Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İç Ses Tesellisi
İnsan en çok kendi içindeki sesleri işitir. Esasında her insanda "destekleyici bir iç ses" de vardır. Bu sesi bulmak ve solmuşsa onu canlandırmak, durmuşsa harekete geçirmek gerekir. Destekleyici iç sesi açığa çıkarmak büyük bir kazanımdır. O ses susmuşsa ya da kısıklığı sebebiyle işitilmiyorsa insan, artık yaşadığı her hadisenin en olumsuz yanına odaklanmaya başlar. Bu da mutsuzluğun başlangıcı olur. "Destekleyici iç ses" konuşmaya başladıkça insan ne yalnızdır ne de çaresiz. Ondan insana daima teselliler de akar. Kendin için kendinden daha inandırıcı kimi bulabilirsin? Kendini onarma yeteneğini kaybettiğinde, ruhundan iyileştirici ifadelerin çıkmadığını fark ettiğinde bu yeteneği yeniden kazanabilmek için çocuklarla konuş. Onlar birer teselli ustası ve karamsarlığımızı onlara öğretinceye kadar) iyimserlikte sanatkârdırlar. İnsan kendi kendine, harici bir etkiye muhtaç olmadan da mutlu olmayı bilmeli... Hadiselerin iyi taraflarını görmeyi, hayra yormayı başarabilmeli... Güzel düşüncelerde mahir olmalı... Başka bir meşguliyete veya insana mecbur kalmaksızın zihnini huzurlu ve dingin hâle getirmeyi öğrenmeli. Kendi mutluluğunu her an, gereken her yerde üretebilmeli.
Dördüncü kelam iyiliktir. İyilik yoksa insan da yoktur, tıpkı kötülük gibi. İnsan iyilik ile kötülüğün birleşmiş halidir. İnsan ruhu bu ikisinin sarayıdır. Biri olmadan öteki olmaz. Mesele karar anında senin hangisini seçeceğindir. Eğer kalbin temizse, hayatın onu kirletmesine izin vermediysen, eğer aklını cahillikten korumayı öğrendiysen, eğer iraden iyiliği seçebiliyorsa, işte o zaman kötülük bir köşeye siner. Ama sadece o an için, başka bir karar anında bütün cazibesiyle yeniden çıkar karşına. Ve şöyle der: “Bak ben eğlenceliyim, seni sınırlamam, istediğin her şeyi yapmanı sağlarım. Bak, ben gücü temsil ediyorum, zayıflık gösterme, sen ötekiler gibi aptal değilsin, kendini düşün. Fırsatları kaçırma. Benim yolumdan git, mutlu olacaksın.” Evet, her zaman işte böyle der kötülük ve her aşamada aklını çelmeyi dener. Onu mutlaka yenmelisin, sadece dışarıda değil, bizzat kendi içinde yenmelisin. Kötülüğü ruhunun en dibinde, sinip kaldığı o en karanlık köşede tutmayı başarabilmelisin. Bir insanı başka bir insana bağlayan en sağlam bağ iyiliktir.
Reklam
Bastırılmış her şey içimden kopup gitmişti, daha önce hiç tanımadığım bir doygunlukla kendi dışıma taştığımı, sonsuz evrene karıştığımı duydum. Her şeyi sanki sadece benim için varmış gibi algılıyor, her şeyle yeniden coşkuyla bütünleştiğimi hissediyordum. Etrafımı saran karanlık ağaçlar bana fısıldıyordu ve ben onları seviyordum. Yıldızlar yukarıda pırıldıyor ve ben o anların aydınlık selamlarını soluyordum. Bir yerlerde söylenen şarkıları işitiyor ve benim için söylendiklerini düşünüyordum. Yüreğimdeki kabuğu kırdıktan sonra bir anda her şey benim olmuştu, kendimi bırakmamın, kendimi armağan etmemin sevinci içimde kabarıyordu. Birilerini sevindirmenin ve bundan sevinç duymanın ne kadar kolay olduğunu hissediyordum: İnsanın kendini açması yeterliydi, insandan insana canlı bir akış başlıyordu hemen, yükseklerden derinlere iniyor, derinlerden tekrar sonsuzluğa yükseliyordu.
Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl. Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
*Însân yaza küsüyordu, kışa küsüyordu, umuda küsüyordu da yeniden barışıyordu âmâ însân însâna küstüğü zâmân barışsa bile kâlbînîn kırgın atışı dinmiyordu.*
- Olur da bir gün bulmak istersen beni –Takılır gökkuşağına düşersin yollara – Gece yarılarına varan sohbetlerimizi anarsın – İçtiğimiz çayın tadını – Yeniden yaşamak ne güzel olurdu değil mi? – Sonra özgürlük sevdamızı – Sevda uğruna geçen yılları – Kavgada da olsa dört elimiz – İnsan insana kavuşurmuş derler – Kavgadır bu, hayalleriniz aksesuarıdır yaşamın – Bir sabah beni bulduğunda – Kırağı düşmüş olabilir üzerime – Sakın için burkulmasın – Saçıma dokunduğunda – Saçlarım avuçlarında kalabilir – Yüzümün derisi soyulup – Morartılar çıkmış olabilir – Ürpermeyesin! – Gözlerin dört açılmasın – Mermilerin, bomba parçalarının – Vücudumda açtığı oyuklar – Şaşırtmasın seni. – Ağlama, korkma, kaçma benden – Daha yanaş, daha yakın gel – Unutma eylem güzeliyim ben.
