Kusurlarını saklayan bir insan kendi olamaz, kendi mükemmel versiyonunu oynuyormuş gibidir.
abi acıktın dimi doğru söyle
perdenin arasından bacak bacak üstüne atmış Bayan Curson'un bacaklarını dikizlerdik -bir ayağı sürekli sallanırdı, o ne ince ve zarif bilekli ! Eteği diz hizasından yukarda olurdu genellikle, çorabını tutan jartiyerinin üzerinden beyaz budundan bir parça görünürdü arada sırada. o mükemmel butları soluk soluğa seyrederken ne düşlere dalardık!
Sayfa 15 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Alp.
Seni Kinyas en son Fransa'da görmüştüm. Paris'te. ama Kayra, seni en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum. Neyse, önemli değil. Çok zaman geçti sonuçta görüşmeyeli. Paris'ten ayrılmamı biliyorsunuz herhalde. Zaten çok fazla anlatılacak bir tarafı da yok. Neden bana verdiklerini hala anlayamadığım o bursla, şu an ismini yanlışlık yapmamak için
Sayfa 219 - Doğan Kitap, 52. baskı, 2016Kitabı okudu
Yarımızı neler ve kimler için feda ediyoruz ve neler kaybediyoruz?
YÜZBAŞI: Sağ kolumu, beynimin ve omurga­mın yarısını başka bir ağacın gövdesine aşılamıştım; birlikte büyüyüp gelişirler ve kusursuz, mükemmel bir ağaç haline gelirler diye düşünmüştüm; ama ne oldu, biri bıçakla gelip aşı yerinin dibinden kesti attı. Ve şim­di yarım bir ağacım ben; ama diğer yarı, benim kolum ve yarım beynimle büyümekte, ben ise bu arada sara­rıp solmakta ve yavaş yavaş ölmekteyim. Çünkü feda edip verdiğim en iyi parçamdı.
Sayfa 56 - Mitos Boyut.
ZİHİN OKUMAK: Başka insanların sizi aşağıladığını varsayar buna da öylesine ikna olursunuz ki, araştırma gereği bile duymazsiniz. Diyelim ki, mükemmel bir konferans veriyorsunuz ve öndeki dinleyicinin uyukladığını fark ettiniz. "Dinleyiciyi çok sıktım" diye düşünebilirsiniz. Aslında, sıktığınızı düşündüğünüz dinleyici bir gece önce sabaha kadar bir partide eğlendiği için sizi izleyememektedir ama aklınıza ilk gelen onun "Bu sıkıcı adamı dinleyeceğime uyurum daha iyi" diye düşünerek uykuya daldığıdır ... FALCILIK YAPMAK: Diyelim ki, telefon ettiğiniz arkadaşınız uygun bir zaman içinde size geri dönmedi. Arkadaşınızın mesajı aldığını ama sizi geri arayacak kadar önemsemedigini düşündünüz ve üzüldünüz. Çarpıtmanız? Zihin okumak. Öfkelendiniz ve tekrar aramak istemediniz; çünkü, kendi kendinize "Tekrar ararsam altta kalmış olurum. Kendimi aptal durumuna düşürürüm" dediniz. Bu olumsuz varsayımlardan ötürü(falcilik yapmak) dışlanmış hissederek arkadaşınızla karşılabileceginiz ortamlardan kaçındiniz ve üç hafta sonra aslında arkadaşınizin mesajı almadığını öğrendiniz. Bütün bu sıkıntının kendi kendinize yarattığınız bir sacmaliktan ibaret olduğu ortaya çıktı. Zihinsel sihrinizin bir başka acı veren ürünü!
İlk gençliğimizde yalnızca tutkuyla, mükemmel olanı severiz. Ama bu tutku dumanı yavaş yavaş azalmaya ya da sağduyunun parlak ışıkları elinde olmadan arasından sızmaya başlar başlamaz, tutku duyduğumuz şeyin üstünlük ve eksiklikleriyle gerçek şeklini görmeye başlarız. Beklenmedik tek bir eksiklik, parlak ve abartılı bir şekilde gözümüze batar, yeniliğe eğilim hissi ve başka bir insanın mükemmel olabilme imkânına duyulan umut, bizi yalnızca tutku duyduğumuz şeyden soğumaya değil, iğrenmeye de teşvik eder ve istemeden de olsa onu bırakır, yeni bir şey aramak için öne atılırız.
Sayfa 195 - Kapra Yayınları, Eylül 2021, 1. BasımKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.