Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Merhaba kitapseverler #Fersude#EmrahAkdeniz#öykü#aşk#dram#hüzün#okudumbitti#ozlemli_kitaplar " Hayata yeniden başlamak, elbette belirsizlikler ve zorluklarla dolu bir süreçti. Ancak Taylan, cesaretini toplayarak bu belirsizliklerle yüzleşmeye hazırdı. Taylan lise son sınıf öğrencisi,anneye düşkün ,bir abla ve hayattan ümidi kesmiş alkolik bir babaya sahiptir.Annesi oğlunun gönül ilişkileri için erken olduğunu düşünüyor çünkü önünde hayatının sınavını vereceği üniversite sınavı var ve günün birinde iyi bir mesleği olsun istiyor. Taylan' ın ailesiyle birlikte gittiği tatilde gönlünü inci ' ye kaptırır. Annesine söylemekle, söylememek arasında git gel yaşadıktan sonra annesine söyler. Annesi de bu durumu hoş karşılamaz . Tatil dönüşünde yaşadığı o talihsiz trafik kazası sonucu anne ve babasını kaybetmiştir. Ya sonrasında gelen yeni bir aşk? Taylan hayata tutunmayı başaracak mı ? İlk tanışma fırsatı bulduğum bir kalem ben çok sevdim . Bir öneri de benden sizlere gelsin . Sağlıcakla kitapla kalın @_burakbilgili @burcutektasofficial @azyayingrubu
Şaban Alıyev
Şaban Alıyev
“İlluminati”, aslında aynı amacı günümüzde sürdürmekte olan bireylere ve gizli örgütlere yakıştırılmış bir addır. Gerçekte, örgü­tün varlığı 18. yüzyıldan çok eskiye dayanır. Yahudi münafıkların Kabala’yı icat etmesiyle, M.Ö. 6. yüzyılda Babil’de başlamıştır. Ancak kendi kaynaklarına göre İlluminati, bir zamanların kayıp kıtası Atlantis’te yaşamış
Reklam
Sohbet olmadan mutluluk olur mu? Mutluluk için dil birliği şarttır. Niye? Çünkü değer birliği şarttır. Doğru söylüyor. Misal tatile gelen Almancılara bakın, hep orada mutlu olmadıklarını söylerler. Ee, neden dönmüyorlar bu Almancılar o zaman Suphi Ağabey? Bu da evlilerin bekârlık övmesi gibi, boşanın kardeşim o zaman. Nasıl sohbet edeceksin? Portekizce bilmediğine göre İngilizce edecek. İngilizce bilenlerle. Bence daha iyi
Kuşkularında kaybolan, korkuları yüzünden ıstırap çeken, bir çıkış yolu göremeyen veya aniden akıllarına gelen on çıkış yolu arasından birini seçemeyen insanlar ya delirir ya da kaderci olur. Aşırı gerilmiş sinirler için en iyi tedavi, kadercilikte kısa bir tatile çıkmaktır.
Sayfa 107Kitabı okudu
başardık o halde herkes giderek daha da yalnızlaştı
Üstelik başkalarından koparken ailelerimize yöneliyor da değiliz. Robert’in topladığı araştırmalar bütün dünyada ailelerimizle birlikte bir şeyler yapmayı da bıraktığımızı gösteriyor. Ailece yenilen yemekler, ailece televizyon seyretme, birlikte tatile çıkma çok daha azalmış durumda. Putnam bir grafik inceleme üzerinden 20. yüzyılın son çeyreğinde ailevi birlikteliğin hemen her türünün daha seyrek hale geldiğini gösteriyor. Britanya ile batı dünyasının geri kalanı için de benzer rakamlar söz konusu. Bizden önce gelen insanlara kıyasla birlikte çok daha az şey yapıyoruz. 2008’deki ekonomik krizden uzun süre önce meydana gelen toplumsal çöküşle birlikte kendimizi çok daha yalnız hissetmeye başladık. İnsanların birbirlerini kollamasını sağlayan aile, mahalle gibi yapılar darmadağın oldu. Kabilelerimizi dağıttı. Bir deneye kalkıştık -insanların kendi başlarına yaşayıp yaşamayacağını görmeye çalışıyoruz.
Bunları da yaşıyor bu çocuklar.
Ama babam, bir oğlan (ben, sıfır yaşında) peydahlamak istediğini söyledi, tam burada, tatile geldikleri Acapulco’da. Sayfaları çevirirken denk gelen. Şerefinize!
