Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İdama mahkûm edilen dört İttihatçı karar okunduğu zaman mahkeme salonunda değildi ve akıbetlerini ancak gece yarısı hücrelerinden alınınca öğrendiler. Asıldıktan sonra cesetleri hapishane avlusunda yeri belirsiz mezarlara gömüldü. Bu bir adli cinayetti. Dr. Nazım, Hilmi ve Nail güç sahibi oldukları devirde şiddet kullanmaktan kaçınmamış
Sayfa 520Kitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu'nun Türk unsurlarının önce Osmanlı, sonra Türk olduğunu vurgulayan Osmanlıcılık, uzun yıllara yayılan yavaş ilerleyen bir süreçle yerini önce Türk, sonra Osmanlı olmayı vurgulayan Türkçülüğe bıraktı. Büyük Savaş'taki yenilginin ardın- dan İmparatorluğun çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşu ile Osmanlı dilini Arapça kelimelerden "arındırma" çalışmaları hızlan- dırılmış; Arap alfabesinden Latin alfabesine geçilmiştir. Bu durum geçmişten tamamen kopulmasına, Türklerin nesiller boyu tarihine yabancılaşmasına ve komşu ülkelerle ilişkilerinin bozulmasına yol açmıştır. I. Dünya Savaşı'nın başlattığı birçok dönüşüm gibi Türklerin de bölgedeki kimlik ve yer arayışları sürmektedir.
Reklam
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Buhranlı Yıllar: Erenköy Kız Lisesi Tarih Öğretmeni Bedriye Atsız 13 Mayıs 1944'te bakanlık emrine alınmıştır. Roman kahramanı Ayşe Pusat, görevden alındıktan üç yıl sonra, bir Sonbahar'da okuluna dönmüştür. Bunu 1947 Sonbaharı olarak düşünebiliriz. IrkçılıkTurancılık Davası'ndan 1,5 yıl hapis yatan Atsız, 25 Ekim 1945'te
Osmanlı Dönemi Metin Yayınları Atsız'ın ilk yayımladığı Osmanlı dönemi metinleri tarihle ilgili iki eserdir: Ahmedî, Dâstân ve Tevârîh-i Âl-i Osman; Âşıkpaşaoğlu Ahmed Âşıkî, Tevârîh-i Âl-i Osman. Bunlardan birincisi 1410'dan önce, ikincisi 1478 civarında yazılmıştır. Her ikisi de Batı Türkçesi'nin ilk dönemine yani Eski Oğuz
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Kemal Tahir
Kemal Tahir
Yürekli adam. Kaleminden kan damlıyor. Ne demek istediğimi Ustanın romanlarını okuyanlar anlamıştır...
Yorgun Savaşcı
Yorgun Savaşcı
romanı, Kemal Tahir'in
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanları
,
Esir Şehrin Mahpusu
Esir Şehrin Mahpusu
,
Yol Ayrımı
Yol Ayrımı
, üçlemesinin aslında dörtleme devamı gibi. 1. Dünya savaşından yenik çıkan ve işgale uğrayan Osmanlı imparatorluğunun. Darmadağın olan, 7 cephede binlerce şehit, gazi, ve esir bıraktıktan sonra can haliyle geldikleri düşman işgali altındaki vatan toprağında, onurları incinmiş, yalnız, çaresiz, kırgınlık içinde ki, Türk subay ve askerlerinin horlanmalarına, suçlanmalarına, dışlanmalarına, hakir görülmelerine rağmen yeniden vatan kurtarma derdine düşüp Mustafa Kemal'in etrafında toplanmaya çalışmaları, İç isyanlarla, İşgalcilere destek veren İstanbul hükümetiyle ve onların yardakçısı din adamlarıyla boğuşmaları,,,, Cephelerde yaşadıkları dramları.... İşgal altındaki İstanbul halkının perişanlığı, rezilliği, çilesi anlatılıyor... Ve incelememi her zamanki gibi tüm kitabı özetleyen tek bir alıntıyla sonlandırıyorum. ''Durduğumuz yerde çürüsek miydi? Kül gibi dağılıp yele mi gitseydik? Yazılacaksa da, 'Dövüşe dövüşe yenildiler, güçlerinin son boğumuna kadar direndiler!' yazılsın...
