Önsöz
Düşünce tarihi bize göstermektedir ki, felsefeyle hesaplaşma adına ona karşı çıkış, felsefeden bir şeyler alarak felsefeleşmeyi veya ona kapı aralamayı beraberinde getirmektedir. Bu sadece felsefe için değil, diğer disiplinler için de söz konusudur. Bunun çarpıcı örneğini, XII. yüzyılda Abbâsî Devleti'nin siyasî, sosyal ve düşünce hayatında
Sayfa 5 - Klâsik Yayınları, 3. Baskı Haziran 2018 - Mahmut Kaya TercümesiKitabı okudu
Bütün Alıntılar
Günler günleri kovalıyor. Günler günleri aynen tekrarlıyor. Yoruluyorlar. Yaşamaktan değil, yaşayamamaktan yoruluyorlar. 5 EDEP YA HU EDEP, BUGÜN BİR İYİLİK YAP. 10 "Boş versene ya hu" der. "Yalnız geldik bu dünyaya. Sanki yalnız gitmeyecek miyiz?" 19 Kadın yazının nesnesi, erkek ise öznesiydi... Tüm bunlar
Reklam
Peki Türk kimliği nedir? Türk kimliği ırka dayanan bir kimlik değil, daha çok kültüre ve yurda dayanan bir kimliktir. Yâni bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar Türk sıfatını taşırlar. Ama bunun içerisinde çeşitli etnik kökenler olabilir.
Sayfa 373
Atatürk devrimi daha başka bir şeydir de ondan. Bu ağır yanlış, gerçekte, Atatürk'ü, Tanzimat'tan beri süregelen batıcılık eğilimini sonunda gerçekleştiren adam sanmakla meydana çıkıyor. Atatürk'ün batıcılığıyla Tanzimat batıcılığı arasında benzerlik yok, karşıtlık var: Birisi, çok uluslu bir ümmet imparatorluğunda beliren komprador batıcılığı, ötekisi uluslaşmış bir ülkede kendini gösteren bilinçli batıcılık. Başka türlü şöyle de söyleyebiliriz, sanırım, birincisi, batının önerdiği batılılaşmaya evet diyen, ikincisiyse batılılaşmasını batılı yöntemlerle, ama kendi bildiğince yapmak isteyen batıcılık. Asıl Atatürk devrimi işte burada. Osmanlılık din kalıplarına göre yaşayan ve eğitilen bir toplumdu, biliyorsunuz, bu toplumda batıcılık onu sömürmeye gelen batılılarla benzeşmek soysuzluğu olarak beliriyordu, zaten benzeşmeye kalkışanların çoğu batılılar için ülkeyi soyuveren, bu arada kendileri de birer kemik kapan kompradorlardı. Atatürk dini, toplum ve eğitim alanından çıkararak, aklı egemen kıldı, laique'lik temel diye alındı, dinsel eğitim kaldırılıp cartesien kültüre yol açtı. İşte bu, hem Atatürk'ü Tanzimat batıcılarından ayıran kesin çizgidir, hem de Atatürkçü batıcılara Türkiye'yi muasır medeniyet seviyesine çıkarmak için bizzat Atatürk'ün verdiği anahtar yöntem: Türkiye batılı, fakat Türk bir toplum olacaktır, çünkü Türk ulusu özgürdür ve bağımsızdır; bu işi o da batılıların yaptığı gibi akıl ve bilim yoluyla yapacak, fakat onlara öykünmeyecektir. Çünkü Türk ulusu, kendine benzer.
Türk kimliği ırka dayanan bir kimlik değil, daha çok kültüre ve yurda dayanan bir kimliktir. Yani bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar Türk sıfatını taşırlar. Ama bunun içersinde çeşitli etnik kökenler olabilir. Üniter devlet fikrini Fransa'dan almıştır. Başka başka dillerde kanunları, kendilerine göre kültürleri vardır bunların. Ama bunlara sen nesin dediğin zaman Fransızım derler, sonra da eklerler, ben Bask kökenliyim derler.
Sayfa 371 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Öyle ki, Kürtçe, konuşma dili olarak yasaklanarak, Kürt ananın cezaevindeki oğluyla konuşmasının dipçikle engellenmesinden, mırıldandığı Kürtçe bir ezginin bedelini ya polis kurşunuyla, ya işkencede, ya cezaevinde ödemeye değin, Kürtler üzerinde yoğunlaştırılan dilsel ve kültürel baskılar, ayrılıkçı siyasal hareketleri tetikledi, şiddete dönüştürmekle kalmadı, şiddeti yaygınlaştırdı ve yeğinleştirdi. Baskı o denli dayanılmaz yoğunluktaydı ki, Diyarbakır Cezaevinde Kürt gençler topluca kendilerini yakarak yaşamlarıyla bir halkın çiğnenen onurunu kurtarmaya çalıştılar. 12 Eylül askeri yönetimi, NATO planı çerçevesinde kirli savaşla kirletilen ülkeyi, bir halkı ayaklanacak boyutta ve derinlikte daha çok kirletmiş, ulusu ve ülkeyi lime lime bölmesi için programlanan PKK'nin, birkaç yıl içinde Türkiye'ye karşı savaş açacak denli güçlenmesinin toplumsal ortamını yaratmış, önünü ve yolunu açtı.
Reklam
177 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.