Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nişabur ve Horasan bölgesinin en önemli bilim insanı İbn Sina'ydı. Bizden önce yaşamış bu büyük bilgenin adını duyar, kitaplarını okurduk. Ona hayran olmamak ne mümkün. Onun zamanında yaşamayı ve onunla tanışmayı çok isterdim. Hatta bazı konuları onunla tartışmak için neleri vermezdim. İnsanların bazıları beni anlamıyor, hayalci buluyorlar. Onunla konuşsam, düşüncelerimi ve hayallerimi ona açsam beni takdir edeceğini hatta teşvik edeceğini biliyorum.
Reklam
Mana ışıkta değil karanlıkta zuhur eder.
Dil tasavvuru daraltır. Sözcüklerin bellekleri kısa ve aldatıcıdır. En zengin diller, en felsefi kavramlar dahi kozmolojik duyuşun özünü emer, bilinci güdükleştirir, varlığın üstüne kalın bir çul örterek onu basit, yoz ve sığ bir düzleme indirir. Onlar anlamın söze ve biçime dökülebileceği gibi saplantılı bir dar görüşlülüğe yüz vermediler. Şu irfanın özünü nihayet kavramışlardı: Mana ışıkta değil karanlıkta zuhur eder. ...
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
O "cemiyet"in de "fert" gibi, belki fertten ziyade hayalci bir histerik olduğunu bilmezdi. Fertlerin inanamayacağı ne kadar kaba yalanlar vardı ki cemiyet bunlara hemen kapılır, fakat... Fakat çabuk ayılır; hayali, fertten çabuk kırılırdı.
Sayfa 93 - Koridor Yayıncılık/Bez Ciltli 3. BasımKitabı okudu
Emevi Halife’sine mektup.
İbn Ebü'd-Dünya anlatır: "Hasan, Ömer b. Abdülaziz'e şöyle bir mektup gönderir: "Dünya kalınacak değil; göçülecek bir yurttur. Âdem buraya yaptığının cezası için indirildi. Öyleyse ey Mü'minlerin emiri dünyadan sakın! Dünyadaki azık onu terk, ondaki zenginlik ise ondan fakirliktir. Her zaman onun için ölenler vardır.
Reklam
"Topluluk"un da "birey" gibi, belki bireyden daha hayalci bir coşkunluğa sahip olduğunu bilmezdi. Bireylerin inanmayacağı pek çok kaba yalana topluluk hemen inanırdı. Fakat... Fakat çabuk ayılır; hayali bireyden çabuk düş kırıklığına uğrardı.
ille de üslup dedik…
Bir dil edin kendine, bir üslup bul, yeni nesillerle aranı bozan şu asık suratını kaldır at, şu zehirli dilini bırak, şu keskin, katı, nobran, kaba, saygısız, itici üslubunu terk et! SENİN PEYGAMBERİN EN ÇOK GÜLÜMSEYEN İNSANDI... Tatlı dilliydi. Merhameti, sevgisi, hoşgörüsü; yüzünden, halinden, tavırlarından akardı adeta. Oturur papazlarla da konuşurdu, hahamlarla da, müşriklerle de. Kırmadan, incitmeden, korkutmadan, ürkütmeden, tiksindirmeden anlatırdı davasını. Onu tanıyanlar, getirdiklerine ister inansın ister inanmazsın, kişisel niteliklerine hayran kalırlardı. BİR DE KENDİNE BAK! Muhatabını dinlemezsin, aykırı bir söz söylese kızarsın, köpürürsün. Herkes seni koyunun kavalı dinlediği gibi dinlemeli, evet makamında başını sallamalı, asla karşı fikir ileri sürmemeli, sadece senin izin verdiğin alanlarda sorular sormalı, verdigin cevapları derhal kabul etmeli...
“Kitaplar benim intiharımdı. Onlarla gerçekliği öldürüyordum.Bu bir hayalci için ne güzel intihardı.”
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.