Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazı ses dizileri, bazı parlak renkler, bazı parıldamalar, bazı satırlar ve bazı biçimler ile sizin aranızda gerçek yakınlıklar vardır. Tüm bu farklı şeylerle aranızdaki uyumluluk oranlarının, tıpkı müzikte olduğu gibi, dile getirilmesi çoğu zaman zordur ancak var oldukları hep hissedilir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Yaşlının renklerle savaşını yazsak sayfalar sürer.Ayakkabılarından, pantolonlarından, tişörtlerinden, kazaklarından,her yerinden renkler fışkırır mücadeleyi bırakmayan yaşlıların.Mücadelede ilk sarılacakları şey, gençlikten ilk çaldıkları şey renktir onların.
Reklam
Asla korkulara kendimi rehin bırakamazdım!Umudumla yeşerecek,umudumla açacak ve tekrar kokular renkler saçacaktım etrafıma...Tekrar...Tekrar...Tekrar...
Kainatta tefekkür - Hayvanlar
•Yüce Rabbimiz şöyle buyurur: "Şüphesiz sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından (süzülen), içenlerin boğazından kolayca geçen hâlis bir süt içiriyoruz." (en-Nahl, 66) • Hayvan, kendisine verilen ilâhî programla otu et ve süt yapabilirken, varlıkların en mütekâmili olan insanoğlu, günümüzün en yüksek teknolojisine sahip kimya laboratuvarlarında bile tonlarca ottan bir gram et veya süt imal etmeye halen muktedir olamamaktadır. • Yeşil bir dut yaprağını sığır veya koyun yese, ondan et, süt ve yün hâsıl olur. Küçücük bir kurtçuk olan ipekböceği aynı yapraktan ipek îmâl eder. Aynı şeyi bir cins geyik yese, ondan da misk kokusu elde edilir. Arının çiçek tozlarından bal yapabilmesi, kâinatta en mükemmel bir varlık olan insanın iktidarı haricindedir. Basit birer ot olarak görünen çeşitli çiçeklerin topraktan bulup çıkardıkları renkler, kokular ve hayat kudretini haiz yapraklar, hiçbir kimyagerin muktedir olamayacağı harika keyfiyetlerdir.
SENİN GÖZLERİN O’NUN GÖZLERİ SENİN GÖZLERİN I Yüreğimden fışkıran bir “âh” mıdır gözlerin Beni benden koparan “eyvah” mıdır gözlerin Bu gözler o aydınlık, o leylî gözler değil Yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin Ses midir, aynalarda çarpan kulaklarıma Kürdili hicâzkâr mı, segâh mıdır gözlerin Arif Bey’i, Itri’ye zindanı Leyla kılan Nihavent mi, sultân-ı yegâh mıdır gözlerin Kubbesinde yitirdim zaman duygularımı Akşam mıdır, gece mi, sabah mıdır gözlerin Her köşede zifiri bir muamma bırakan Gönül memleketimde seyyah mıdır gözlerin Renkler âvâre; sitem başıboş kuytularda Mavi midir, yeşil mi, siyah mıdır gözlerin Yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin
Ey Mona Lisa’nın kıskandığı el Bu kar yığınları cehennemden mi Bu sokaklar mahşerden mi geliyor Gürcükapı ihtirası bilmezdi Altın kalpli zambakların Filizlendiği taş mağazalar İlmek ilmek bileklerine Geçirmezdi nefret urganlarını Nerede dadaşın gür bıyıkları Aziziye neden böyle derbeder Solan renkler kimin, kaldırımlarda Ya bu Erzurum Erzurum değil Ya ben başkasıyım bu Erzurum’da
Reklam
Nilgün Marmara - kağıtlar
Uçurumlar var, var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında, kendiyle kendi arasında. Böylece özleyebiliyoruz, kendimizi, başkalarını. Uçurumlar arası ebem kuşağından köprüler kuruyoruz, ne çok renkli ve bembeyaz, renkleri ısıtıyor insanı ama aslında bu gökkuşağı köprüler buzdan, yani donuyoruz da baka baka, donuk donuk renkler doluyor yüreklere, donduruyor. Yine de diyorum ben, var bir şeyler çünkü düşlerde en derinlikler, söylenemeyen tam anlatılamayanda, balıklar asılı tavanlara, simsiyah kocaman balıklar insan yüzlü ve gözleri yaşlı dönerken hıçkırıklara tanıdık tüm yüzler.
JÜRİ Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.
Güneş tepelerin ardında kaybolduğunda, ince ve kirli bir kül yağmurunu andıran akşam karanlığı hızla ve tüm soğukluğuyla ovaya çöküyor. Her şey birden değişiveriyor. Bütün gün güneşin eleğinden geçmiş, yumuşak hava aniden serinliyor, neredeyse bir kar soğuğu hissediliyor. Renkler yok oluyor, insanlar da ortadan kayboluyor.
Sayfa 132 - Everest Yayınları
Ölüm ile yeniden doğuş o kadar birbirine yakın ki. Yapraklarını dökmeyen sarmaşıklar, doğa ilkyazda tekrar renklerine kavuşana kadar yeşil nöbetlerini tutmayı sürdürüyorlar. Renkler ve ışık heyecan verici oyunlarına hiç ara vermiyor. Doğada yaşanan her şey bir geçiş, yavaş yavaş gelen ve yine yavaş yavaş uzaklaşan bir uyum.
Sayfa 130 - 131 Everest Yayınları
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.