FELSEFE MERAKLILARI İÇİN OKUMA LİSTESİ
FELSEFEYE GİRİŞ: 1- Büyük Filozoflar: Platon'dan Wittgenstein'a Batı Felsefesi, Bryan Magee 2- Felsefeye Giriş, Ahmet Arslan 3- Felsefeye Giriş, Kazimierz 4- Felsefenin Temel Disiplinleri, Heinz Heimsoeth 5- Felsefe Nedir, G. Deleuze -F. Guattari 6- Felsefe Meselelesi/Sorunları, Bertrand Russel 7- Felsefe Disiplinleri, Doğan
Peygamberin Vefatı
Hz. Muhammed 622 yılında hicret ettiğinde, küçük İslam toplumu politik güce doğru ilk adımını atmıştı: On yıl sonra neredeyse tüm Arabistan'ı hakimiyeti altına almıştı ve Müslümanların bin yıldan uzun süre ayakta kalacak dev bir imparatorluk kurması için gerekli temelleri atmıştı. Bu politik başarı, sürekli bir çaba ve gerilim gerektirmiş, Medine'de geçen yıllar insan toplumunu Allah'ın ilâhi planına göre yeniden yapılandırmanın ne kadar zor ve tehlikeli olabileceğini göstermişti. Hz.Muhammed sözlerle açıklanması zor Allah Kelamı'nı insan diline aktarmış, bazen ilâhî etkinin ağırlığı altında ezilmişti. Allah Kelamı'nı insan toplumuna enkarne etmek Müslümanların da dayanaklılık ve algı sınırlarını zorlamış, hatta bazen umutsuzluğa kapılmış ve Hz.Muhammed'i tamamen terk etmenin eşiğine gelmişlerdi. Ama başarısı, sıra dışı ve tartışmalı politikaların en güçlü savunucusu olmuştu. Hz.Muhammed Bedir'de savaşma, Yahudi kabilelerini kovma ya da yok etme veya Hudeybiye'deki anlaşmayı yapma kararını verdiğinde, doğrudan Allah'tan esin almamış, yardım istemek ve kendi zekâsını kullanmak zorunda kalmıştı. Kur'an Müslümanların kendi doğal sağduyularını bir kenara atmalarını veya arkalarına yaslanıp Allah'ın bir mucize yaratarak onları kurtarmasını beklemelerini önermiyordu. İslam dini, insan zekasının ve ilahi esinlerin omuz omuza çalışması gerektiğini savunan gerçekçi bir inanç sistemiydi.
Sayfa 375
Reklam
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yazarın okuduğum 2. Kitabı ve kesinlikle uslubu ve kelamı çok iyi. Kitap sürükleyici, tekrara düşmüyor gereksiz betimlemelerle sıkmıyor. Hala şokunu yaşadığım satırları var. Resmen aydınlanma yaşadığınızı hissediyorsunuz.
Mecit Ömür Öztürk
Mecit Ömür Öztürk
Yaşamın Gizli İşaretleri
Yaşamın Gizli İşaretleriMecit Ömür Öztürk · Hayy Kitap · 2019388 okunma
Hazret-i Peygamber (s.a.v.)'den nakledildi ki: الحَدِيث فِي الْمَسْجِدِ يَأْكُلُ الْحَسَنَاتِ كَمَا تَأْكُلُ الْبَهَائِمُ الحبيش "Hayvanların kuru otu yediği gibi camilerde (dünya kelâmı) konu mak da sevapları mahveder."
255 syf.
·
Puan vermedi
Hşbize Allahın 1lütfu olarak verilmiştir, Allahı tanımak için geldiysen, bunu ona gösterirsen, kalbine hikmet ilham edecektir 102 Muhammediliğin batini tarafını anlamak istiyorsan, tarikata girmen, derviş olman gerekir çünkü gerçek manada öğrenmek sadece kişisel tecrübeyle mümkündür 49 1çok Avrupalı entelektüel, bilgin islam hakkında araştırma
Dervişler Arasında İki Hafta
Dervişler Arasında İki HaftaCarl Vett · Kaknüs Yayınları · 201740 okunma
Gazali Felsefeyi İslamın içine çekmiş, Kelamı boşa çıkarmıştır
Savaş felsefe, epistemoloji, metafizik, ahlak felsefesi, fizik ve ilahiyat gibi çok farklı alanlarda ve­riliyordu. Günümüzdeki Kazakistan sınırları içinde doğan ve Batı'da Alfarabius olarak bilinen İslam aleminin en büyük filozofu Farabi 'nin metinlerinde bu savaş zirve noktasına ulaşmıştı. Akılcıların iddialarını çürütmeye gayret ederek bu savaşa üç asır sonra son verecek olan bir başka dahi de yine bir Orta Asyalı olan Gazali idi.
Sayfa 250 - Kronik KitapKitabı okuyor
Reklam
Kelamın yapmaya çalıştığı şeyin esas itibariyle bir "apoloji" (savunu) olduğu açıktır; ancak önemli olan, bu "apoloji"yi yapmak için izlediği yöntemdir. Étienne Gilson'un ortaçağ Hıristiyan felsefesini, yani imanın hizmetine koşulan, teolojinin hizmetçisi olan felsefeyi savunmak üzere üzerinde ısrarla durduğu, bu, yani onun yöntemiyle ilintili özellik, kelam için de aynı ölçüde geçerlidir. Kelam, İslam teolojisidir ve bu özelliğiyle İslamın inanç öğelerini akıl planında, aklın talepleri içinde, akla dayanan nedenlerle savunmak isteyen bir hareket olmuştur. Nasıl iyi bir hizmetçi, efendisinin her istediğini yerine getiren bir insan olmaktan çok, hizmetçilik sanatının kurallarını yerine getiren bir insansa, ortaçağda dinin hizmetine koşulmuş olan akıl da dini savunma amacı içinde aslında kendi kendini savunmuş, koşulduğu veya kendisini koştuğu amaç ve işlev ne olursa olsun, kendi talep ve mantığı içinde kendi kurallarına göre işlemiştir. İşte kelamı, bu en önemli niteliğinde, yani kendisini akla dayanan nedenlerle haklı çıkarmak isteyen spekülatif bir hareket olması özelliğinde, felsefi bir hareket olarak kabul etmemek için ciddi bir neden yoktur.
Kısaca kelamı en genel olarak İslam dininin inançla ilgili öğelerini rakip teoloji ve öğretilere karşı savunmayı (apoloji) kendine amaç edinen spekülatif (teorik) karakterli bir düşünce hareketi olarak tanımlayabiliriz.
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
SAADETİN TEK YOLU Kalbinde yalnızca Rabb’i olmayan, O’nunla buluştuğu mihrâblarda, tâatin lezzetini nasıl bulur? Kalbinde yalnızca Rabb’i olmayan, ubûdiyyetin(kulluğun) lezzetine ve huşûsuna nasıl erişir? Ubûdiyyetin kemâli, kalbi yalnızca O’nun sevgisinin kaplaması iken, başka vâdîlerde gezinip duran kalp nasıl O’na kul olmanın kemâline
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.