Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kafkasyalılar, tıpkı bir sevgiliye yazar gibi hançerleri için aşk şiir­leri yazar, adeta sevgiliyle buluşmaya gider gibi savaşa giderlerdi. Dünyanın en güzel insanları olduğu söylenen bu esmer halk için savaşmak hayatın ta kendisiydi. Hançerleriyle yaşar ve yine han­çerleriyle ölürlerdi. Cenk etmek onlar için nefes almak gibiydi. Amentüleri
Batı Avrupa, ezelden beri Rusya'ya şüphe ve belirsizlikle yakla­şırdı. Aralarında her zaman bir Demir Perde vardı. Rusya, hep kendi başına bir dünyaydı: ücra ve imkansız. Hem doğal coğrafi sınırların hem de (Çarlık Rusya'sındaki) polis devletin inşa ettiği engellerin ardında yer alan bir ülkeydi. Dr. Johnson, "Seyahat etmek hayal
Reklam
Şamil ismi, günümüzde Rusya ve Yakın Doğu dışında yaşayan insanlar için pek bir anlam ifade etmiyor. Türkiye'de sürgün hayatı yaşayan (ve bazıları Şamil'in soyundan gelen) Kafkasyalı aileler, sanki bir ikonaya hürmet edercesine Şamil'in portresini duvarlarına asıyor. Boğaza tepeden bakan eski bir evde, Şamil'in portresinin
Kuzey Kafkasya Birliği
Çeçen İsyanları tüm çabalara rağmen istenen başarıya ulaşamayınca Kafkasya'da Rus egemenliği uzun süre devam eder. Yıllar sonra Kuzey Kafkas Birlik İcra Komitesi de kendine verilen yetkiye dayanarak 11 Mayıs 1918'de Kuzey Kafkasya'nın bağımsızlığını ilan eder. Bu tarihi belgede şöyle deniliyor: 1- Kafkas Dağlılar Birliği,
Bab-ı Sadis
Ya'nî buyururlar ki, "Ben Resûl hazretlerinden iki ilim kabını hıfz eyledim. Ammâ bir kabı halka izhâr eyledim ve ama ol bir aharını eğer izhâr eylesem benim bu taâm yediğim boğazım kat' olunurdu" der.8 Ve a'lem-i nâs Hz. İbn-i Abbâs'dan mervîdir ki, bir gün; اَللّٰهُ الَّذ۪ي خَلَقَ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ وَمِنَ الْاَرْضِ مِثْلَهُنَّۜ يَتَنَزَّلُ الْاَمْرُ بَيْنَهُنَّ [Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar ara¬sından inip durmaktadır.]9 âyetini tilâvet eylediler ve buyurdular ki, لو ذكرت تفسير هذه الاية لرجمتموني وفي رواية اخرى لقاتم اني كافر ["Eğer bu âyetin tefsirini zikretseydim beni recmederlerdi!" bir diğer rivâyetde de "benim kâfir olduğumu söylerlerdi!"] Ve Hz. Şeyh Fütûhât'da ve İmâm Gazzâlî Minhâcü'l-Abidîn'de bu ebyât-ı şerîfeyi Zeynelâbidîn b. Hüseyin b. Alî'den (r.a.) rivâyet edip buyururlar. Ol Hazret buyurmuşlar ki; Şiir: يارب جوهو علم لو ابوح به لقيل لي انت ممن يعبد الوثنا ولاستحل رجال مسلمون دمي يرون اقبح ما يأتونه حسنا [Nice cevher-i ilim vardır ki, eğer ben onu izhâr eylesem, bana "sen puta tapan kimselerdensin" denilirdi. Nice müslüman kimseler kanımı helâl sayarlardı da, yaptıkları şeyin en çirkinini güzel görürler idi] _________________________ 8 - Buhari iıim,42. 9 - Taıak, 65/12.
Sayfa 377 - Vefa Yayınları - 1.Basım - Mart 2008
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli
Reklam
B
bâb: (a.i.c. ebvâb) 1. kapı. bâbûne, bâbûnec: (f.i.) papatya. bâd-i hazân: sonbahar rüzgârı. bâd-i hevâ: bedava. bâde: (f.i.) 1. şarap; içki. (bkz: bâd). 2. meç. aşk, Allah sevgisi. 3. halk hikâyelerinde Hızır'ın kahramanlara ve bâzı saz şâirlerine rüyalarında sunduğu içki. bâh: (a.i.) şehvet. bahâ: (a.i.) 1. güzellik, zariflik. 2. parıltı.
Fırçadaki son şiir
Hanife Mert Hanım'ın 412 sayfadan oluşan #FırçadakiSonŞiir eserini #okudum. Kitabı elime aldığımda Orhan Veli Kanık'ın hayatını konu alan bir yapıt olarak okumaya başladım, sayfalar ilerledikçe kendimi edebiyat dünyasının içinde gördüm. Bunu bir benzetme ile ifade etmek isterim. Bir arkadaşınız sizi yemeğe davet eder. Siz
Keder ve boyun eğme Hayır, kitleler masum aldatılmışlar değil, bir noktada, belirli bir dizi koşul altında faşizmi istediler. Açıklanması gereken, tam da kitlelerin bu sapkın arzusudur. -DELEUZE VE GUATTARI Güç sahibi olanlar hükmedebilmek için, dönüşümü mümkün kılacak güçleri sürekli olarak bastırmaya ve denetim altında tutmaya ihtiyaç duyar.
Sayfa 59
Geçen yüzyılın sonlarında, büyük Devletimizin altın topraklarını bölüşmek için, Batılıların bir araya getirdikleri birçok şart, tarihî - kültürel birikme ve sürtüşmelerle iyice yıpratmaktadır iç yapımızı. Tanzimat, kısa zamanda, dış etki ve eritilmemiş iç yabancı unsurların çalışmaları ve düşünce kurumlarımızın zayıflığıyla, ufak bir kaydırış ve
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.