Kemal Tahir
Kemal Tahir
Yorgun Savaşcı
Yorgun Savaşcı
sayfa 141 Ketebe Yayınları
Yorgun Savaşcı
Yorgun SavaşcıKemal Tahir · Ketebe Yayınları · 20223,193 okunma
Reklam
631 syf.
8/10 puan verdi
·
84 günde okudu
Tarihimizi bilmek için Gazi'yi öğrenmeliyiz!
Uzun bir süreye yayarak okuduğum, Cumhuriyetimizin, Atamızın ve devrim arkadaşlarının, döneminin savaşlarının, atmosferinin, devrimlerinin, çöküşlerin ve yeniden doğuşların anlatıldığı, Falih Rıfkı'nın okuduğum ilk kitabıydı Çankaya. Çöken bir imparatorluğun en altında kalmış bir milletin kurtuluşunu okuduğumuz ve her sayfasında Ata'nın fırsatını kollayarak, kelle koltuğunda bir o kadar da cesurca yaşadığı olaylar kitapta ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Kitabın her sayfasında binbir türlü muhalefet ile taassup ve cehalet ile savaşan Atamızın, bu gün içinde yaşadığımız topraklar için ne kadar büyük çabalar gösterdiğini defalarca kez görüyoruz. Meydan savaşlarından, Lozan'a oradan Ankara'nın tozlu bozkır topraklarına ve daha sonraları Atamızın Çankaya'da ki sofralarına kadar gideriz bu kitapta. Ömrünü vatanına adamış bir fikir insanının aslında ne kadar yalnız bırakıldığını ve hastalığında dahi ''şahsi meselem'' dediği Hatay sorunu ile ilgilenip Türk Dil ve Tarih kurumlarının çalışmaları hakkında kafa yorduğunu görürüz. Anlarız ki onun en büyük savaşı cehaletle idi. Hz. Muhammed'in bir savaştan dönerken bahsettiği gibi: ''Küçük cihad bitti şimdi büyük cihad zamanı.'' Durum aslında bu idi. Savaşılması gereken cephedeki düşmandan daha fazlası, ülkeyi yıllarca o savaşların içine sokan, cahil ve bir başına bırakan o zihniyetti. En nihayetinde 10 Kasım 1938'e kadar da bunun için mücadele etmiştir. Cumhuriyet tarihimizi, Atamızın hayatını ve Osmanlı'nın son dönemini merak eden herkesin okuması gereken enfes bir kitap.
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20213,853 okunma
Ve sahneye, TEŞKİLAT-I MAHSUSA'yı davet ediyorum
1913'den itibaren yeni bir yapılanmaya giden Osmanlı'daki istihbarat çalışmaları, Enver Paşa'nın özel gayreti ve Teşkilat-ı Mahsusa'nın kurulmasıyla bazı kadro değişikliklerine uğramış, Osmanlı LEHİNE yavaş yavaş meyvelerini vermeye başlamıştı.
464 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kötü olmadığınız haliniz buysa…
"Shakespeare'in içine dalmış halde dört yıl...çoğumuz ondan da önce yıllar geçirdik. Shakespeare'e batmıştık. Burada toplu saplantımızı tatmin edebiliyorduk. Onu ikinci dil olarak konuştuk, şiirle sohbet ettik ve gerçeklikle bağımızı kaybettik. Eh, bu yanıltıcı. Shakespeare gerçek olsa da karakterleri gerçeklerin aşırı olduğu bir
Eğer Kötü Olsaydık
Eğer Kötü OlsaydıkM. L. Rio · Ren Kitap · 2024137 okunma
798 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.