Ama oyunu kazanmak bu idiyse, insanın umuttan yoksun, yalnızca bildiği ve anımsadığı şeyle yaşaması güç olmalıydı. İşte, kuşkusuz Tarrou da böyle yaşamıştı ve düşlere kapılmadan sürdürülen bir yaşamın içinde kuruluk adına ne varsa hepsinin bilincindeydi.
Bu güç oyunu sürüp giderken, sen de katılırsın belki bir gün kendi dizelerinle...
Reklam
608 syf.
·
Puan vermedi
USTA İLE MARGARİTA-MİHAİL BULGAKOV/can yayınları-573 sayfa Zorlu, nefes nefese, yorucu, düşündürücü ve büyüleyici bir okuma serüveniydi, Usta ve Margarita’yı okumak. En önce kitabın hacmi katlanılması zor bir yekûndu. Uzun bir önsöz ile birlikte yaklaşık altı yüz sayfalık, her bakımdan dolu dolu bir roman. Neyse ki kitabın sonunda zahmetine
Usta ile Margarita
Usta ile MargaritaMihail Bulgakov · İthaki Yayınları · 20187,3bin okunma
Köylü kızdan unutulmaz bir isme...
-Onun yerinde olmak isterdim... Bütün bunları yapabilmek için kim bilir ne büyük bir güç gerekiyor? - Eva aslında zavallı, yoksul, kimsesiz, çaresiz bir köylü kızıymış. Önu başarıya götüren bence kararlılığı! Bu oyunu öyle veya böyle kazanmaya karar vermiş ve hiç vazgeçmemiş. Hepsi bu!
Sayfa 374Kitabı okudu
Önsöz
Dünya bizi kurtarma ve bize iyilik yapma aşkıyla dolu insanlar tarafından hep kana bulandı. Tarihteki bütün savaşları içi iyilikle dolup taşan, kendini bir dava uğruna feda ettiğini düşünen kurtarıcılar çıkardı. Hitler Almanları, Stalin işçileri, Mao köylüleri kurtarmak için dünyayı kana buladı. Milyonlarca insan kurtarıcıların şefkat dolu
83 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Kitap mı Bitap mı (Bölüm 1)Satranç
Selam uzun zamandır buralarda yoktum.Biraz hatalarımı keşfedip revizyon ile yoluma bakmaya karar verdim. Kitabımıza geçersek Stefan Zweig ve Alman Edebiyatı için zirve olan bu kitap (Üzgünüm Mefistofeles :( )ta anlatılan olay basittir.Okurken kendinize 'Şerefsizim benim aklıma gelmişti' diyebilirsiniz. Naziler tarafından işkence gören bir karakterin (ki naziler tuhaf bir yöntem benimsemiş insanlık suçu işlendi denmesin diyedir;insanları her cismin beyaz olduğu bir odaya koyuyorlar.Bizim adam da kafayı yemek üzereyken ne oldu.Tak Yavşak bir subayın ortada unuttuğu satranç kitabını alır .Ve yapacak hiç bir eylem olmamasından mütevellit okumaya başlar.İlk başta ne diyor la bu samimiyetinde okurken oyunu öğrendikçe oynama ihtiyacı hisseder.En sonunda kafayı kırarak kendisiyle satranç oynamaya başlar.Bu durum doktoru tarafından fark edilir,Ve subaylara -Amirim bu adam kafayı kırmış.Salmazsak ölecek Ölsün Tabi hikaye bitmiyor .Bizim reisi salıyorlar Bu reisi gemiye bindiriyorlar.Ama bağımlılık yapmış bir kere.Gemide de o sırada aptal mı aptal mükemmel satranç oynayan 50 vs 1 yenen bir adam(!) var. Böyle herkesle TAŞŞAK geçerken bizim Reis meydana çıkıyor.Adam ilk başlarda elini bile sıkmazken sonunda kaybettiğini anlıyor.Ama bizim reisin gene krizi başlıyor.Güç bela oynayıp sonra ...Sonrası yok işte ,Sadece öbür insanlar oley be biri yendi şu malı sonunda vb. konuşmalar yapıyorlar. Burdan Alman Edebiyatına teşekkür ediyoruz.Eğer bu konu fransız edebiyatı olsaydı ,Reis gemide bir kadına aşık olur.Satranç oynayan adamın karısı olur:500 sayfa ahlak konuşması olur.Reis adamı yenince kadının kollarına yığılır ve can verirdi Özetle :Bizim için Satranç KİTAPTIR
Satranç
SatrançStefan Zweig · Aperatif Kitap Yayınları · 2018239,4bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.