Muhteşem..Beğenmek ne kelime bayıldım...Bunu okumayan Tefsir okudum demesin!!!
''İlmî ve fikrî çalışmalarını önceleri daha çok Kur’an’ın edebî i‘câzı üzerinde yoğunlaştıran Seyyid Kutub, daha sonra Kur’ân-ı Kerîm’den ilham alarak hazırladığı makalelerini “Fî Ẓılâli’l-Ḳurʾân” başlığı altında el-Müslimûn dergisinde yayımlamaya başlamış,
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Elif Şafak aşkı tasavvuf ile birleştirince ortaya çok güzel bir kitap çıkmış. Şems’ten ,Yunus Emre’den ve daha birçok tasavvufi düşünürün hayat dolu sözleriyle donatılmış bir hikaye. Geçmişle gelecek arasındaki ilişki çok başarılı bir şekilde kurgulanmış. Bu kitap kültürler arası bir köprü niteliğinde.
Kalplerin keşfi;Mukaşafetül kulüb konu itibariyle tasavvufi bir eserdir.İçeriğini söylecek olursak insanlığa müslümanca hayat nasıl yaşanır .Kalbe saf İslami bir hayatı sıkıştırmayı hedef edinen bir eserdir.Mukaşafetül kulüb
Kalplerin Keşfi bir "Kalpleri ihya kitabıdır"Durumlarını tesbit ve keşfedip aralayarak ortaya çıkararak ıslaha çalışmayı öğreten bir eserdir Her evde mutlaka bulunması gereken bir kitaptır.Her bireyin okuması tavsiyemdir.okuyacak olanlara hayırlı okumalar dilerim...
Hazreti peygamber sallallahu aleyhi vesellemin peygamberlikten önce yaşadığı bu uzlet dönemi üzerinde önemle durulmalıdır. Nefsin terbiye edilmesi ve manevi tekâmül açısından Rasulullah sallallahu aleyhi vesellemin yaşadığı bu dönemle ilgili pekçok değerlendirme yapılabilir. Bilindiği gibi tasavvuf da bu dönemi kendine referans olarak almıştır.
Gazalî ve Yusuf Hamedanî Farmedî'den terbiye görmüşlerdir. İmam Gazali eserlerinin çokluğu ile daha meşhur olmuş ise de, Hâce Yusuf da daha çok mürid yetiştirmesi nedeniyle tasavvufî yönden on plandadır.
"Allah teâlâ'nın doksan dokuz güzel ismi vardır. Kim bunları ezberleyip okursa cennete gider." Bu isimlerden bir tanesi "ism-i a'zam" dır.En büyük isim demek olan bu ismin hangisi olduğu konusunda âlimler arasında ihtilaf varsa da, en makul görüşe göre o, "Allah" ismidir. Çünkü bu isim Allah teâlâ'nın
özel ismidir ve Kuhân-ı Kerim'de en çok zikredilen isimdir. [Bu isim zat ismidir. Diğer isimler ise sıfat isimleridir. Bu sebeple, Allah ismi Allah teâlâ'nın zatını ifade ederken, diğer isimler O'ndaki birer sıfatı ifade ederler. Örneğin, "Rahmân" ismi, Allah teâlâ'nın rahmet sıfatına sahip olduğunu bildirir. Bu sıfatların kaynakları da yedi sıfattır. Bunlar hayat, ilim,irade, kudret, sem' (duymak, işitmek), basar (görmek) ve kelâm'dır. Buradaki kelâm konuşmak demektir. Hanefilere göre, "tekvin" de bu temel sıfatlardandır. Tekvin, "Kün!" emrini vermektir. Kün ise"O l!" demektir. Çünkü Allah teâlâ, istediği şeyleri bu emirle yaratır. Bu sıfatlara zatî ve subutî sıfatlar denir.
Tarihte pek çok hükümdar veya âlim zat, sözlü nasihatlerini, sonraki nesillere aktarmak için "pendnâme” diğer bir deyişle "nasihatnâme" kaleme almışlardır. Tasavvufî, siyasî ve edebî vasıfları ihtiva eden bu eserlerin, daha çok sultanlar tarafından veya devlet erkânının ileri gelenleri tarafından kaleme alınan siyasetnâme nitelikli olanları dikkat çekmiştir. Hayat boyu rehber olan pendnâmelerin ise en meşhurlarından biridir, Sebüktegin'in oğlu Mahmud için yazdırdığı nasihatnâme.
istanbultarihi.ist/167-istanbulda-...
İSTANBUL’DA TASAVVUFÎ HAYAT
Mevleviye
Mevlana Celaleddin-i Rumî ile birlikte Konya’da teşekkül eden Mevleviye, fetih sonrası Vezneciler’deki Kalenderhane Camii’nin bir süre Mevlevî zaviyesi olarak kullanılması suretiyle ilk olarak İstanbul’da temsil edilmiştir. Ardından Sultan II.