bulanıklaşıyor. Kendine acıma, başkalarına karşı öfke, başkalarına acıma, kendine yönelik öfke... Böyle şeyler işte.''
Acaba akrep burcu mu? :)))
Hayatındaki her şeyi kontrol altında tutabilmek için hayatındaki her şeyden vazgeçmiş biri ola­rak, bu muammalar silsilesi karşısında sükunetimi korumayı nasıl başaracaktım?
Reklam
"Hakiki din, muayyen bir inanç ve muayyen bir insana sarılmak değildir beyler' deseydi, bu sözleri acaba nasıl karşılanırdı? 'Hakiki din bunun çok üstünde bir şeydir,' diye diretseydi, belki onu dinsiz bile sayarlardı, sanki din meselesiyle çok ilgilenirlermiş gibi. "
• ❝ —İçinde acaba olan bü­tün cümleler karanlık. Ne olacağını, nasıl olacağını bilmiyor­sun. ❞ •
Sayfa 106 - Doğan KitapKitabı okuyor
Alıntı
Yıllar sonra o günleri düşündüğünde ve anlamaya çalıştığında, babasının onu zorla doktora göndermesinin sebebinin, kızının namusundan şüphe etmek, ailenin şerefinden, işlerinin nasıl zarar göreceğinden endişelenmek olduğuna inanmak istemeyecekti. Beş yaşındayken onu sırtına oturtup fil sesleri çıkararak dolaştıran adam, onu dünyadaki bütün kötülüklerden koruması gereken adam, onu canından çok sevdiğini iddia eden adam, bu kadar gaddar olamazdı. Tersine, kızını birtakım namussuzlardan koruyamamanın verdiği çaresizlikle, "Kızıma bir zarar vermişler mi? Acaba bir şey oldu da üzülmeyeyim diye yalan mı söylüyor?" şüphesiyle, sırf o lanet olası şüphe, kanser gibi içini kemirdiği için bunu yaptığına inanmak isteyecekti. Yine de bir türlü emin olamayacaktı. Zira bir kızın iffetinin yeryüzündeki en hassas ve en kıymetli şeylerden birisi olduğu yıllardı. Babasının hayattaki en önemli hedeflerinden birisi de kızını uygun birisiyle evlendirmekti ve bunun için Meral'in namusunun bozulmamış olması şarttı.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.