Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ayrıca, aşina olduğumuz uyuyan yüzlerle çevrelenmiş olmanın tüyler ürpertici bir yanı vardır;-en sevdiklerimizin, bizi en çok sevenlerin, hissiz bir biçimde, hepimizin varacağı o gizemli duruma önceden geçmişçesine varlığımızdan tamamen bir haber olduğunu bilerek- durmuş yaşam, düne ait parçacıklar, boş kalan sandalye, kapağı kapatılmış kitap, bitirilmeden öylece bırakılmış iş; hepsi ölüme dair imgelerdir. O saatlerin sükuneti, ölüm sükunetidir.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sabahın en erken saatleri evde herkes uykuda iken..
Uyuyan tanıdık yüzlerle çevrilmiş olmanın verdiği berbat his bir yana –sevdiğimiz ve bizi seven insanlar, varlığımızdan tamamıyla habersiz, duygusuz bir halde ve bir gün hepimizin gideceği o gizemli dünyanın bekleyişi içindedirler– askıya alınmış yaşamlar, dünle kopan bağlar, terk edilmiş koltuk, kapanmış kitap, ya da yarıda bırakılmış bir iş, hepsi ölümü çağrıştırır bize. Bu anın sükûneti aslında ölümün sükûnetidir. Renkler ve soğuk aynı çağrışımı yapar. Ev eşyalarının gecenin karanlığından sabahın aydınlığına çıktıkları anda büründükleri, çok eskilerde kalmış ‘yeni’likleri, insanların olgunluğun ya da yaşlılığın yıprattığı yüzlerinin ölümle birlikte eski genç görüntüsüne bürünmesini akla getirir.
Bordo siyah yayınlarıKitabı okudu
Reklam
ama yüzünde hâlâ çocukça bir korku ve gizemli bir dehşetin izleri vardı.
Bana aniden onun için gizemli bir varlıkmışım gibi baktı. Durum gerçekten de böyleydi. Başkalarına gizli saklımızı açmıyor, sonra gizleyip sakladıklarımıza ulaşmanın yolunu kendimiz de unutuyoruz, oysa koşullara göre ev olarak seçtiğimiz bu evlerden ve bu mektup kutularından öte, köklerimiz onlarda.
Sayfa 128Kitabı okudu
Başına bir şey kaktığı da yoktu, "Baba'ya da öğreteceğiz bizim dili, di mi kıntık?" diyordu. "Saati bir gelsin!" Ütünün, bulaşığın, ev temizliğinin, çocuk yıkamanın, çamaşır yıkamanın, kocayla sevişmenin nasıl belli bir saati-vakti varsa, bu gizemli dili öğretmenin de bir zamanı vardı demek. Beklemeliydi. Ayşe'nin yanında yaşam, yaygın bir sürede geçerdi. Her şeye bol bol zaman varmış gibi. Saçlar 25 kere fırçalanır, dişler ovulur, tahtalara 3 kere vurulurdu.
Eve girdiğimizde önce şaşkın bir vaziyette odanın ortasında kalakaldım. Evimi daha önce görmüş olması bir yana birlikte yaşadığımız onca şeyden sonra bile böyle hissediyor olmam çok tuhaf. Komik ama erkek arkadaşını ilk defa evine çağıran liseli bir kız gibi mahcubum. Jamie hala spada bu durumda ev tamamen bize kalıyor. Damien da benim
Sayfa 149
Reklam
Babanın hayatı gizemli bir saygınlıklıkla çevrelenmiştir. Evinde harcadığı saatlerin, çalıştığı odanın, etrafındaki objelerin, meşguliyetlerinin, alışkanlıklarının kutsal bir karakteri vardır. Evi besleyen odur, evin sorumlusu odur, o evin beynidir. Genellikle evin dışında çalışır ve ev halkı onun aracılığı ile dış dünyayla iletişim kurar. O, bu macera dolu, uçsuz bucaksız, zor ve harikulade dünyanın vücut bulmuş halidir, o aşkındır, o tanrıdır.
Sayfa 69 - Zeplin Kitap
Evlilik... Ah, ..
Evlilik, içinde kendinden hoşnutluğun yaşadığı ve asla zincirlenmediği bir köpek kulübesidir. Evlilik, gizemli bir karşı simya işlemiyle altını, gü- müşü ve elmasları yeniden adi metallere, elmas taklidi cama ve kuartza dönüştüren bir mücevher kutusudur. Evlilik, dibinde delikleri ve eksik bir küreğiyle iki kişilik eski bir kano barındıran, artık kullanılmayan bir tekne ev'dir. Evlilik... Ah, elinizin altında böyle düzinelerce benzetmelere sahipsinizdir
Sayfa 121 - Ayrıntı yayınları 2. BasımKitabı okudu
Gündüz ve gecenin yirmi dört saatlik zaman diliminin hiçbir bölümü sabahın erken saatleri kadar özel değildir benim için. Yazları genellikle erken kalkarım ve kahvaltıdan önce günlük işlerimden birini yapmak için odama çekilir, etrafımdaki sessizlik ve yalnızlıktan da en çok bu anlarda etkilenirim. Uyuyan tanıdık yüzlerle çevrilmiş olmanın verdiği berbat his bir yana –sevdiğimiz ve bizi seven insanlar, varlığımızdan tamamıyla habersiz, duygusuz bir halde ve bir gün hepimizin gideceği o gizemli dünyanın bekleyişi içindedirler– askıya alınmış yaşamlar, dünle kopan bağlar, terk edilmiş koltuk, kapanmış kitap, ya da yarıda bırakılmış bir iş, hepsi ölümü çağrıştırır bize. Bu anın sükûneti aslında ölümün sükûnetidir. Renkler ve soğuk aynı çağrışımı yapar. Ev eşyalarının gecenin karanlığından sabahın aydınlığına çıktıkları anda büründükleri, çok eskilerde kalmış ‘yeni’likleri, insanların olgunluğun ya da yaşlılığın yıprattığı yüzlerinin ölümle birlikte eski genç görüntüsüne bürünmesini akla getirir.
Reklam
Makyaj yaptığının asla anlaşılmaması gerekir Lia. Tabii, görülmek değil de fark edilmek istiyorsan, ayrı konu. O zamanlar dudak parlatıcılarına düşkün olan Lia, bu gizemli, eleştirel sözlere sinir olduğunu hatırlıyordu.
Sayfa 12
Düşüncesi şu, kendisine fazla derin gelen insanlardan ne kadar uzak dursa az, bilmediği konulara da ne kadar az bulaşırsa o kadar iyi olur; ana kural, ne olduğunu bilmediğin hiçbir işi yapma, üstü kapalı ya da gizemli hiçbir işe karışma, basacağın yeri görmeden adımım atma.
İnsan doğası gizemli olmasaydı, şairlere ihtiyacımız kalmazdı.
Sayfa 428Kitabı okudu
303 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.