NİHAL ATSIZ'IN GÖK SULTAN'I
Tarihî şahsiyetler yalnız yaşadıkları zamanda değil, kendilerinden sonra da isimleri sıkça anılan ve tartışmalara konu olan kişilerdir. Bu anlamda yakın dönem Türk tarihinin kuşkusuz en tartışmalı isimlerinin başını çekenlerden birisi de II. Abdülhamid’dir. II. Abdülhamid’in kendi iktidarı döneminde başlayan ve günümüze dek süren bu tartışmalar
Allah'ın Varlığının Delileri 1. Fıtrat Delili
Yüce Allah'ın varlığına delalet eden delillerin birincisi insanın düşüncesinin dışında olmayan delildir. Fıtrattır ki Yüce Allah insanı o fıtrat üzere (yaratıcı tanıyan ölçüler içerisinde) yaratmıştır. " İnsanlar dünyaya gelirken ırsi (kalıtsal) bir takım kabiliyetleri de beraberinde getirirler. Diğer bir ifade ile Allah insanları, fıtri
Reklam
I: Hastane Bayram haftası biter bitmez hastalandım ve askeri hastanemize gönderildim. Hastane, kaleden yarım verst ötede, öbür binalardan ayrı, uzun, tek katlı, sarı boyalı bir yapıydı. Yazları onarılırken dehşetli sarı boya harcanırdı. Hastanenin kocaman avlusunda eklenti binalarla lojmanlar ve diğer hastane pavyonları bulunuyordu. Merkez
İnşa ve Keşif ~Tefekkür
Bir şey üzerinde düşünmek, bizim dışımızdaki varlıkların gerçek olduğu ön kabulüne dayanır. Her düşünce eylemi, bizi bir şeye, nesneye, olaya, sürece bağlar. Bu mânâda tefekkür etmek, aynı zamanda ilişki kurmaktır: Kelimeler ile mânâlar arasında, kavramlar ile nesneler arasında, kavramlar ile kavramlar arasında, akıl ile duygular arasında, zaman ile mekân arasında. Tefekkür bu yönüyle bireyin zihninde başlar ve birey ötesi dünyaya doğru uzanır. İnsan zihni dışında bir gerçekliğin bulunup bulunmadığı meselesi ve solipsizm tehlikesi, varlık merkezli bir bilgi anlayışında daha en baştan bertaraf edilir. Zira tefekkür sadece insan zihninin ötesine uzanan bir eylem değildir. Tefekkür aynı zamanda varlığın ve onun tezahürü olan tekil varlıkların zatî akliliğinin kavranması fiilidir. Bu yüzden tefekkür bir yönüyle keşif, diğer yönüyle inşadır.
Sinir hastası olanlar, akli dengesi yerinde olmayanlar, işitme sorunu yaşayanların yanında iletişim kurmakta güçlük çekenler ve karşı koyanlarda hipnoz yapılamaz.
Sayfa 20 - Armada KitapKitabı okudu
“... Çuang-Tzû’nun düşüncesine göre, Konfüçyüs’ün felsefesi ontolojik “Özcülük” görüşünün ahlâka ayrıntılarıyla uygulanmasından başka bir şey değildir. Konfüçyüs’ün “insanlık” , “adâlet” , vs... gibi temel olduğu söylenen faziletleri her yerde kendi “öz”lerinin katı bir biçimde belirlediği nesneler görmek eğilimi olan Zihnin normal faaliyetinin bir sürü ürününden başka bir şey değildir. Mutlaklığı yönüyle Realite’nin bu kabil “sınırlar”ı bulunmamaktadır. Ama Konfüçyüs, olmadığı yerde farklar tesis etmekte ve bunların katı, esnekliği olmayan ahlâkî kategoriler çıkararak beşer davranışını denetim altında tutmayı planlamaktadır.” s. 108
Reklam
Kültürün etkisi altında işleyiş gösteren 'ilkel' topluluklarla toplumun etkisi altında kalan günümüzün modern toplumlarının karşılaştıran Lévi-Strauss şöyle der: "kültür, düzen yaratır: toprağı ekip biçer, evler yapar, nesneler imal eder. Buna karşılık, toplumlarımız fazlasıyla entropi (kargaşa) üretir. Güçlerini dağıtır ve toplumsal
Ahmet Erkan KocaKitabı okudu
Kokteylde Bay Yabancı'yı gördüğünüz zaman yaşadıklarınız, Sherlock Holmes gibi gözlem ustası birinin bile yaşayabileceği türden şeyler. Fakat tıpkı zamanla diğer detayları görmezden gelip yalnızca belli başlı semptomlara göre hareket etmeyi öğrenen doktorlar gibi Holmes da, beyinsel içgüdülerini, tanımadığı bir kişiyi değerlendirmekte rol oynaması
YİNE BAŞLADILAR Mahut, meşhur eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’le, eski başyazar, eski milletvekili Falih Rıfkı Atay, bu eskiler “Ulus”un sol köşesinde nöbetleşe yeniden faaliyete geçtiler. H. Âli Yücel, akıllara durgunluk veren bir sür’at ve dönüşle tekrar tekkeye avdet eyledi... Hürriyetten, insandan, aşktan, tasavvuftan
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.