Bir dil edin kendine, bir üslup bul, yeni nesillerle aranı bozan şu asık suratını kaldır at, şu zehirli dilini bırak, şu keskin, katı, nobran, kaba, saygısız, itici üslubunu terk et!
SENİN PEYGAMBERİN EN ÇOK GÜLÜMSEYEN İNSANDI... Tatlı dilliydi. Merhameti, sevgisi, hoşgörüsü; yüzünden, halinden, tavırlarından akardı adeta. Oturur papazlarla da konuşurdu, hahamlarla da, müşriklerle de. Kırmadan, incitmeden, korkutmadan, ürkütmeden, tiksindirmeden anlatırdı davasını.
Onu tanıyanlar, getirdiklerine ister inansın ister inanmazsın, kişisel niteliklerine hayran kalırlardı. BİR DE KENDİNE BAK!
Muhatabını dinlemezsin, aykırı bir söz söylese kızarsın, köpürürsün. Herkes seni koyunun kavalı dinlediği gibi dinlemeli, evet makamında başını sallamalı, asla karşı fikir ileri sürmemeli, sadece senin izin verdiğin alanlarda sorular sormalı, verdigin cevapları derhal kabul etmeli...