Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hayır! Hayal ile yoktur benim alış verişim... İnan ki: Her ne demişsem; görüp de söylemişim. Şu cihanda benim en beğendiğim meslek; sözüm odun gibi olsun; hakikat olsun tek!"
Sayfa 47
Sizin geçirdiğiniz hayat, hayal midir, hakikat midir? Bu karmaşık bilmece karşısında beynim cok yorgunluk saatleri geçirdi. Geçen ömrünüzü bu iki kadrodan birine henüz tamamıyla sokamadım. Hayatınıza hakikat desem, hayale benzer; hayal desem, şu maddi alemde bütün ana hatlarını çizerek yürümüş bir ömür, nasıl gerçekdışı olabilir? Günümüzün âlimleri ve önemli kişileri ne derse desinler. Hayatınızda hayal ile hakikatten birer parça var. Ben öyle diyorum.
Reklam
"Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar. Halbuki mümkün olanla kanaat etseler, hayallerindekini hakikat zannetmekten vazgeçseler bu böyle olmaz. Herkes tabii olanı kabul eder, ortada ne hayal sükutu, ne inkisar kalır… Bu halimizle hepimiz acınmaya layıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğumuzu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden zavallı görmeye hakkımız yoktur…"
Kurduğum asılsız hayali sevmişim, bu güzel hayaletin kaybolmaması için onu hakiki mahiyeti içinde seyretmekten korkuyorum. Vakıa her şeyi söylemek istiyorum, fakat bir taraftan da sükutuhayal korkusuyla, hakikatten kaçıyorum, sükut-u hayal korkusu ve aldanmak ihtiyacıyla kendimi avutup duruyorum; ta ki hakikat, kendi ayağıyla bana gelecek, zorla muhayyileme girecek, savurucu bir rüzgar gibi orada ne kadar asılsız ve güzel vehimleri varsa hepsini tarumar edecek, beni kendime getirecektir.
“Aşağıda sana biraz önce izah ettiğim gibi yaratıcıyı taklit ediyorum. Belki de bize acıdığı için geleceği ve ölüm günümüzü bizden sakladı. Biz de burada aynı şeyi yapıyoruz. Bu dünyadaki hayatımızın yalnızca bir hayal olmadığı nerede yazılı? Ancak bilincimiz bize neyin hakikat neyin hayal olduğunu söyler.
KORİDOR YAYINCILIK - 183Kitabı okuyor
Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hâlâ kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar. Halbuki mümkün olanla kanaat etseler, hayallerindekini hakikat zannetmekten vazgeçseler bu böyle olmaz. Herkes tabii olanı kabul eder, ortada ne hayal sükûtu, ne inkisar kalır...
Sayfa 93 - Yapı Kredi Yayınları 74.Baskı Temmuz 2015Kitabı okudu
Reklam
Çalışan mesut olur. Acaba sosyalistlerin hayali ne zaman gerçek olacak? + Hiç, hiçbir vakit... Onların hayali hep hayal olarak kalacak! Yine insanlar kötüler elinde esir olacak, çalışmanın faziletini bir çok adamlar inkâr edecek. - evet, ben de bu hayalin hakikat olacağına inanmıyorum, dedi. Lakin bu hayaldeki insanlık fikrini seviyorum. Düşün, savaşlar kalkacak, cinayetler olmayacak, hain politika unutulacak, herkes kardeş gibi... Çalışacaklar ve mutlu olacaklar... - Heyhat!
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
İçki ezgisinden trajediye kadar, şiir kadının kusursuzlaştırılmasıdır. Kadın ve ona hayran olan adam için bu en kötüsüdür, çünkü eğer adam dikkat etmezse üzülür, hayal kırıklığına uğrar. Güzellik, erdem, erkeğin başarıları kadına atfedilebilir, çünkü kadın erkeğe esin verendir. Kadın esinlendiren etkidir kaç flüt-çalar aşık bu temayı çalmıştır ve kaç kadın çoban onu dinlemiştir! Aslında ruhum imrenmeden uzaktır ve sadece tanrıya şükran doludur, çünkü bir kadın olup tanımlanamayan bir nicelik ve hayali olanda kutsanan olmaktansa, bir adam olmayı ve hatta biraz da değersiz olmayı tercih ederim; her şey anlamına gelen bir soyutlama olmaktansa bir şey ifade eden sert kütle olmayı tercih ederim.
Sayfa 72 - PinhanKitabı okudu
FİKİR YAZILARINDA VE KALEM KAVGALARINDA ATSIZ ÜSLUBU Bu bölümde Atsız'ın romanlarındaki üslup üzerinde durmayacağız. Romanlarını incelerken bunu yaptık. Burada aslında iç içe girmiş bulunan, birbirlerinden pek de farkı olmayan fikir yazılarına ve kalem kavgalarına bakacağız. Atsız'da baskın olan polemik üslubu, fikir yazılarına da sık
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.