Sayfa 42 - Berjin HakiKitabı okudu
Reklam
Bozulan yasaların kökü insanın insana hâkimiyetindedir. Yeniden yapılanmayı ve değişmeyi sağlamak için tek yol Allah'ın insan üzerindeki hâkimiyetini kabul etmektir. Bugün dünyadaki kötülüklerin kaynağının yok edilmesi gibi karmaşık ve derin bir meselenin çözümünün böyle kısa bir cümlede yattığını duymak sizi şaşırtmasın. İstediğiniz kadar başka çözümler arayın bulamazsınız.
Sayfa 248Kitabı okudu
Benlik bilinci, geçmişte kişiye nasıl davranıldığı, neler söylenildiğiyle oluşur. Benlik bilincini değiştirip, kendini tanıma yoluyla yeniden biçimlendirme durumuna geçilmezse, gerçeğe uymayan benlik bilinci ömür boyu sürer.
Sayfa 127Kitabı okudu
KARAMSAR OLMA. ALLAH SANA MUTLULUĞU VERMEDEN ÖNCE SENİ MUTSUZLUKLA DENEYECEKTİR. EĞER YANLIŞ BİR İNSANA DENK GELDİYSEN BU DOGRU BİR İNSANA BİR ADIM DAHA YAKLAŞTIĞINI GÖSTERİR. Unutma, Allah hiç kimsenin kimliğine bakmaz. İster aşk olsun, ister arkadaş, ister akraba hiç farketmez. Eğer bir insan sana zarar vermişse, bu zarardan ötürü mutlaka cezalandırılacaktır. Çünkü Allah insanları kimlikleriyle değil niyetleriyle yargılayacaktır. Bir de çok sevdiğin, olması için uğraş verdiğin, elde edebilmek için çok çaba gösterdiğin ama bir türlü elde edemediğin şeyler olacaktır. Onlar için aşırı hırs yapıp, kaderine kızıp sakin hayatını etme. Zamanını boşa harcayarak, olmayan şeyleri zorlayarak, olması muhtemel şeylerin de önünü kesme. Eğer Allah onu sana nasip etmiyorsa senin için çok da hayırlı olmadığını, bil ve hayatını onları kazanmaya adamak yerine, nasibini başka yerlerde aramaya devam et. Eğer Allah'ın kaderine sunduklarına razı gelir ve hayatına onlarla devam edersen, Allah da sana kaderini sevdirir ve seni hayatından razı bir hale getirir. Ancak elde edemediğin şeylerin peşinden koşmaya devam edersen kaderin sana küsecek ve neticesinde hayat seni ölene dek yanlışların peşinde süründürecektir. Olmadı diye üzme kendini. Unutma ki "hayır" bazı şeylerin varlığındadır, bazı şeylerin ise yokluğundadır. Belki yüreğinin onu elde edememesi, senin olanın sana gelmesi için şarttır. Belki onun seni reddetmesi, senin yeniden başlaman için bir fırsattır. En iyisini ve en doğrusunu Allah bilir. Bu yüzden her şartta Rabb'ine güven ve her ne olursa olsun kaderini sahiplen. İnan bana kazanan sen olacaksın!
Kaplanlar kadar kana susamış insanlar vardır. Böyleleri yaradılıştan aralarında hiçbir fark bulunmayan, hatta İsa’nın kanununa göre kardeşleri sayılanların vücutları, kanları, ruhları üzerinde şu ya da bu şekilde sınırsız bir egemenlik kurduklarında, eziyet etmekten bir an geri kalmazlar. Zulüm bir alışkanlıktır; insanda bu alışkanlığın kökleşmesi, sonunda hastalığa dönüşmesi mümkündür. Sarsılmaz inancıma göre, en iyi bir insan bile alışkanlıkla, sanki bir hayvanmış gibi kabalaşıp o derece aptallaşabilir. Kanla, kudretle mest olur; hoyratlığı, ahlaksızlığı, içindeki kötülüğü büsbütün geliştirir; aklı, duyguları kesinlikle doğal olmayan hareketleri yadırgamaz ve sonunda bundan zevk almaya başlar. Bir zalimde hem insanlık, hem de vatandaşlık tamamıyla yok olmuştur; yeniden onurlu bir insan olması, pişmanlık duyup eski hayatına dönmesi hemen hemen imkânsızdır artık. İşin asıl kötü yanı, böyle bir başına buyrukluk kolayca topluluğa sirayet edebilir; kudret, son derece ayartıcı bir şeydir. Toplum da böyle bir etkiye kayıtsız kalırsa, bu alışkanlığın toplulukta kökleşmesi işten bile değildir. Kısacası, bir insana kendi benzerine fiziksel ceza verme hakkının tanınması topluluğun yaralarından biridir; bu yara bir yandan o topluluktaki özü ve vatandaşlık duygusunu kemirirken, öte yandan önüne geçilmez bir düzensizliğe de yol açar.
Sayfa 244 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 13. BasımKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.