Sevdiğim bir arkadaşımın, hayatımda sevmediğim tek kitap bu oldu demesi üzerine merak ettim, okudum. Beğenmemesi üzerine düşünüyorum da aile bağları yıpranmış, benzer hikayelere sahip bireyler için kitap hüzün verici ve can sıkıcı olabilir. Yaşananları hatırlatması ve umutsuz, öfkeli hissetirebilmesi vb. sebeplerden. Aynı şekilde kişi için, kitap beklenen sonu vermiyor olabilir. Ben kitabı okurken tamamen aileye odaklanarak okudum. Kısa fakat bakıldığında çok şey anlatıyor. Umutsuzluk hissi uyandırıyor biraz. Fakat yazarın hayatını da okuduğumda kitaba başlamadan hayal etmiştim böyle bir his yaşayabileceğimi. Görülecek şeyler var hikayenin içinde, Türkiye ne yazık ki mutlu aile hikayeleriyle dolu değil (Bu, içinde bulunduğumuz ve gördüğümüz, yaşadığımız ülke olması açısından söylenmiştir). Yabancılaşma, kopma durumları (aile bağlarının zayıflaması) çok sık karşımıza çıkan bir tema. Üstüne düşünülmesi gereken konulardan birisi. Kitabı önerir miyim sorusuna evet ya da hayır diyemiyorum. Fakat kitapta üstüne düşünülecek konular olduğu bir gerçek. Herkes buradan bir ders çıkarabilir mi bunu da bilemiyorum. Ama düşünmenin yanında bir de uygulamaya geçebilsek ne güzel olur değil mi?