Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
parisa
"Şu anda Paris'e geri dönmemin bir anlamı yok. Hem gecenin geri kalanında biraz eğlenmek istiyorum." "Sizi eğlendireceğimi mi düşünüyorsunuz?" Parisa bilinçli olarak gözlerini şöyle bir kırpıştırdı ve tepeden tırnağa onu süzdü. "Kesinlikle denediğinizi görmek isterim. Hem bu işi kabul edeceksek, arkadaş olmaya başlamamız gerek." “Arkadaş mı?” Tristan bu sözcüğü söylerken resmen dudaklarını yalamıştı. "Arkadaşlarımı yakından tanımak isterim," dedi Parisa. "Ben nişanlıyım." Doğruyu söylüyordu ama önemli bir mesele değildi. "Ne kadar hoş. Eminim ki çok tatlı bir kızdır." "Aslında, pek tatlı değildir." "Daha da iyi," dedi Parisa. "Ben de değilimdir."
"Sanatçı, çağının tanığıdır” saptaması ne kadar klişeleşse de doğru bir saptama; Anna Karanina aşkı içerse de döneminin aynasıdır aynı zamanda. Sıradan bir aşk romanı denilebilir mi?! Bir cep romanına indirgenebilir mi?!
Reklam
TOLSTOY 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay Ilyiç Tolstoy, 1812 yılı Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı. Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. “Savaş ve Barış”, “Anna Karanina” insan tahlilleri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir. Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşında, karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı. 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti.
sizi hayatın kadranında tutacak olan, aynı anda gelmekte olduğunuz yerde, yürüyerek ilerlemek için aldatıcı ve gülünç adımlarla, nevrasteninizden başka hiçbir yerde olmayan bir tanrılaştırmaya doğru: işte siz bir dolu KİBİR oluverdiniz tüm diğerlerinden daha büyük, daha güçlü, daha derin bir kibir
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Türk Milleti, Öleceksin!
Süçig sabınga yımşaķ aġısınga arturup öküş Türk budun öltüg. Türk budun ölsiking. Biriye Çoġay yış Tögültün yazı ķonayın tiser Türk budun ölsikig. Anda añığ kişi ança boşġurur ermiş. Iraķ erser yablaķ aġı birür, yaġuk erser edgü aġı birür tip ança boşġurur ermiş. Bilig bilmez kişi ol sabıġ alıp yaġuru barıp öküş kişi öltüg. Ol yirgerü barsar Türk budun ölteçi sen. Ötüken yir olurup arķış tirkiş ısar neng bunguġ yoķ. Ötüken yış olursar benggü il tuta olurtaçı sen. Türk budun toķurķaķ sen. Açsıķ tosıķ ömez sen. Bir todsar açsıķ ömez sen. Antaġıngın üçün igidmiş ķaġanıngın sabın almatın yir sayu bardıġ. ķop anda alķıntıġ, arıltıġ. anda ķalmışı yir sayu ķop toru ölü yorıyur ertig. ---------------------------- Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin! Güneyde Çogay ormanına, Tögültün ovasına konayım dersen, Türk milleti, öleceksin! Orda kötü kişi şöyle öğretiyormuş: Uzak ise kötü mal verir, yakın ise iyi mal verir diyip öyle öğretiyormuş. Bilgi bilmez kişi o sözü alıp, yakına gidip, çok insan, öldün! O yere doğru gidersen, Türk milleti öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiç bir sıkıntın yoktur. Ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın. Türk milleti, tokluğun kıymetini bilmezsin. Açlık, tokluk düşünmezsin. Bir doysan açlığı düşünmezsin. Öyle olduğun için, beslemiş olan kağanının sözünü almadan her yere gittin. Hep orda mahvoldun, yok edildin. Orda, geri kalanınla her yere hep zayıflayarak, ölerek yürüyordun.
Sayfa 36 - KÜL TİGİN ÂBİDESİ METİN Güney Yüzü - KÜL TİGİN ÂBİDESİ TERCÜME Güney Yüzü (sayfa 36-37-38-39)Kitabı okudu
Reklam
Bowe bikinisinin üst kısmını yana çekince Mari dirseklerinin üzerinde doğruldu. Mahmur gözleriyle adamın, göğüslerini ortaya çıkarmasını izliyordu. Göğüs uçlarının görünüşüne karşı Bovve'un nabız gibi atan erkekliği pantolonunu yırtmak üzereydi. "Seni o kadar sert emeceğim ki günün geri kalanında hep beni hissedeceksin. Bunu yapmamı
Sayfa 229
Bugün, öğlen yiyebileceğim bir şeyler almak için markete girdim ve bir anda çok garip bir duyguya kapıldım, sahip olduğum bu hayatın ne kadar olasılık dışı olduğunu fark ediverdim birden. İnsanlığın geri kalanına gitti aklım; çoğu sana bana kıyasla sefalet içinde yaşayan, benzer bir marketi ne görmüş ne de içine girmiş insanları düşündüm. Verdikleri onca emeğin meyvesi de bu işte, bu! Bizim gibi insanlara layık görülen bu yaşam biçimi! Plastik şişelerde satılan marka marka gazlı içecekler, paketlenmiş yiyecek menüleri, ambalajlı şekerlemeler ve taze pişirilmiş tatlılar; bu kadar işte, dünyada verilen tüm emeğin, harcanan tüm fosil yakıtların, kahve çiftliklerinde ve şeker tarlalarında dökülen tüm alınterinin meyvesi bu! Bu gıda marketi! Düşünürken başım döndü. Hakikaten midem kalktı. Hayatımın bir televizyon şovu olduğunu birden hatırlamış gibiydim; şovun yapılabilmesi için her gün insanlar ölüyor, çocuk, kadın demeden en feci şekilde kıymaya çevriliyordu, sırf ben tek kullanımlık plastik ambalaj katmanlarına sarılmış çeşitli öğle yemeği opsiyonlarından birini seçebileyim diye. Bu yüzden ölüyorlardı, büyük deney dedikleri buydu. Kusacağım sandım. Tabii uzun süremez böyle bir his. Günün, hatta belki haftanın geri kalanında keyfim olmayabilir de, n'olmuş yani? Sonunda parasını verip yine öğle yemeği alacağım.
Benliğim kocaman bir boşlukla kapanınca ne kadar yalnız olduğumun farkına vardım. Meğer iç sesim bir arkadaş gibi beni oyalıyor, bir nebze de olsa yalnızlığımı unutturuyormuş. İçimde bir başkası vardı. Ses kesildiği anda kaybolmanın şiddeti arttı, medet umacağım bir dayanak kalmadı.
Acıyı kullanırsan ve onun seni kullanmasına izin vermezsen, öğretmenin olabilir. Bir şeyleri gerçekleştirmeniz için sizi harekete geçirmek için acıyı kullanın. Eğer dürüstseniz şöyle bir şey yazabilirsiniz: “Nefret ettiğim bir işe razı olmak zorunda kalacağım, çok az para kazanacağım, kendime ya da başkasına ayıracak boş zamanım olmayacak ve
231 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.