"Ben hayatımda beni bu kadar fiziksel hırpalayan bir kitap okumadım daha "
Yani gerçekten "tüyler diken diken " diyeceksek o kitap bu "kitap"
BU BIR "KORKUNÇ DEHA" kitabıdır. .
Spoiler # yoktur ama ..yinede dursun
Incelemesini okuduğum
"İnsanoğlu o kadar güçsüz, zayıf ve muhtaçtır ki hayatını rica ile devam ettirir. Raci demek insan demektir."
Peki ya, kim ola bu Raci? Neyi amaçlar, ne ister?
"Bugünkü Raci, o nazik usta Raci midir? Yoksa insanlığın yüz binlerce ahmaklarından biri midir? Ne arıyorsun? İstediğin nedir? [...] Bu geçici hayatla ne buldun ki onun
.. kanatları koparılmış, kötü bir karanlık içinde, başım kafesin tellerine çarpan bir kuş gibi dolanıp duruyorum.
_____
İçimden bir ses, "Dışarı çık, gül, oyna, temiz hava al!" diye sesleniyor. Elimi kıpırdatacak halim kalmadı, ner de! Zaman çabuk geçsin diye gidip yatağa atıyor kendi mi; uyumaya başlıyorum.
Bu sessizliği, bu dinmez kor kuyu gidermek için başka ne yapayım bilmem ki!
Üç Büyük Usta, Stefan Zweig'in muhteşem, üç yazarı anlattığı bi' kitap. Bu kitabı, yazarların hayatları hakkında yoğun olacağını düşünerek okumaya girişmiştim, fakat okudukça yoğun kısmın hayatlarından çok yazınlarıyla alakalı olduğunu gördüm.
Stefan Zweig deli bi' adam. Novellalarıyla tanınan bu' adamın deliliğini hayranlığıyla bağdaştırdım
Emil Zola Paris’te 2 nisan 1840 da doğdu. Tanınmış bir mühendis olan babasının erken vefatından sonra maddi yoksulluğu tatmış oldu. Yaptığı hatalar ve hayal kırıklıkları onu yinede yıldırmadı aksine onların sayesinde daha azimle çalışmaya başladı. Orta öğretimi bitirdikten sonra yüksek öğretime geçiş yapamadı ve bir süreliğine katip olarak
Hasan Ali Toptaş’ın son romanı Beni Kör Kuyularda, sessiz sedasız ve elbette heyecan verici bir şekilde çıkıp geldi… Yaklaşık üç sene önce yayımlanan Kuşlar Yasına Gider’in ardından yeni bir roman gayet güzel bir haberdi. Aradaki Gecenin Gecesi’ni saymıyoruz zira hem bir roman değildi hem de bir ticari kaygı eseriydi.
Beni Kör Kuyularda, adını