Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizans entrikaları ile birbirimizi çelmekle meşgulüz. Sen-ben kavgasından, iktidar dalaşından yurt hizmetine harcayacak takatimiz kalmadı. Dış itibarımız paramızın değeri gibi düştü. Yoksul durumumuzu, üretim güçsüzlüğümüzü görmez ve bilmezden gelip bir tüketim toplumu imişçesine, mirasyedi savurganlığıyla günümüzü gün ettik, etmekteyiz.
Muhammed 570'te Arabistan'ın merkezindeki Mekke ken￾tinde Kureyş aşiretinin bir ferdi olarak dünyaya geldi. Ku￾zeydeki bölgelerin aksine Mekke bilinçli olarak Bizans-Sasani uzlaşmazlığının dışında kaldı. Muhammed'in gençliğinde Kureyş liderleri Bizanslıların Mekke ile ittifak girişimlerini geri çevirdiler. Öte yandan Mekke
Sayfa 427Kitabı okudu
Reklam
_Mustafa Kemal, bir Türk’tü; Türk olmaktan gurur duyuyor; “Türkiye Türklerindir” parolasıyla yaşıyordu. Ne Tanrı’dan, ne bir kişiden ne de kurumdan çekinmeyen, tam bir devrimciydi. Onun için resmi ya da kutsal olan hiçbir şey yoktu. Türkiye’yi Padişah’ın ehliyetsizliğinden ve despotizminden olduğu kadar, yabancıların pençelerinden kurtarmakla
_İslamı anlamak için islamın hakim olduğu yerlere ve hakim olmadığı yerlere bakmak yeterlidir. Kendinden olmayanı ezmek ve yok etmek üzerine kurulu siyasal islamın, modern dünyaya entegre olması imkansız. İslamın, insanlığa katkısı nedir? Modern bir insan neden müslüman olmalıdır? _Türkler, İranlılar'ın ve Araplar'ın asla yapmadıkları
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Biz neredeyiz? Atatürk'ün bizi kırk bir yıl önce bıraktığı yerde bile değiliz. Çok daha gerilere düştük. Bi­zans entrikaları ile birbirimizi çelmelemekle meş­gulüz. Sen-ben kavgasından, iktidar dalaşından yurt hizmetine harcayacak takatımız kalmadı. Dış itibarımız paramızın değeri gibi düştü. Yok­sul durumumuzu, üretim güçsüzlüğümüzü gör­mez ve bilmezden gelip bir tüketim toplumu imişçesine, mirasyedi savurganlığıyla günümüzü gün ettik, etmekteyiz.
Reklam
1453'te yılında Konstantinopolis Türkler tarafından ele geçirilince Rus Ortodoks Hristiyanlığının toplanması noktası haline gelmiş olan Moskova Prensliği bilinçli bir şekilde Bizans mirasını Yunanlılardan devraldı. 1547 yılında Korkunç Ivan kendisini Doğu Roma İmparatoru ilan ederek taç giydi. Ruslara göre; Eski Roma Kilisesi sapkınlığı yüzünden yıkıldı; İkinci Roma olan Konstantinopolis'in kapıları ise kafir Türklerin baltalarıyla söküldü; ama Moskova Kilisesi yani Yeni Roma Kilisesi, tüm evrende güneşten daha parlak bir şekilde parlıyor. İki Roma düştü, ama Üçüncüsü dimdik ayakta; dördüncü bir Roma olmayacak.
Sayfa 151 - Kronik Kitap, çev. Mehmet Arif TaşkıranKitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu'nu kuran ve Osmanlı hanedanına adını veren Osman Bey'di; fakat Osman Bey'in beyliği, oğlu Orhan Bey'in zamanında (1324?-1362) daha yerleşik hâle gelmiştir. Osman Bey'in toprakları arasında büyük kasabalar bulunmamaktaydı Halbuki Bursa 1326'da açlığa yenik düştü ve 1327'de surlarına zarar veren bir depremin ardından Orhan Bey'in adamları, Çanakkale Boğazı istikametindeki Bizans kasabası Lopadion'u (Ulubat) ele geçirdi.
Sayfa 28 - Kronik KitapKitabı okudu
Bizans, Müslümanlardan zorluk çekerken ve Rus dünyası genişlerken, Batı Afrika, Mansa (Kral) Musa'nın kontrolündeydi. Musa aşırı derecede zengindi. 1324'te hac için Mekke'ye giderken Kahire'yi ziyaret ettiğinde, o kadar fazla altından hediyeler verdi ki paranın değeri düştü. Musa Avrupa'da da tanınacaktı, Katalan atlasında bir Avrupalı kral gibi, altın bir taç, küre ve asayla tahtında otururken resimlenecekti. Mali İmparatorluğu Avrupalıların altınları azken çok ünlüydü. Afrika hakkında çok efsane olsa da bu bir efsane değildir. Bir modern Afrika tarihçisine göre; Musa'nın imparatorluğu "Avrupa'daki Hristiyan gücünden çok daha güçlü, daha düzenliydi ve okuryazar seviyesi daha yüksekti". Bu bir şişirme olsa da, çok da abartılı bir şişirme değildir.
Sayfa 228 - Yakamoz YayınlarıKitabı okudu
132 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.