Reklam
Silah sesleri yükselmeye başladığında kör olmadığımı anladım çünkü yukarıdan gelen ay ışığının aydınlattığı yüz şeytanın ta kendisine aitti. Etrafımdaki karanlık ise bana doladığı gece siyahı kanatlarıydı. Önce korku dolu yüzüme baktı, sonra sanki şu an ölümle yüz yüze değilmişiz gibi anlamsız bir biçimde sırıttı. Bana sarılırmış gibi uzanıp ellerimi çözdüğünde yakınlığı bir an nefesimi kesti. "Merhaba Melekçik! Geç kalmadım, değil mi? Eğlenceye bensiz başladığınızı düşününce biraz kırılmıştım açıkçası." Serbest kalan ve titreyen ellerimi göğsüne dayadığımda onu iteceğimi sanmış olmalı ki kaşları çatıldı ama benim yaptığım tüm gücümle göğsüne bir yumruk indirmekti. "Lanet olası iblis! Nerelerdeydin ha?" "Havai'de, güzel bikinili kızlar var diye duymuş-" Yüzüne indirdiğim ikinci yumruk sözlerini havada asılı bırakırken gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Arkamızda hiç durmadan devam eden kurşun seslerini ikimiz de duymuyor gibiydik. Kanatları kurşun geçirmiyor olabilirdi belki ama yüzü yumruğumdan nasibini güzel almıştı. "Sen bana vurdun mu?" dedi şaşkın çıkan sesiyle. Yumruğum tekrar yüzüne inecekti ki elimi avucunun arasına alıp bu kez beni engelledi, öfkelenmesini beklemiştim ama o şaşkın ifadesini silip gülünce daha da sinirlendim. "Beni ne kadar da çok özlemişsin? Şu an bu ateşli halini söndürebilirdim ama..." Sesindeki keyif silindi ve kurşun sesleri de o an kesildi. "Ne yazık ki yapmam gereken bir katliam var."
Sayfa 452Kitabı okudu
"Sana Gelen Anlamın Önünden Çekil!"
Bazen anlam da tatile çıkıyor,anlamın bile bir anlamı kalmıyor.
Sayfa 14 - Profil
Her şeyin de ötesinde, zavallı orospu çocuğu Kate'i Karayipler'in en önde gelen yerlerinden birinde tatile çıkar- mak için küçük bir servet harcamıştı ve şimdi o Şikago'da sıkışmışken, Mitchell, Kate'i yatağa atmak üzereydi.
Sayfa 142
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Reklam
Zaman çizelgesinde meydana gelen en ufak bir ak­saklık, insanın ruhuna yeni şeylerin soğukluğunu hisset­tirir, hafif rahatsız edici bir zevk verir. İşten altıda çıkma­ya alışkınsanız, günün birinde saat beşte çıktığınız anda zihninizin derhal tatile girdiğini fark eder, bir yandan da kendinizi nasıl oyalayacağınızı bilememenin sıkıntısına benzer bir duyguyla tanışırsınız.
Sayfa 249 - Can yayınlarıKitabı okudu
Alexander Fleming (1888-1955) ise, aynı tarihlerde çok yaygın olan stafilokok enfeksiyonu üzerinde uzun süredir çalışmaktaydı. Penisilini tesadüfen “keşfettiği" 1928 yılında lizozim enziminden çoktan haberdardı. Kısa bir tatile çıktığında, St. Mary Hastanesi'ndeki laboratuvarında, stafilokok kültürü içeren petri kaplarını unutmuştu.
Sayfa 148Kitabı okudu
Hiçbir din yasaklamamış aşkı, hiçbir bilge yahut öğreti de. Ama biz kendimize yasaklamışız nedense. Hıristiyanlık tarihi aşkın yüz karası ile çalkalandı asırlarca, âşık oldu diye engizisyonlarda yargıladı insanları, içlerindeki şeytandan arındırmak için ruhlarını yaktı. Müslümanlar da ayıp saydılar aşkı ve hâlâ ayıplıyorlar aşıkları. İki kalbin, haydi diyelim iki bedenin birbirini sevmesinde ne kötülük olabilir sence? ... Aşka methiyeler düzenleyen şairler alkışlanırken bizzat âşık olanlar ayıplanıyor. İşte bu yüzden aşk ile melâmet eski bir Şark töresidir. Buna göre âşık önce aklından kurtulmalı ve gönlünü ön plâna çıkarmalıdır. Akıl henüz insana hükmederken aşkta yücelmenin yolları kapalı durur. Çünkü akıl insana dünya ilgilerini, sevgili dışındaki varlıklarla ilişkileri ve onları önemsemeyi telkin eder. Oysa âşık, sevgiliden başka en ufak bir şeyi önemsediği zaman gerçek aşka eremez. Sufiler bu yüzden önce nefislerini öldürürler, âşıklar da akıllarını. Aklın ve nefsin ölmesi için de aşığın ayıplanması gerekir. Çünkü insan egosuna en ağır gelen şey kınanmaktır. ... Âşıkların akıl dışı hareketler yapmaları, aşk yüzünden çılgına dönmeleri, akıllarıyla değil de duygularıyla hareket etmeleri, tavırlarındaki değişim vs. insanlar tarafından kınanmalarına yol açar.
Sayfa 133Kitabı okudu
224 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.