Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İşte Tevfik Fikret Bey, devrinin edebî şâhikası, Servet-i Fünûn'un herkes tarafından hürmetle takdir edilen otoritesi iken Tarih-i Kadîm ile mânen intihar etmiştir. Âkif'in Şimdi Allâh'a söver, sonra biraz bol para ver Hiç utanmaz, protestanlara zangoçluk eder beyti ile verdiği kahhar cevap, Fikret'in hiç düşünmeden, sıkılmadan koskoca târihî bir milletin ve bütün İslâm âleminin vicdânına âdeta kudurmuşça saldırması sebebiyledir. Bu saldırış, herkes gibi Âkif'in de imânını zedelediği için böyle acı bir cevap vermiştir. Bu ağır cevap Fikret'in iliklerine işlemiş, onu hasta etmişti. Bu teessürle ikinci küfriyâtı bir hakaret-i mezbûhâneden ibaretti. Gittikçe hidâyetten uzaklaşıp dalâlete saplandı. Tevfik Fikret, Mehmed Tevfik Bey'i gömdü. 'Sabah Ezanı'na kulaklarını tıkadı. 'Sancak-ı Şerîf' Huzurundan geri döndü. Millete bir karakter ve fazîlet numûnesi olmak yolunda iken, milletin acı ve hazîn nefretini kazandı. Cenâzesi on beş kişi ile gömüldü. Biz, ölünün arkasından konuşamayız, işi Âdil-i Mutlak olan Cenâb-ı Hakk'a havale ederiz.
Sayfa 281
Namluyu şakağıma dayadım . Ürperdi vücudum tepeden tırnağa... Bir fısıltı duyarak irkildim : "Dünyada inanmam hani görsem de gözümle İmanı olan kimse gebermez bu ölümle" Hızla indirdim silahı .. Mehmet Akif Bey'indir bu mısralar.. Nereden geldi aklıma ? Devamı nasıldı ? "Ey dipdiri meyyit ! İki el bir baş içindir Davransana... Eller de senin baş da senindir His yok , hareket yok , acı yok... Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana ...Sen böyle değildin !"
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
KİM LAN BU İTTİHATÇILAR!
Enver, Talat, Cemal. İttihatçılar denince akla gelen üç isim. Müfredat öğretisinde de müfredat haricindeki öğretilerde de üzerine tam olarak durulmayan, hem islamcılar hem de sekülerler tarafından cami avlusuna bırakılmış gayrı meşru bir çocuk muamelesi gören, menfi veya müspet yönlerinin hala tam olarak ortaya konulmadığı o ekip,
İttihatçılık
İttihatçılıkSüleyman Tekir · Kronik Kitap · 2023148 okunma
"Akif Bey birgün yine pansiyona gelmişti. Sohbet esnasında takvadan söz ediliyordu. Bir ara Akif Bey: "Bizler muttekî-i muztar kimseleriz, değil mi İhsan Efendi?" deyince, bundan alınan İhsan Efendi, kendisiyle bir yıla yakın konuşmamıştı. O kadar sevdiği ve hürmet ettiği Akif Bey'in şakasını bir türlü hazm edememiş, içinde bir ukde kalmıştı."
Sayfa 86 - Şule YayınlarıKitabı okuyor
Meyhaneci- Allahım, ne vakte kadar sersemler içip eğlenmeye gelecek de insanlar ağlamaya, ölmeye gidecek?
Sayfa 94 - MeyhaneciKitabı okudu
Ya Rabbi, bu kadar, güzel vücutları niçin zehirden yaratırsın da eliyle dokunan, gözüyle gören helak olur?
Sayfa 40 - Şahin beyKitabı okudu
Reklam
İşin gerçeği Akif’e kim söyleyecek? Mübarek, sözünü işitir işitmez alev kesiliyor. Aleve kim söz anlatabilir?
Sayfa 14 - Şahin beyKitabı okudu
Rahmetli
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
'nun aziz hatırasına Solmayan bir YEDİGÜLVEREN gibi Gönülden gönüle bir yâren gibi Akif'in mülkünde ALPEREN gibi Zirveye çıkışın vardı Muhsin Bey! Yurdun mukaddesat yurdu Muhsin Bey!
