Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çantada keklik
Örneğin Büyük Ana arketipini karısına yansıtan adamı ele alalım. Bu adam karısının koşulsuz sevgisi ve hizmetini çantada keklik saymaya meyillidir çünkü bir açıdan hâlâ annesinin hazır ve nazır olmasını bekleyen bir çocuktur. Bu annenin kişisel kimliği yoktur, yalnızca arketipsel bir bakıcıdır. Bilinçdışı bir rabıtayla babasına bağlı olan kız çocuğu gibi, bu adam da anne-eşine kadının kesmeyeceğine güvendiği bir göbek bağıyla bağlıdır. Aynı zamanda çocuksuluğu, bağlı olduğu kadından korkan hatta belki nefret eden kendi gölgesini görmesini de engeller. Böyle bir erkeğin, başka bir kadınla uzun süreli bir ilişki yaşaması ve buna rağmen karısı "aramızda seçim yap" dediğinde samimi olarak şaşırması ender rastladığımız bir durum değildir. Kadınlardan biri için hissettiği sevginin diğerine olan sevgisini artırdığını iddia edebilir. İkisini farklı şekillerde seviyordur. Eşini, kendisini cinsel olarak uyaramamakla suçlayabilir. Ama rüyalarına bakarsa bir tarafıyla annesinin sağladığı koruma ve rahatlığı ararken, diğer tarafıyla kendi yaşam gücüyle ilişki kurmasına aracı olan metresini arzuladığını fark edecektir. Karısı ve kendisi bilinçlenmeye kararlıysalar içlerindeki buyurgan annenin farkına vararak ilişkileri vasıtasıyla sevgi ve şehveti bir araya getiren özgürleşmiş bakireyi bulabilirler.
Jean Harlow ender bir yetenek olan insanoğlunun aptallıkları ve zayıflıklarına gülebilme yeteneğine de sahipti ama... ve cinsel fetih ritüelinin törenselliği ardında saklı olan komedyaya da gülebilme yeteneğine. Fakat her şeyden önce (Harlow) benzersiz şekilde eğlenceli ve güzel bir kadın sunuyordu bize beyaz perdede.
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Aşkın en yüce işlevi, sevilen insanı özgün ve yeri doldurulmaz biri yapmasıdır. Ama âşıklar yine de kavga eder. Çoğunlukla aralarındaki havayı yeni baştan elektriklendirebilmek, ilişkilerini canlı tutabilmek için ederler bu kavgaları. Böyle bir kavgayı başlatabilmek için, genellikle cinsel kıskançlık denilen o terli kimono, sandıktan hışımla çıkarılır. Hoş onun yerine hangi bahane kullanılsa yine olur. Çatışmanın pancar derinliğindeki topraklara kök salmış sorunlardan kaynaklanması pek ender bir olaydır. Ama olduğu zaman, ona özel bir hüzün eşlik eder; çünkü zihnin iyileşmesi kalbinkinden çok daha yavaştır ve bu tür kavgalar çok uzun zamandan beri başarılı olagelmiş birliktelikleri bile yıkabilirler.
Mewlîda Kurmancî • Melayê Bateyî
Hemdê bê hed bo Xudayê `alemîn Ew Xudayê da ye me dînê mubîn Em kirîne ummeta xeyr-ul beşer Tabi`ê wî muqtedayê namiwer Ew Xudayê malikê mulkê `ezîm Daye me mîrasa Qur`ana Kerîm
Sadomazoşizm, fetişizm, teşhircilik, zorlama, eş değiştirme: İki kişi tarafından seçilmeyip, yalnızca erkek tarafından dayatıldığında, cinsel türdeki bir manipülasyona dahil olabilecek uygulamalar bunlardır. Ender görülmeyen bu tür durumlar, kadın bunları arzu etmediğinde onun için sorun oluşturur. Bu durumda araçsallaşmanın kadının ruh hali üzerinde yıkıcı etkileri vardır. Kendini suçlu, kirletilmiş hisseder.
cinsel sapkınlık
Sadomazoşizm, fetişizm, teşhircilik, zorlama, eş değiştirme: İki kişi tarafından seçilmeyip, yalnızca erkek tarafından dayatıldığında, cinsel türdeki bir manipülasyona dahil olabilecek uygulamalar bunlardır. Ender görülmeyen bu tür durumlar, kadın bunları arzu etmediğinde onun için sorun oluşturur. Bu durumda araçsallaşmanın kadının ruh hali üzerinde yıkıcı etkileri vardır. Kendini suçlu, kirletilmiş hisseder.
Reklam
...yaşlılıkta cinsel dürtünün olmayışı, belirli bir kendi kendine yeterliliğin temelini oluşturur ve toplumsallık dürtüsünü yavaş yavaş soğurur. İnsan binbir yanılsamadan ve aptallıktan geçmiştir; etkin yaşamı çoğun bırakmıştır, artık hiçbir beklentisi, hiçbir planı ve niyeti yoktur; ait olduğu kuşak artık yaşamıyordur; yabancı bir kuşağın ortasında, zaten nesnel ve esas olarak yalnızdır. Bu arada zamanın akışı hızlanmıştır ve zihinsel olarak bundan da yararlanmak istemektedir. Çünkü yalnızca kafa, kendi gücünü koruyorsa, şimdi ulaşılmış bulunan çok sayıda bilgi ve deneyim, tüm düşüncelerin yavaş yavaş tamamlanan olgunlaştırılması ve tüm kuvvetlerin uygulanmaya yatkın oluşları her türden incelemeyi eskisinden daha ilginç ve daha kolay kılar. İnsan daha önce sisler içindeymiş gibi duran binlerce şeyi, net bir biçimde görebilir: Sonuçlara ulaşır ve kendi üstünlüğünü duyumsar. Uzun bir deneyim sonucunda, insanlardan çok şey beklemekten vazgeçmiştir; çünkü genel olarak, daha yakın bir tanışıklıktan kazançlı çıkan insanlardan değildir: daha çok, ender şansli durumlar dışında, insan doğasının en bozuk örneklerinden başkasıyla karşılaşılmayacağı, bunlara hiç dokunmamanın en iyisi olduğunu bilir.
Sayfa 142Kitabı okudu
Başarısızlığın 30 nedeni
1. KÖTÜ KALITIMSAL GEÇMİŞ: Beyin hasarıyla doğan bir insan için yapılabilecek çok az şey vardır. Bu felsefe, bu zayıflığı ör­tecek tek bir yöntem önermektedir: “Beyin Gücü” grubu. Ancak bunun otuz neden içinde herhangi bir insan tarafından kolayca düzeltilemeyecek tek neden olduğuna dikkat edin. 2. HAYATTA İYİ BELİRLENMİŞ BİR AMAÇ EKSİKLİĞİ:
Kurt-Böri-Börü-Büre-Borz-Gorg-Kaşkır-Karışkır-Möjek-Canavar-Farkas
Görünüşe bakılırsa eski Türk mitolojisinde en önemli rolü oynayan hayvan böri-kurt'dur. Büyük olasılıkla, Ata-Kurt şeklindeki asıl söylence Hiungnu'lar tarafından geliştirilmiştir. Bu, bilinmeyen, fakat şüphesiz çok erken bir dönemde olmuş olsa gerek. Bu söylence milâttan önce bile, Işık Göl ve ili'deki Hint-Avrupalı ya da
256 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.