Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kûtülamare'nin Teslimi
Teslim görüşmelerinden, Türklere karşı çarpışmamaları kaydıyla Hint birliklerinin Hindistana gönderilmesine müsaade edilmesi bekleniyordu. Büyük bir fidye teklif edilse bile Türklerin bunu kabul etmesi kesinlikle mümkün değildi. (Savaş esnasında İngiliz istihbaratında çalışan gazeteci ve parlamenter Audrey Herbert ve Thomas E. Lawrence (Arabistanlı Lawrence), Kût garnizonunu kurtarmak için Halil Paşaya bir milyon pound rüşvet teklif etmişti. Halil Paşa teklifi kabul etmeyince rüşvetin miktarının artırılabileceği ve hatta Enver Paşaya bile ayrıca rüşvet verilebileceği ifade edilmişti.(Kutü'l-Amare Kahramanı Halil Kut Paşa'nın Hatıraları)).
Sayfa 113Kitabı okudu
İngiliz casus Gertrude Bell bugünkü Irak'ın sınırlarını elleriyle çizdi. Bir de kukla kral buldu. Faysal'ı Irak tahtına oturttu. Manevi oğlum, dediği biri vardı. Yarbay Thomas Edward Lawrence... Namı diğer Arabistanlı Lawrence!
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
Yemen, birinci DünyaSavaşı’nda İtalyanların teklif ve kışkırtmalarına aldırış etmemiş, Arap isyanını desteklememiştir. Bu konuda Irak cephesinde ki Kut’ül Amare ile birlikte önemli bir istisna teşkil ederler. Arabistanlı Lawrence ve Şerif Hüseyin hareketini Arap dünyasını tümüne teşmil etmek doğru değildir.
Sayfa 44
Medine Türk Garnizonu
Ancak demiryolu saldırılarının nihai etkinliği hâlâ bir tartışma konusudur. Fahreddin Paşa, savaştan sonra Teğmen Henry Garland ile yaptığı görüşme, Medine garnizonun hiçbir zaman açlığın eşiğine gelmediğini, çünkü Osmanlı yanlısı Şemmar Kabilesi tarafından iaşe ve ibate tedarikinin sürdüğünü ifade etti. Demiryolu zayiatları büyük bir sıkıntı yaratsa da Osmanlı garnizonu savaşın sonunda 10.000'den fazla mevcutlu etkili bir orduyu elinde tutuyordu. Nitekim Medine Garnizonu Ocak 1919'a kadar fiilen teslim olmadı.
Sayfa 24 - Kronik Kitap
Lawrence, savaşın başında Kahire'deki istihbarat personeline bağlı olarak göreve başladı ve geçici rütbeyle teğmen olarak vazife gördü. İlk görevlerini oldukça rutin buldu, ancak Ekim 1916'da Arap Ordusu'na irtibat subayı olarak atanmasından sonra daha önemli bir rol üstlendiğini hissetti.
1909 yazında, henüz ayakta duran bazı Haçlı kalelerini incelemek amacıyla Suriye'ye gitti.
Reklam
1905-1906 civarında, bir tartışmanın ardından evden kaçmış olabileceğine ve Cornwall'daki Kraliyet Garnizon Topçu Birliği'ne katıldığı tahmin ediliyor. Görünüşe göre babası, bedelini ödeyerek onu bu askerlik hizmetinden geri almış olmalıdır.
1906 ve 1907 yazlarını Fransa'da kaleleri inceleyerek geçiren maceracı bir gezgindi.
Gençlik döneminde, orduda kariyer yapmayı asla düşünmedi. Arkeoloji ve tarihle büyülenmişti ve akademik bir kariyer peşinden koşmaya yazgılı görünüyordu.
Asla etkileyici bir boya sahip olamadı, 1,68 metreden daha kısaydı. Bununla birlikte, hatırı sayılır bir kuvvete ve dayanıklık gücüne sahipti ki bu nitelikleri, savaş dönemi kariyeri boyunca daima kendisine yardımcı olacaktı.
Reklam
Akranlarının çoğunun aksine takım sporlarından nefret ederdi, kano ve bisiklet gibi daha bireysel ve kendi halinde uğraşlarla meşgul olmayı tercih etti.
Savaşın sonunda albaylığa terfi etti ve yüksek dereceden madalyalarla donatıldı.
Sayfa 4 - LawrenceKitabı okudu
FİLİSTİN Britanya, Birinci Dünya Savaşı'ndan zaferle ayrılabilmek için hâlihazırda istikrarsız olan Ortadoğu'daki işleri daha da karıştıran birkaç vaatte bulundu. İngiliz temsilciler, Arap İsyanı'nın çıkışını hızlandırmak için 1916 başlarında bir söz verdi: Birinci Dünya Savaşı'nın ardından bağımsız bir Arap devletinin
Kamil, Arabistanlı Lawrence'ı Arapların aradaki gri ve orta tonları fark etmeyerek her şeyi siyah ve beyaz olarak değerlendirdikleri tezini benimsedi. Dolayısıyla Şam'da yaptığı görüşmelerde sapmalar ol­madan tutarlı ve doğrudan bir tutum benimsedi. İsrail karşıtı bir Suriyeli gibi davranıyordu. Suriye ordusunun artırılması ve İsrail sınırına ordunun yerleşmesi ve güçlenmesi önemliydi. Bununla birlikte Arjantin'deyken Baas Partisini açıkça desteklemesine rağ­men, Partinin Suriye iktidarını ele geçirmede başarısız olmasın -dan dolayı partiyi desteklemeyi bıraktı.
İngiliz casusu Arabistanlı Lawrence, komutasındaki asi Araplarla ele geçirdiği bir köyde dolaşırken yerde yatan altı kişilik ailenin cesetlerini görmüş, daha ileride bulunan yıkıntı halindeki eve yöneldiğinde duvarın üzerinde sarkan kırmızı ve beyaz renkli cisim dikkatini çekmişti. Daha da yaklaştığında bunun duvardan aşağı sarkan bir kadın cesedi olduğunu fark etmiş, testere ağızlı bir kasatura tarafından duvara mıhlanan kadın cesedinin önünde durarak beraberindeki asi Araplara, "Yapacağınız en iyi şey bana getirebileceğiniz kadar Türk ölüsü getirmektir!" demişti.
Sayfa 319Kitabı okudu
166 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.