Çalışmak istiyordu. Yazdı. Bir karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi. Ama çalışmamak ... Ah çalışmamak! Başlayan yazın bütün güzelliğini görebilmek için arzusu iradesiyle çarpışmıyordu bile. Arzusu iradesini almış, birlik olmuşlar, dost olmuşlardı. Beraberdiler. Bütün gün ayrılmıyorlardı. Yalnız rüyalarında birbirlerinden bir lahza ayrılıp tokatlaşıyorlardı. _
Bir Karpuz SergisiKitabı okudu
Her şeyin fakir elbiseleri gibi lime lime, nem almış sıvalar gibi parça parça döküldüğü zaman, yalnız sen varsın insan. Yalnız sen varsın. Yalnızlığımın; ihtiyarlığımın; sevimliliğimin, egoizmimin ortasında daha dün şehvetle sarıldığım, kokusundan hazzettiğim; yıldızları, yandan çarklıyı, derin suları, heykelleri, gotik binaları, ağaçlık tenha yolları, pek sevdiğim yeşil yeşil, kırmızı kırmızı, turuncu turuncu yanan işaret fenerlerini geride bırakıp sana yalnız sana aşığım... __
Yandan ÇarklıKitabı okudu
Reklam
Güneşe bakınca ela, sana bakınca fena gibi :)
Sahiden güzel gözleri var. İçinde bir tek renk yok gözlerinin; birçok renkler var. Yeşil var, eflatun var, bir ara mavi var, kahverengi var, ela var, bu arada birçok güneş ışığı var. Pırıltıdan ve renkten öyle nasibini almış gözler ki ela gözlüdür, diyorsunuz, değil. Lacivert, yeşil; ne münasebet! Kahverengi; hayır efendim!
Sayfa 44 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Şairler Akşamı
. Var olsunlar yine bu akşam Şereflendirdi şairler masamızı, Kurduk mehtaba karşı çilingir soframızı, Akşam yine akşam... Ve başta Ahmet Haşim bey, Yorgun gözlerinde melâlü gam. Bir yanda Cahit Sıtkı,
Serseri Çocukla Köpek
Köpeği omzuna almış gidiyordu. Köpek de sokak çocuğu da pis değildi. Kirliydiler. Köpek iki aylıktı. Çocuk on yaşındaydı. Vakit de gece yarısı.
Sayfa 92 - Bilgi Yayınevi.Kitabı okudu
Fakültenin ilk yılı ben (temsili değil)
Bir de kanun kitabı almış. Okudu ama anlamadım.
Sayfa 25 - İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
... arzusu iradesiyle çarpışmıyordu bile. Arzusu iradesini almış, birlik olmuşlar, dost olmuşlardı. Beraberdiler. Bütün gün ayrılmıyorlardı. Yalnız rüyalarında birbirlerinden bir lahza ayrılıp tokatlaşıyorlardı.
Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum :Belki, bir geç olma hadisesi. Belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü.
Sayfa 1
Her şeyin fakir elbiseleri gibi lime lime, nem almış sıvalar gibi parça parça döküldüğü zaman, yalnız sen varsın insan. Yalnız sen varsın.
"Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum : Belki , bir geç olma hadisesi."
434 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.