Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayırlı Cumalar..
Nuh 26-27-28) Ve Nûh dedi ki: "Bu yerde dolaşan kâfirlerden; bir tek kişi bırakma. Şüphesiz ki Sen onları bırakırsan, kullarını yoldan çıkarırlar ve sadece din-iman tanımayıp kötülüğe batan ve kâfir çocuklar yetiştirirler. Rabbim! Benim için, anam-babam için, mü'min olarak evime giren kişiler için ve mü'min erkekler ve mü'min kadınlar için mağfiret et/bağışla hepimizi! Şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanlara da sadece yok oluşu arttır."
"Erkeklerin Dünyasına olan yabancılığım tahmin etti ğimden çok daha büyük bir mesele haline gelmek üzereydi. Şimdi, yirmi beş yıllık araştırma ve klinik çalışmadan sonra kadınların da erkeklerin de karşı cinsi yönlendiren biyolojik ve sosyal içgüdüleri yanlış anladıklarını öğrenmiş bulunuyorum. Biz kadınlar, erkekleri seviyor, onlarla yaşıyor, erkek çocuklar doğuruyor olsak da hâlâ erkekleri anlamak için öğreneceğimiz pek çok şey var. Erkekler cinsiyetlerini ve cinselliklerini aşan varlıklar olmakla birlikte bu onların asli özelliğidir. Kadınların da erkeklerin de birbirlerinin beyin ya da bedenlerinin nasıl çalıştığı konusunda fazla bir bilgiye sahip olmaması, durumu daha da zorlaştıran bir unsurdur. Çoğumuz davranışların altında yatan farklı genlerin, nöro kimyasalların ve hormonların ne yaptığı konusunda hiçbir fikre sahip değiliz. İki cins arasındaki belli başlı farklılıkları öğrenmemiz çok önemlidir çünkü biyoloji bize tüm hikâyeyi anlatmaz. Kadın ve erkek beyinleri arasındaki ayrım biyolojik düzeyde başlasa da son araştırmalar bunun yalnızca bir başlangıç olduğunu gösteriyor. Beynin mimarisi, bir zamanlar inanıldığı gibi, doğumda ya da çocukluğun bitişinde son halini almıyor, hayat boyunca değişmeye devam ediyor."
Reklam
Ne güzel iltifatlar :)))
"..Ama dinlemeyi reddediyorsunuz. Çünkü diğer tüm erkekler gibi, kafanızda aynı anda ancak bir düşünce tutabiliyorsunuz ve çoğunlukla da yanlış olanı. " "Hâlbuki kadınlar çelişik yirmi yedi düşünceyi akıllarında tutma yeteneğine sahipler, " dedi Dain. "Bir prensip sahibi olamamalarının nedeni de bu maalesef. "
Koku duyusunun önemiyle ilgili daha anlaşılır bilgi verebilmek için hormonlardan bahsetmek gerekiyor. Eşinin kokusunu alan bir erkek börü (kurt) aralarında 400 kilometrelik bir mesafe olmasına rağmen kokunun izini sürüp eşini bulabiliyor. Börü bunu, eşinin katıksız doğal kokusunu tanıdığı için başarabiliyor. Aynı duyu insanlarda da vardır. Erkekler gerçek eşlerini kokularından tanırlar ve dünyanın bir diğer ucunda bile olsa, onu arayıp bulurlar. Bunu sağlayan şey doğal koku hormonlarının dengesidir. Kadınlar doğum kontrol hapı kullandıklarında hormonsal dengeleri altüst olduğundan koku alma duyuları da değişir. Bu sebeple yanlış eşler seçerler. Zira koku algıları deformasyona uğramıştır. Seçtikleri erkekler de hormonal dengesi bozuk bir kadının kokusunu gerçek kokusu sanıp, onun ruh eşi olduğu yanılgısına düşer. Sonuç olarak çocuk sahibi olmaya karar verip doğum kontrol hapları terk edildiğinde ilişkilerinin boyutu değişir. Çocuk yapmaya karar verdikleri halde ayrılan çiftler aslında koku duyularındaki deformasyonun hezeyanına maruz kalmışlardır.
