Hipotezler gözlemlerle uyumlu ve genel kavramsal çatı ile uygunluk içinde olmak zorundadır.
Kesinliğin çağrısına boyun eğme alışkanlığından uzaklaşmamız gerekir...
"Bizler şüpheye yer bırakmayan, sıkı sıkıya bağlandığımız algı­larımızın, kesinliğin dünyasında yaşama eğilimindeyiz: Kanaatleri­miz, gördüklerimizin gördüğümüz gibi olduğunu kanıtlar ve doğru bildiğimiz şeyin bir alternatifi söz konusu değildir. Bu bizim günde­lik halimiz, kültürel duruşumuz, genel insanlık halimizdir. Bu kitap ise kesinliğin çağrısına boyun eğme alışkanlığından uzaklaşmamız için bir davettir. Bu iki sebeple gereklidir. Bir taraf­tan eğer okur kesin hükümlerini bir kenara bırakmazsa, burada yer verdiğimiz hiçbir şey, onun tecrübesinde bilme fenomeninin etkili bir biçimde anlaşılması olarak somutlaşmayacaktır. Diğer yandan bu kitabın bilme fenomenini ve bundan kaynaklanan hareketlerimi­zi irdeleyerek ortaya koymayı amaçladığı şey, bütün bilişsel tecrü­belerde bilen kişinin, biyolojik yapısından kaynaklanan şahsi bir katılımının söz konusu olduğunu göstermektir. Burada, kesinlik tecrübesi başkalarının bilişsel eylemleri karşısında kör kalan şahsi bir fenomendir, bu tecrübe, göreceğimiz üzere, ancak diğer insan­larla yaratılacak bir dünyada aşılabilecek bir yalnızlık içindedir." -Francisco Varela, Bilgi Ağacı, Metis Yayınları, syf: 50
Reklam
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Batı onsekizinci yüzyılın sonlarından itibaren “Doğu'yu tanımak” amacı ile yola çıkmış ve hegemonyasının ge­nel şemsiyesi altında tüm güçlerini kullanarak Doğu'ya dalmıştır. Bu sırada akademik çalışmalar başarılı gayretlerle Doğu’nun ger­çeklerine uydurulmuş müzelerde sergiler düzenlenmiş; koloniler­’deki yönetim şekilleri yeniden ele alınmış; yeni ve modern bürolar kurulmuş; antropoloji, biyoloji, linguistik teorileri yeni fikirlerle süslenmiş; insanlık ve evren üzerine ırklara ve tarihe dayalı nazari-yeler ortaya atılmış, ekonomik ve sosyal yeni görüşler, devrim, kültürel kişilik, ulusal karakter ve din üzerinde yepyeni düşünceler doğmuştur. Üstelik bütün bunlar Batı'nın Doğu üzerinde imâl etti­ği hayaller dünyasının sınırları içinde varlık kazanmıştır. O hayal­ler dünyası ki temelinde Batı'nın sadece üstünlük duyguları yer almaktadır. ..
Evrimsel biyoloji, genel bir açıklama biçimine sahip ve çalışma programı üretebilen, yani olgularla ilişkisini kurabileceğimiz hipotezleri üretip test ettiğimiz bir program ortaya koyabilen çok önemli, parlak bir bilim dalıdır. Zaten bir bilimsel disiplinin kuram olması demek, herkesin yanlış anladığı gibi ayakları yere basmayan bir şey olması değil, bilimsel açıdan en üst noktaya geldiğinin ifadesidir. Bilimde evrensel açıklama biçiminin genel adı kuramdır zaten.
Sayfa 117Kitabı okudu
Atatürk'ün başarısının kendisiyle ilgili iki temel bileşeni vardır: Dehası ve o dehayı verimli kullanmasına izin veren yöntemi. Deha, biyoloji ve onun alt dalları olan tıpla psikolojinin konusudur ve incelenmesi Atatürk'ün şahsını aşan genel bir problem oluşturur. Atatürk'e dehasını verimli kullanma imkanı veren yöntemi ise doğrudan Atatürk'ün şahsı ile ilgilidir ki, burada ele almak ve çözmek istediğim sorun tamamen onun yöntemi ile ilgilidir.
Reklam
181 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.