Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkiye'nin kaderi Türk'ün elinde değil Bu zilleti çekmek zor, eğil ey başım eğil.
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Dönem İncelemesi
İlber hocamızdan da klasik Atatürk kitapları gibi surda doğdu, burda öldü, şöyle fikirleri vardı ve böyle bir hayat sürdü gibi sıradan olacakmış gibi başladığım için kendi adıma özür diliyorum. Bu Mustafa Kemal'in merkez noktada olduğu kocaman bir çemberin anlatımı. Osmanlı'nin son demlerinden Cumhuriyetimizin kuruluşuna, ilk yillarina... Kıymetli kurmaylarimizdan, onların Ata ile olan ilişkisinden. Kitap ilerlerken Türkiye'nin kaderi, Mustafa Kemal'in kaderi diyorsunuz. Lakin ben İlber Ortaylı kitaplarını malesef okuyamıyorum. Malesef bilgi ve kültür dagarcigim muhtemelen yetersiz kalıyor ancak ben buna dinleme ile çözüm buldum. Mazlum Kiper'in okuması ile harika gidiyor. Tüm kitaplarını okuyacağım pardon dinleyeceğim.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Gazi Mustafa Kemal Atatürkİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 201811,3bin okunma
Reklam
Irkçılık-Turancılık Davası ve Dış Politika: Hem sanıklar, hem de birçok araştırıcı, Irkçılık-Turancılık Davası'nı, hükümetin dış politikasıyla ilişkili saymışlardır. Reha Oğuz Türkkan, yabancı araştırıcıların ve basının bu yöndeki görüşlerini aktarır: "Prof. Edward Weisband, 1974'te yayınlanan '2. Dünya Savaşında İnönü'nün
1919'dan 1923'e Ankara
1919'ların sonunda mütevazı bir Anadolu kasabası/idare merkezi olan Ankara üç dört yıl içinde Kurtuluş Savaşı'ndan kaynaklı olaylara bağlı büyük çalkantılara tanık olmuştur. Savaş son bulduğunda şehir, şekillenmekte olan bir devletin, parçalanmış Osmanlı İmparatorluğu'nun (topraksal olarak) çok küçülmüş bir hali olan Türkiye Cumhuriyeti'nin başkentliğine terfi etmiştir. Ankara'nın kaderi, eski düzenin nefret edilesi simgesi haline gelen İstanbul'dan uzak bu şehre yerleşen doğmakta olan bir devletin kaderine artık bağlıdır. Hiçbir şey kesinleşmiş değildi; belirsizlikler ve coşkular ortamında her şey inşa edilmeyi bekliyordu.
Sayfa 145
DİASPORADA BU İŞTEN PARA KAZANANLAR VAR
1915 olayları hakkında bilen bilmeyen konuşuyor. Türkiye'de bir adet vardır, entelektüel, demokrat görünmek için, havasını atabilmek için memlekete küfretmek şarttır. Diasporanın isteği 'soykırım yaptırdık' dedirtmektir. 1915 olayları çok acı hadiselerdir. Bir mecburiyetten yapılmıştır. Devlet başka çare bulamamıştır. 19. yüzyıldan
Güneşi Doğuran Kadınlar .!
Bütün halkların kaderi, kadınlarının ellerinden, alın çiz­gilerinden okunur ama Kürt halkının kaderi, kadınlarının gözlerinden, o gözlerin arka bahçelerindeki onurlu, acı ses­sizlikten okunur. Başkalarını bilmeyen insanın hayatı bütün kötülüklere açıktır. Fikret Otyam, Kürt halkının kapalı, ağır hayatın, yıllar önce Türkiye'nin gündemine sevgiyle taşıyan belki de ilk insandır.
Reklam
Oniki Ada
"Evvela şunu söyleyeyim ki, Ege adalarının kaderi, Sovyetler Birliği ve Amerika Dışişleri Bakanları'nın birlikte vardıkları bir mutabakata dayanılarak çoğunluğun ırkı durumu esası üzerinden Yunanistan lehine tayin edilmektedir. Ben, telkin edilen tarzda bir teşebbüste bulunabilirdim. Fakat meseleyi açacak olursam, pusuda bekleyen Molotov, derhal boğazlar konusunu yeniden ortaya atacak, bir iş görelim derken başımıza yeni gaileler açmayı doğru bulmadım. Şöyle bir şey yaptım: Adaların Türk kıyılarına yakınlığı dolayısıyla Türkiye'ye karşı herhangi bir askeri tehlike ihtimalini yok etmek için askersizleştirilmiş olarak Yunanistan'a verilmesini önerdim, kabul ve antlaşmaya ithal ettirdim."
Sayfa 149 - İngiltere Dışişleri Bakanı Ernest Bevin
500 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yakın Türkiye tarihini kaleme alan Sema hanım, o kadar çok araştırma yapmış ki... Kitap sonunda tüm bu bilgilerin kaynakçalarınıda yazmayı ihmal etmemiş. Yakın Türkiye geçmişinde köy enstitüleri, siyasi olaylar, baskıcı yönetime karşı dimdik duran öğretmenler, cahilliğe karşı olan savaşı okumaya hazırlanın. Bir kitap düşünün, hemen hemen her
Keşke
KeşkeSema Soykan · Alfa Yayınları · 2021771 okunma
İznik Konsili
İlginçtir ki, Hıristiyanlığın kaderi ve tarihi o zamanki adıyla Küçük Asya olan Türkiye'nin İznik şehrinde topla­nan 1. Ekümenik Konsil'de alınan kararlarla belirlendi.
Zira, Küçük Ağa inanıyordu ki, başlangıç bugünlerde değildi; milletin yeni kaderi zaferden sonra başlayacak ve bu başlangıç Türkiye'nin hayatla savaşının, o sonsuz, şakaya gelmez savaşın başlangıcı olacaktı. Ve bu başlangıç hangi yöne tutturulursa öyle gidecekti. İyi ise en iyiye, kötü ise en kötüye. Midecilerle budalalar gerçek vatanseverlerin, kötüler iyilerin karşısına zaferden sonra geçecekti. Asıl savaş da işte bu idi.
Sayfa 402Kitabı okudu
412 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.