Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir adamın ne kadar iyi bir eş olacağını, o adamın ailesiyle olan ilişkisinden anlayabilirsiniz. Annesini aramaya zahmet bile etmeyen bir adamın sizi pamuklara sarmalayacağını düşünmek, bir dondurma kamyonundan sosisli sandviç beklemek kadar saçmadır.
Sayfa 177
Sessizce-uzanmak ve az şey düşünmek ruhun hastalıklarının en ucuz ilacıdır ve iyi bir istence, kullanılmasının üzerinden saatler geçtikte, daha hoş gelir.
Sayfa 151
Reklam
Sadece onu düşünmek bile Martin Eden’ı yüceltiyor, saflaştırıyor, daha iyi biri haline getiriyor ve daha da iyi olmak istemesine yol açıyordu.
Sayfa 42
“Yazmak iyidir, ama düşünmek daha iyi; akıllılık iyidir, ama sabretmek daha iyi.”
… düşünmek onu yüceltip saflaştırıyor , onu daha iyi birine dönüştürüyor ve daha iyi biri olmaya teşvik ediyordu .
Dünyanın yavaş yavaş vahşi doğaya dönüştüğünü görüyorum, yaklaşan gök gürültüsünü duyuyorum, bir gün bizi de yok edecek, milyonların acısını hissediyorum. . Çünkü farklı seviyelerde işlevli olan insanlar uygulamada da farklı diller konuşuyorlar. Gelişimsel açıdan birbirinden çok uzak insanların aslında konuşacak çok az şeyi vardır. . Beynin en iyi şekilde çalışması ve bireyin en yüksek potansiyelini yerine getirmesi için yalnız olma becerisinin bir miktar geliştirilmesi gerekir. İnsanoğlu kendisinin en derin ihtiyaç ve duygularına kolayca yabancılaşır. Öğrenmek, düşünmek, yenilik ve kişinin kendi iç dünyasıyla iletişimini sürdürmek yalnızlık sayesinde kolaylaşır. . Kendine giderken acıdan uzaklaşan bir yol yoktur.
Reklam
Düşünmek gerçekten zor bir iş. Babamın neden hep yorgun olduğunu, düşününce daha iyi anladım.
Sayfa 22
Hayatıma giren insanlardan beklentim.
... düşünmek onu yüceltip saflaştırıyor, onu daha iyi birine dönüştürüyor ve daha iyi biri olmaya teşvik ediyordu.
Sayfa 48 - Can KlasikKitabı okuyor
Temas ettiğiniz herkesin sizinle ilgili bir çıkarımı-kanısı-yagısı olacaktır. Ancak bu yargıların büyük çoğunluğu sizinle değil, kişinin kendisiyle ilgilidir. İnsanlar iyi kötü deneyimleri, eski ezberleri ya da kendilerinin gerçekleştiremediği hayalleri üzerinden sizi yargılarlar. Çaresizliğin bile öğrenildiği bir dünyada doğmuşken, zihnimize işlenen kalıpların kolayca yıkılabileceğini ve insanların içimizde yatan gizli yetenekleri görebileceği düşünmek tamamen bir illüzyon.
Üyelerinin "bedenlerini ve ruhlarını" teslim ettikleri (ya da etmeleri gereken) bir grup olarak düşündüğümüz cemaatin tersine, örgüt, söz konusu kişileri ancak kısmen özümler; aslında örgütü kişilerden değil rollerden ibaret olarak düşünürsek çalışma biçimlerini daha iyi anlayacağız. Bir örgüte giren isanlardan rollerini benimsemeleri (yani, örgüt içinde ve örgüt için çalışırken kendilerini tam olarak yaptıkları işe vermeleri ve kendilerini tamamen o an yapmakta oldukları işle özdeşleştirmeleri) ama aynı zamanda kendileriyle rolleri arasına belli bir mesafe koymaları (yani, bu özel rolle ilgili hak ve görevleri başka etkinliklere ya da yere ait olanlarla karıştırmamak için, bu esnada oynadıklarının yalnızca bir rol olduğunu hatırlamaları) beklenir. Aslında, rollerin belli bir düzene sokulması örgütün bir zaman diliminde görece istikrarlı kalan ve genelde örgütü tanımlayan tek özelliğidir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.