1966: Yazılar-Kitaplar-Olaylar: Atsız, Nejdet Sançar ve Türkçüler CKMP'yi destekliyorlardı ama Ötüken'in Kasım 1965 sayısından itibaren CKMP ve Türkeş hakkında bir suskunluk vardı. CKMP hakkındaki son haber, seçimlerden hemen sonraki 20 Ekim 1965 tarihli nüshada çıktı. Diğer partilerin farklı kesimlerden oy aldığı, "Türkeş'in
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
Reklam
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
21 Haziran
Günlerim tanrı 'nın seçilmişleri için belirlendiği günler gibi mutlu geçiyor. Bu noktadan sonraki kaderim ne olursa olsun, neşeyi tatmadığımı asla söylemem hayatın en saf neşesini walheim'i biliyorsun. Artık tamamen oraya yerleşmiş durumdayım. Oraya yerleştiğim zaman charlotte'tan sadece yarım kilometre uzakta oluyorum ve burada bir insanın alabileceği bütün zevkleri tadarak kendimi eğlendirebiliyorum.
Yarım Elma Ölüm Alma
Bilgisayarın mucidi tuhaf bir biçimde intihar etti. 7 Haziran 1954'de bir elmayı bir siyanür solüsyonuna daldırdı ve bir sehpaya koydu. Daha sonra resmini yaptı elmanın ve arkasından da yedi. Apple'ın logosunun dişlenmiş bir elma olmasının nedeninin bu olduğu söyleniyor. Alan Turing'in elması.
Sayfa 54 - SelKitabı okudu
gülüşün eklenir kimliğime
Gün biter gülüşün kalır bende anılar gibi sürüklenir bulutlar Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır yarım kalan bir şiir belki de Aykırı anlamlar arayıp durma güz biter sular köpürür de kapanmaz gülüşünün açtığı yara
Sayfa 60 - 18. Basım: Haziran 2016Kitabı okudu
Reklam
Haziran 2005, Journal of Epidemiyology and Community Health dergisinde yayınlanan bir makalede, Araştırmacıların 665 kişiyi tam 20 yıl boyunca süt içme ve diğer alışkanlıkları açısından günlük takibe aldıklarını, katılanların her 5 yılda bir tam sağlık kontrolünden geçirilerek EKG ve diğer lab- oratuar tetkiklerinin yapıldığını. Bir grup tam yağlı süt içerken kontrol grubundaki diğer kişilerin ise yarım yağlı veya tam yağsız süt içtiklerini, çalışmanın sonucunda 'tam yağlı süt içenlerdeki kalp damar hastalığı ve felç geçirme oranının 'az yağlı veya yağsız süt içenlere göre DAHA DÜŞÜK olduğu görülüyor. Yani bugüne kadar bize öğretilenlerin tam tersi bir sonuç çıkıyor. Araştırmacılara göre 'Tam yağlı sütün zararlı olduğu görüşünün yeniden Lartışılması ve yağlı sütün diyetimiz içinde layık olduğu yeri alması için çalışılması' gerekmektedir." ifadeleri ile konunun önemi vurgulanmıştır.
30 Haziran günü trenle Karlsbad'a gidiyorum. İstasyonda gelişimi bekleyen otel kapıcısının yardımı ile kalacağımız Rudolfs Hof isimli özel eve geldik. Evde, benim için bir salon, bir yatak odası, emirerim için bir oda ve hamamdan ibaret kısımları haftalığı 140 krona tuttuk. Ben ilk bakışta pek memnun kalmadım. Bana pek cazip görünmedi. Yarım
Sayfa 142 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Bir Günlük Yumurtanın Hayatı
Aşağıdaki nutuk bir yumurtaya, ikinci yıldönümü münasebetiyle yapılan jübilede, kalabalık horoz ve tavuklar önünde, bir horoz tarafından verilmiştir: – Muhterem tavuklar, horozlar!.. Bugün jübilesini yaptığımız, dünyaya gelişinin ikinci yıldönümünü idrak eden bir günlük yumurtadır. Size, bu münasebetle, kısaca hayatını anlatmayı faydalı buldum.
Sayfa 133 - Nesin YayıneviKitabı okudu
Şimdi gelelim Enstitüdeki günlük yaşama, derslere ve işe... İlkokul beşinci sınıfı bitirir bitirmez geldim Enstitüye. Köy okulları mayısın sonunda kapanır. Daha diplomalarımız yazılmadı. Belge düzenledi ler yerine. Belgelerimizi alıp yola düştük. 1943, haziran başı. Savaş içi. İkinci Dünya Savaşı bütün hızıyla sürüyor. Dünya kıran kırana dövüşüyor. Yurtlar bombalanıyor. Köyler, şehirler yanıyor. Almanlar Stalingrad'a kadar gitmiş. Ama durdurmuşlar. Türkiye savaşa girmemiş, ama savaşta gibi sıkıntıdayız. Ele gelir yetişkinlerin hepsi askere gitmiş. Köylerde daha çok yaşlılar ve kadınlar var. Çocuklar iş güç görüyor. Biz de Köy Enstitüsündeyiz. Enstitümüzü kuruyoruz, eğitim öğretim yapıyoruz. İlk alınan öğrenciler benim vardığımda dördüncü beşinci sınıfa gelmişti. Biz de birinci sınıftan başladık. Hemen eğitim öğretime soktular bizi. Yaz olduğu halde. Yarım gün kültür dersi görüyor, yarım gün iş yapıyorduk. İş ikiye ayrılıyor: Tarım işleri, sanat işleri. Bulaşık için, mutfak için bir iki işgören tutulmuş, ama hizmetlerin çoğunu kendimiz görüyoruz. Nöbet sıramız geçtikten sonra derslerimizi sürdürüyoruz. 14-15 şube var. Nöbet sıramız 14-15 haftada bir geliyor. Yarımşar günümüzü sürekli kültür dersine ayırırdık. Öteki yarım günlerimizi de bir hafta tarıma, bir hafta teknik çalışmalara verirdik. Kültür derslerimizde tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi, aritmetik, geometri, fizik, kimya öğrenirdik.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.