Homeros'tan (MÖ sekizinci yüzyıl) Galenos'a (MS birinci yüzyıl) kadar şairler, filozoflar ve hekimler, belirgin bir tutarlılıkla kadınlardan bir nesne olarak söz ederler. Sadece kadınlarla ilgili bu bilgiç söylemin saplantılarını sıralamak bizi fazla ileri götürmez: Kadınlar pasiftirler, hatta en iyileri bile anatomide, fizyolojide ve
Kendinizi tanımaya yönelik olarak atacağınız her adım sadece sizi mutlu etmekle kalmaz, çevrenize de ışık saçarsınız. "Herkes beni aldatıyor, sürekli terk ediliyorum, her şeyi yaptım yine de başaramadım!" cümlelerini sıklıkla kullanıyorsanız emin olun ki yanlış çalışan bir şemadan dolayı böylesiniz. Zihninizdeki kaseti değiştirmeden farklı şarkı dinleye- mezsiniz.
Reklam
Kocaların da akılda tutmaları gereken şey, kadınların da onlar gibi beş duyusu olduğudur. Kadınlar da onlar gibi görür, koku alır, onlar gibi tatlıyı ekşiyi ayı­racak damak zevki vardır. Bizi başkalarına değiştirdikle­ ri zaman yaptıkları nedir? Eğlenmek mi? Öyle galiba. Bundan zevk duyuyorlar mı? Elbette duyuyorlar. Öy­leyse, yanıltan zaafları mı? Evet. Ya bizim erkekler gibi zevk alma duygumuz, eğlence isteğiniz, zaafımız yok mu? Bize iyi davransınlar öyleyse, yoksa bilsinler ki bize yan­lış yolu gösteren kendi yaptıkları yanlışlardır.
Sayfa 127
Arkadaşlar! Insan yetiştirmekte eğitim ve öğrenim başlangıcının ne kadar önemli olduğunu takdir etmeyen asrımızda hiçbir fert yoktur. Ilk terbiyenin üstün şekilde olmaması, ilk terbiyenin fena verilmesinin, yanlış verilmesinin doğuracağı mahzurlar hiç verilmemesinden daha çok ve daha büyüktür. Çok arzuya şayandır ki, böyle yanlış bir terbiye yerine saf ve içten kalabilmesi için hiç terbiye almasın. Halbuki buna imkân yoktur. Ana kucağnda taşıdığı çocuğa söylediği her kelimesiyle bir ders vermektedir. Çocuklar, analarının her hareket tarzından bir ders almaktadırlar ve öyle dersler ki, bugün dimağlarımızı yoklayalım, hâlâ yerleri vardır. En yanlışının yeri en derindir. Bunun üzerine, kuvvetli millet yapmak istiyoruz. Bunları kim yapacak? Milletin fertleri, kim yapacak bunları? Farz edelim ki erkekler yapacaktır. O halde erkeklerin nasıl yetişmesi lazımdır ve ne için yetişmesi lazımdır ve ne yapacaktır? Bir defa bunları kadının bilmesi lazımdır. Halbuki kadının bunu bilebilmesi kolaylıkla kendi kendine hasıl olur. İlim mertebesinde değildir. Bu itibarla kadınlar alim olacaktır. Fenni bilecektir. Erkeklerin gecebileceči bütün tahsil derecelerinden geçecektir. Sonra kadınlar sosyal hayatta erkeklerle beraber yürüyecektir ve daima birbirinin yardımcısı, yol göstericisi olacaktır. Acaba bizim milletimiz de böyle değil midir? Ve bizim milletimizin de böyle olmaması için ne engel vardır? Daima öne sürülen bir şey vardır ki o da din engellemesidir. Bilhassa batılılar, bilhassa bu milleti yok etmek isteyen o koyu düşmanlar bizi, daima her işimizi din etkisi altında tutmuşlardır
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.