Hayalet Çocuk
"Bir zamanlar hayalet bir çocuk varmış. İnsanları korkutmasın diye gölgelerde yaşarmış hep. İşi hala yaşayan kız kardeşini beklemekmiş. Ama kız karanlıktan korkuyormuş… çünkü biliyormuş kardeşinin gölgelerde olduğunu. Geceleyin karanlık kızın odasına çöktüğünde kardeşine günü anlatırmış. Kız ona güneşin tenini nasıl ısıttığını ve havanın ciğerlerini nasıl doldurduğunu ve karın dilinde nasıl bir his bıraktığını hatırlatırmış. Ve bunlar kıza hala yaşadığını hatırlatırmış."
Sihirbaz'a gördüklerini anlatmalıydı. Nihayet Humdrum'la karşılaştım efendim. Artık kiminle savaşacağımızı biliyorum... benimle. "Senden geriye kalan," demişti canavar. Benden geriye kalan ne? diye düşündü Simon. Bir hayalet mi? Bir delik mi? Bir yankı mı? Titrek ellere sahip öfkeli bir çocuk mu?
Sayfa 325
Reklam
Üç arkadaşın öyküsü bu. Beyoğlu’nda büyümüş, Beyoğlu’nda yaşayan üç ayrı kişilik, üç ayrı kimlik, üç ayrı insan. Ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler. Her cinayetin ardında gizemli bir neden… Ve soruşturma boyunca adım adım, bina bina, sokak sokak Beyoğlu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoğlu. Günümüzün Babil Kulesi… İnsanın
Bazen tüm onaylanma isteklerini sorgusuzca onaylarız, bazen onaylanmak için kendimizi yalanlarız. Sonra bir gün birisi içimizde bir yerlerde sakladığımız birşeye dokunur. Deriz ki evet yargılanmadan anlaşılma ihtiyacımız içimizde ağzı kapatılmış pustururmuş bir çocuk gibi yıllarca suskunca karanlıkta korkarak bekler.. İşte o dokunulan o anda o
Tituba
Güney Amerika’da daha çocuk yaşta avlandıktan sonra pek çok kez alınıp satılmış ve Kuzey Amerika’nın Salem şehrine gelene dek birçok sahip değiştirmişti. Köle Tituba orada, o püriten mabedinde, muhterem peder Samuel Parris’in evinde hizmet ediyordu. Muhterem pederin kızları ona bayılıyorlardı. Tituba onlara hayalet hikâyeleri anlatınca
Sayfa 10 - *SEL YayıncılıkKitabı okudu
öğretilmiş korkular
Anne babalar çocuklarını tehlikelere karşı koruma ve onları uyarma adına bazen işin dozunu kaçırır, içlerine korku salarlar: "Sakın elimi bırakma, kaybolursun. Sakın evin önünden ayrılma, kötü adamlar seni kaçırır. Sakın oraya çıkma, düşersin. Sakın sokağa çıkma, araba çarpar. Tanımadığın birinden şeker ve çikolata gibi şeyler alma, elinden tutup götürmek isterse gitme, gidersen sana kötülük yapar," gibi abartılmış uyarılar çocukta çevreye ve insanlara karşı korku beslemeye yol açmaktadır. Bazı anne babalar ve çocuk bakıcıları çocuklara söz dinletmek ve uslandırmak için öcü, cadı, hortlak, dev, hayalet gibi hayali varlıklarla veya polis, doktor, iğneci, dilenci, hırsız gibi yabanacı insanlarla korkutma yolunu seçmektedir.
Sayfa 83
Reklam
856 öğeden 841 ile 850 arasındakiler gösteriliyor.