Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Artık gülümsemiyorum ..
"Eline ok ve yay alacak yaşa gelince " dedi .. ..... artık gülümsemiyordu "Seni de toprağa çivileyeceğim ..sümüklü. "
Artık eskisi kadar gülümsemiyorum. Bunu mutsuz olduğumdan değil, gülünecek insanları samimiyetsiz bulduğumdan yapmıyorum.
Reklam
Bu ısrarcı sorgulama beni uzun zaman gülümsetmiştir. Bugün buna gülümsemiyorum artık. Çünkü bu bana insanlarda pek yaygın ve benim gözümde tehlikeli bir bakış açısının ortaya konuluşu gibi geliyor. Bana "içimin derinliğinde" ne olduğum sorulduğunda, bunda herkesin "içinin derinliğinde" ağır basan tek bir aidiyetin, bir bakıma "kişinin derin gerçekliğinin", doğarken ebediyen belirlenen ve artık değişmeyecek olan"öz"ünün var olduğu inanışı yatıyor; sanki geri kalanın, bütün geri kalanın -özgür insan olarak katettiği yolun, benimsediği inanışların, tercihlerin, kendine özel duygusallığının, yakınlıklarının, sonuçta yaşamının- hiçbir önemi yokmuş gibi.
Sırtımı yasladım eskimiş, yorgun bir banka gökyüzü gri ama şehre yaz gelmiş diyorlar insanlar gelip geçiyor önümden kuşlar geçiyor, kediler, köpekler, karıncalar ve zaman zaman geçiyor zaman geçecek zaman geçmiş
Ayının karnına basma!
Cam kenari. 18f Uçaktayım. Perdeleri kapadım, sana geliyorum. Şekersiz, sütsüz kahvemi içiyorum. Bir çocuk kitabı okuyorum: Küçük Kara Balık Kitap bitince, küçük kara balık gibi olsana diyorum Kendi kendime.
Sayfa 155 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
O tez canlı yanım biraz daha uslandı artık. Olur olmaz şeylere gülümsemiyorum. İnsanlar buna büyümek diyor, ben ise yalnızlık diyorum.
Sayfa 80 - Epsilon Yayınevi
Reklam
Gülüşlerimi sen bana kazandırdın. İçten gülümsemiyorum artık. Tekrar eskisi gibi olur muyum, hiçbir fikrim yok..
"(...) ama içinizin derinliğinde ne hissediyorsunuz?" Bu ısrarcı sorgulama beni uzun zaman gülümsetmiştir. Bu gün buna gülümsemiyorum artık. Çünkü bu bana insanlarda pek yaygın ve benim gözümde tehlikeli bir bakış açısının ortaya konuluşu gibi geliyor. Bana "içimin derinliğinde" ne olduğum sorulduğunda, bunda herkesin "içinin derinliğinde" ağır basan tek bir aidiyetin, bir bakıma "kişinin derin gerçekliğinin", doğarken ebediyen belirlenen ve artık değişmeyecek olan "öz"ünün var olduğu inanışı yatıyor; sanki geri kalanın, bütün geri kalanın -özgür insan olarak katettiği yolun, benimsediği inanışların, tercihlerin, kendine özel duygusallığının, yakınlıklarının, sonuçta yaşamının- hiçbir önemi yokmuş gibi. (...)
“Seni düşününce gülümsemiyorum artık..”
Şimdi sana artık seni sevmiyorum desem belki üzülmezsin ama ben sana artık sen aklıma gelince gülümsemiyorum, sen bütün çatık kaşlarıma sebepsin diyorum. Bak bu seni yakar, yan.
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.