Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne zaman erken uyumak istesem bir türlü olmuyor.
İnsan ne kadar çok uyumak isterse ona ulaşma şansı o kadar azalır. Uykunun en büyük düşmanı yatağımızın üzerinde Demokles’in kılıcı gibi asılı duran uyuyamama korkusudur. Ertesi günün çılgınca yarışına dayanabilmek için ne pahasına olursa olsun uyumak zorundayız. O zaman bir türlü uyuyamıyoruz. Çünkü uyku buyruklarımıza boyun eğmez. Uyku kendisine ıslık çalıp ayağımıza getirdiğimiz bir köpek değildir. Belirli bir saatte kalkmak zorunluluğu uykuyla arkadaş olabilmek için temel koşul olan her türlü özgür ilişkilere engel olur.
Can YayınlarıKitabı okudu
Başlangıç - Origin
Kirsch, “Şaşırtıcı bulacağınızı tahmin ettiğim bilimsel bir buluşum sebebiyle bugün buradayım,” diye söze başladı. “İnsanlık deneyimimizin en temel iki sorusuna cevap bulma ümidiyle yıllardır peşinden koştuğum bir şeydi. Bu işi başarınca özellikle size geldim, çünkü bu bilginin tüm inananları derinden etkileyeceğine inanıyorum. Nasıl
Sayfa 15 - Altın KitaplarKitabı okuyacak
Reklam
Din Neden artık ilgi çekmiyor?
Dinin bugün pek ilgi çekmeyen birşey gibi görünmesinin nedenlerinden birisi, birçoğumuzun, artık etrafımızın bilinmeyenle çevrili olduğunu unutmuş olmasıdır. Bilimsel kültürümüz bizleri, dikkatlerimizi önümüzde duran fiziksel ve maddi dünyaya odaklaştıracak şekilde eğitmektedir. Dünyaya bu tarz bakışın büyük başarılara imza attığı inkar edilemez. Bununla beraber, bunun sonuçlarından birisi de, daha geleneksel toplumların her düzeyindeki insanların yaşamlarını kaplayan, bir zamanlar bu dünya yaşantımızın temel unsurlarından biri olan 'tinsel' ve 'kutsal' olana yönelik algı ve düşüncemizi silip atmış olmamızdır.
Yabancı lisanla eğitim neden olmamalı?
"Eğitimde yabancı bir lisanın temel alınması, değişik kademelerde incelenebilecek birçok soruna gebedir. En temel düzeyde, bir başkasının dilinin kendi dilinden daha üstün olduğunu benimsemek zorunda bırakılmak, gizli bir aşağılık kompleksini günbegün derinleştirecektir. Öyle ya, kendi dilleri adam gibi olsaydı, büyükler eğitimi anadilde yaparlardı. Demek ki kendi lisanı hiçbir işe yaramamaktadır! Kanımca, bugün karşımızda bir vakıa olarak duran toplumsal aşağılık kompleksimizin en önemli sacayaklarından biri, işte bu tuhaf şartlanmadır. Ne gariptir ki, 1950'lerden beri bize bu koşullandırmayı aşılamak için canla başla çalışan bir sistem var. Meyvelerini de nihayet almaya başladık!"
Sayfa 50 - tutikitapKitabı okudu
"Çok tutkulu bir adamsın; ne istediğini tam olarak bilemeyen, aç bir ruhun var. Herkesin birbirine benzemek için elinden geleni yaptığı bu çağda bireyselliğini korumak için mücadele ederken derin yaralar aldın. İki temel üstünde duran, yarım bir dünyada yaşıyorsun; temellerin biri kendini ifade etme yeteneğin, öbürü de kendini yok etme
Sayfa 57 - SelKitabı okudu
Ferrasini Satan Bilge
"Başarısızlık deneme cesaretinden yoksun olmaktır; ne eksik ne fazla Çoğu insan ile hayalleri arasında duran tek engel başarısızlık korkusudur. Ancak bizi sınar ve gelişmemizi sağlar. Bize aydınlanma yolunda dersler verir ve rehberlik eder. Doğu'nun öğretmenleri tam hedefi bulan her okun yüz kere ıskalamanın sonucu olduğunu söylerler. Bu, kayıp yoluyla kar sağlama yönündeki temel Doğa Yasası'dır. Başarısızlıktan asla korkma. Başarısızlık senin arkadaşındır."
Sayfa 168 - pegasus yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sovyetler Birliği'nde planlama mekanizmalarındaki aksaklıkların arkasında birbiriyle ilintili iki temel neden aranmalıdır. Birincisi, Sovyetler Birliği'nde planlamayı dağıtıcı ekonomik unsurların tasfiye edilememesidir. İkincisi ise, ideolojik kurumadır. Merkezi planlama, toplumu daha ileri hedeflere yönlendirmeye kararlı, bu konuda yaratıcı bir üretkenlik gösteren öncü partiye gereksinir. Sosyalist kuruluş sürecinin bütün düzlemlerinde merkezde duran ''öncü parti''nin kurumasının ölümcül sonuçlar doğuracağı açıktır. Hantallık, bürokratlaşma ve israf gibi şikayet edilen konular, SBKP'nin öncülük vasfını yitirmesinin nedeni değil, sonucu olarak görülmelidir.
Sayfa 46 - YazılamaKitabı okudu
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
995 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.