Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaratıcısıyla birleşen tabiat böylece, İyi ve saftı ilk yaratıldığı misalce, Fakat aynı tabiattı Cennet'ten kovulan, Saptığı için kendi yolundan, Hakikatten, kendi hayatından. Yüklenen haç cezası bu mizanda, Gerilenin zannedilen tabiatıyla tartılırsa, Kimse bu kadar adil acı çekmemişti asla; Mamafih kimse yapmamıştı şimdiye dek bu kadar büyük bir hata
Kel bir tepenin üstünde bir haç. Yüzyıllık zeytinlikler apaydınlık bir su. Daracık sokaklannda örtülü adamlar, kulelerin üstünde dönüp duran fırıldaklar. Tâ sonsuzluğa kadar dönüp duran fırıldaklar. Ey, acılı Endülüs'te, yitik köy!
Reklam
İslam'ın tüm ibadetleri bir Müslüman'ın iradesini ve kendini ne kadar iyi kontrol ettiğini çeşitli yollardan sınar ve bunu yaparken bir yandan da onun bu niteliklerini geliştirmesine yardımcı olur. Şehadet kişinin bağlılığını; ramazan orucu fiziksel ihtiyaçlarının kontrolünü; zekât maddi arzuları disipline edebilme kabiliyetini; hac da çeşitli yollarla bu üçünü birden sınar.
Yirmisekiz kadar Malakan köyü...
Civarda yirmisekiz kadar Malakan köyü varmış. Ahalisinin tamamı kaçmışlar. Malakanlar Rusların protestan olanlarından. Kiliselerinde haç yok. Köyleri ise çok muntazam. Evleri yolun iki kenarında. Evlerinin damları İsviçre evleri tarzında, önleri balkonlu. Evlerinin önündeki bahçede söğütten başka ağaç yok. Bu muntazaın Malakan köylerinin yanındaki Türk ve Kürt köyleri şekilleri ve sefaletleri ile büyük bir tezat teşkil ediyor. Zavallı Müslümanlar! Bir türlü topraktan çıkmak, toprağın da üstü olduğunu hâlâ anlamak istemiyorlar.
" Hacı zannettiğimiz adamın kolunun altından haç çıkmıştır."
Hac suresi, 46. ayeti kerime meali
"Gerçek şu ki gözler kör olmaz. Belki göğüslerdeki kalpler kör olur."
Reklam
Deneyimler,
Hac yolculuklarının son bölümleri genellikle tören alayı şeklini alır. Katı anlamda sonuç ancak bir anlatının sınırları içinde mümkündür. Anlatıdan ve ayinden arındırılmış bir dünyada son, acı ve rahatsızlık veren bir kesinti olabilir ancak. Yalnızca bir anlatı çerçevesinde son bir tamamlanma olarak görünebilir. Anlatı görünüşünden yoksun her son mutlak bir kayıp, mutlak bir eksikliktir. İşlemci anlatıyı bilmez, o yüzden de sonuca varmayı başaramaz. Hac yolculuğu anlatısal bir olaydır. Bu nedenle de hac güzergâhı olabildiğince hızlı katedilmesi gereken bir geçit değil semantik açısından zengin bir yoldur. Kefaret, şifa ve şükran gibi anlamlarla yüklüdür yolculuk. Bu anlatısallık nedeniyle hac yolculuğu hızlandınlamaz. Bunun yanı sıra hac yolu bir Ora'ya geçiştir. Hacı, zaman açısından, selamete kavuşmayı umduğu bir geleceğe doğru yolculuk etmektedir. Bu anlamda turist değildir. Turist, mevcut zamanda, burada ve şimdide kalır. Gerçek anlamda yolda değildir. Yolların kendine has bir anlam ve önemi yoktur çünkü görülmeye değer değildirler. Yolun zengin semantiği, anlatısallığı turistin bilmediği bir şeydir. Yol anlatı gücünü hepten yitirir ve boş bir geçit haline gelir.
Sayfa 49 - İvme ToplumuKitabı okudu
Tarlayı, köyü davullar inletti yıllar geçip gitti geri gelmedi geri gelmedi hiçbiri. Dandini dandini ileri hep ileri yıllar geçip gitti bıraktığım yerde seni bıraktığım yerde seni şimdi bir haç dikili.
Sayfa 92 - Savaş türküsüKitabı okuyor
"Sense tarih caddesini önüne katıp yola düştün, Allah'ın "emanet" yükü omuzunda, Allah'ın sözleşmesi elinde, Allah'ın sana öğrettiği isimler yüreğinde, Allah'ın ruhu "varlığının" bedeninde... Bütün sermâyen "asır". İşin ne? Bütün yaptığın, sermâyeden yemek! Hayatının hüneri ne? Zarar etmek; kârdan zarar degil, sermayeden zarar: "Hüsran". "Ve asra yemin olsun ki insan daima ziyandadır". Bunun adı da yaşamak oluyor! Sen şu ana kadar ne yaptın? Güya yaşadın! Şimdi elinde ne var? Kaybettiğim yıllar!"
Bütün hac yolculuklarının ardında bir ütopya ve mit bulunur: yenilenme miti ve mevcudiyet ütopyası.
Sayfa 109
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.