Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Hangi büyük fayda için olursa olsun, gerçeği görmezden gelmek, hele değiştirmeye yeltenmek en büyük namussuzluk!''
Sayfa 268 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
İnsanlar ne zaman bir savaş başlatacak olsa, onlara şöyle diyordum: "Durun! Kan dökmeyin!". Şimdi de tekrar ediyorum: "Ey dağların, denizlerin öbür tarafındaki insanlar, siz ki mavi göğün altında yaşıyor- sunuz, savaş neyinize gerek? Ben toprağım, bana bakın! Ben herbiriniz için ayniyim ve siz de benim gözümde eşitsiniz. Benim için önemli olan sizin sözleriniz değildir. Ben sizin dostluğunuza muhtacım, çalışmanıza, beni işlemenize! Saban izine bir çekirdek, bir tohum tanesi atın, size yüz katını vereyim, küçük bir fi- dan dikin kocaman bir çınar vereyim! Evler kurun, temel olayım! Üreyin, çoğalın, hepinize güzel bir barınak olayım! Derinim, yükseğim, büyüğüm, ucum buca- ğım da yok.. Hepinize yeterim ben..."... Sen de bana insanlar savaşmadan yaşayamaz mı diyorsun Tolgo- nay. Bu bana bağlı değil ki. Siz insanlara, niyetinize, irade ve bilgeliğine bağlı.
Sayfa 80 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Reklam
''Eğer dişil cinsel strateji güvenilir erkek doğum kontrol yöntemleriyle engellenirse, insanlığın kıyamet gibi bir sona sürükleneceği kesindi. Toplumlar parçalanacak, nüfus azalacak ve çekirdek ailenin yerini erkeklerin cinsel stratejileri tarafından dikte edilen bir neo-kabilecilik alacaktı.''
Sayfa 416Kitabı okudu
"Aç it gibi her gürültüye seğirtmek, hayır getirmez."
Sayfa 352 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
Türümüz 30.000 yıl içinde kabile halinde yaşamaktan geniş aileye, geniş aileden çekirdek aileye, oradan da tek başına yaşama aşamasına geldi
Sayfa 137Kitabı okudu
… Ona demeliydim ki: bırak beni içimde öyle sert ve bükülmez bir çekirdek var ki beni değiştiremezsin. Beni didik didik edebilirsin, canıma okuyabilirsin, fakat düzeltemezsin beni. .
Reklam
Bugün ev dediğimizde sadece etrafımızdaki dört duvarı ve (şansımız varsa) çe­kirdek ailemizi kastediyoruz. Oysa bizden önceki insanlar için evin anlamı hiçbir zaman bu değildi. Onlar için ev demek topluluk de­mekti - etrafımızdaki insanların oluşturduğu sıkı ağ, bir kabile. Ama bu büyük ölçüde kaybolmuş durumda. Ev hissimiz öylesine hızla za­yıfladı ki artık aidiyet ihtiyacımızı karşılamıyor. O yüzden evimiz­deyken bile ev özlemi çekiyoruz.
Lise nostajisi
Okulda deneme olduk sonra akım yaptık ufak çaplı mezuniyet işleri topluca çiftliğin oraya kaçtık kızlarla kola çekirdek yapalım dedik sokakta her gördüğümüzü çektik arkadaşım manken ile çek dedi (okuldan kaçınca hocaların kurduğu senaryo) 😂 Kurbanlık tosun dişi ineğin yanına yaklaşınca bir böğürdü biraz koştu bize doğru bizde kaçtık 😂 erkekler sevdiklerinize böyle sahip çıkın🤪🤪 Ardından elimizde dondurma etraf ana baba günü akrabalar tanımasın diye gözlük taktık gidip gelinlikçide sözde düğünümüz var bu cuma gelinlik denedik, yarın piknik yapıcaz bu ortamı üniversitede bulamam 🥺
Son Osmanlı Padişahı Vahdettin, "Millet sürüdür ben onun çobanıyım" dediğini okuduğum zaman, dehşete düşmüştüm. Oysa ne kadar uygundur Osmanlı'nın millet anlayışına bu söz... Osmanlı'nın millet anlayışı budur, vatan anlayışı da mülk...
Sayfa 290 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.