İttihat ve Terakki
Meşhur ulemâdan Şeyhülislâm Mustafa Sabri, Elmalılı Küçük Hamdi, Adanalı Hayret Efendilerle dersiâmlardan tanınmış kimseler, Mehmed Akif Bey, Babanzâde Naim Bey gibi isimleri devrin tarihinde ebedîleşmiş zevât, bidâyette kemâl-i safvet ve samimiyetlerinden dolayı bu dolaba girmişlerdi. Fakat çabuk başları döndü; tertemiz sıyrıldılar ve muhalefete geçerek halkı îkaz etmek istediler. Ne fayda ki iş işten geçmiş, komite maksadına nail olmuş, devlet otoritesini eline geçirmişti. Hâsılı: Birbirine girdiler dolâblarla âblar Ablar gâlib gelince döndüler dolâblar.
Sayfa 30
Bir fısıltı duyarak irkildim:
Dünyada inanmam hani görsem de gözümle Imanı olan kimse gebermez bu ölümle "Hızla indirdim silahı. .. Mehmet Akif Bey'indir bu mısralar ... Nereden geldi aklıma? Arkası nasıldı? Ey dip diri meyyit iki el bir baş içindir Davransana eller de senin baş da senindir. His yok, hareket yok, acı yok leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana sen böyle değildin!
Reklam
"Mehmed Âkif'i en iyi anlayan, en fazla seven ve ona en çok yardım eden bu zâttır. Âkif'in adı yaşadıkça, Abbas Halim Paşa da sevgi ve rahmetle anılmalıdır. Paşa'nın son saatlerini ve vefatını büyük üzüntü içinde Eşref Edib'e anlatan Akif Bey, şunları söylüyor: "Oracıkta diz çökerek birkaç saat içinde hatmini tamamladım. Sonra gözlerimi yüzüne diktim. Donmuş kalmıştım. Hiç ağlayamıyordum. Nihayet dayanamadım. Boynuna sarıldım. İşte ondan sonra ağlamaya başladım... O sırada şu kıta bana mülhem oldu: "Hepsi göçmüş, hani yoldaşlarının hiçbiri yok! Sen mi kaldın, yalınız kâfileden böyle uzak? Postu sermekse merâmın yola, serdirmezler; Hadi, gölgenle beraber silinip gitmene bak."
Sayfa 49 - Şule YayınlarıKitabı okuyor
Merhum İbrahim Bey
Demek, görünmeyeceksin ile'l-ebed bana sen, Demek, uzaktasın ey yâr-ı mihribân benden! Hayâta sen beni rabteylemiş iken, şimdi Aceb nasıl yaşarım söyle, âh sensiz ben?
Sayfa 116 - Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2021
Merhum İbrahim Bey
Bu kâinat senin hâtıranla hep lebrîz: Zemîn, zaman bana yâd-âver-i cemâlindir.
Sayfa 112 - Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2021
"Âkif Bey o günlerde, millî dînî şahsiyetin en önde gelen temsilcisi idi. Böyle olduğu için de, bu şahsiyeti yok ederek tamamen batılı olmaya azm etmiş bulunan yeni rejim liderleri için önemli bir tehdit oluşturuyordu. Kendisine maaş bağlanmak şöyle dursun peşine polis takılıp takip ettirilerek, rahatsız edilmekteydi. Memleketi terk etmesi için, sanki elden gelen yapılıyordu."
Sayfa 4 - Şule YayınlarıKitabı okuyor
Eyfel Kulesi nden Bakmak
Kibirli tavırlarıyla tanınan Ali Şevki Bey'in, Avrupa'ya gidip döndükten sonra yanına iyice yaklaşılmaz olmuştur. Mehmet Akif, bir toplulukta bu yönünü, ona şöyle ifade etmiştir: "Siz, insanlara eskiden Fatih Camii'nin minaresinden bakardınız. Avrupa'ya gidip döndükten sonra Eyfel Kulesi'nden bakmaya başladınız."
1.493 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.