Çocukluk üçlemenin ilk kitabıydı, İlkgençlik ikinci ve son kitabıysa Gençlik. Tolstoy’un yarı otobiyografik üçlemesini tamamlamış bulunuyorum.
Nikolay yani kitabın başkahramanı artık on altı yaşında.
İlkgençlikte başlayan Tolstoy’un gözlem gücü ve güçlü tasvirleri artık üçlemenin bu son kitabında tamamen yazarın kalemine sinmiştir.
Yaşamın kuralları olarak adlandırdığı sorumluluklardan bahseder.Bu kuralları yazar ve bu kurallarla hayatına yön vermeye çalışır.
Kendi fiziksel özelliklerini beğenmeme,aşklar,”ama aşık değilmişim” demeler,aile ilişkileri, çevre olan ilişkiler,içinde bulunulan yaşın getirisi olan hırçınlıklar, hayattaki yolunu arama, üniversite,geleceğe dair hayaller yer alırken, yazar kendine eleştirilerde de bulunur.
Tolstoy İlkgenclik’te başlayan gözlem gücünü bu kitapta arttırıyor.İnsanları inceliyor.İnsanlar hakkında tahliller yapıyor.Onların psikolojisine dek iniyor.Hatta mana ile beraber isimler de buluyor.Örnek vermem gerekirse Güzel,Özverili, Gayretkeş sevgi olarak üçe ayırıyor.
Yine gözlemlerine dayanarak insanları ikiye ayırıyor ve bu ayrıma kendi bulduğu bir adı koyuyor “comme il faut”.
Üç kitapta Tolstoy’un hayat ve kalem açısından büyümesine şahit oluyoruz.Özellikle üçlemenin son kitabındaysa bildiğimiz Tolstoy’un , o büyük kalemin tasvir gücünün ve insanı tanıma halinin nasıl oluştuğunu görüyoruz.