Seversin kavuşamazsın aşk olur.
Birileri bunu yazıya döker, yazar olur
Birileri bunu sinemaya yansıtır, yönetmen olur.
Birileride bunu satın alır okur ve okur olur.
Ben ve şuan bu yazıyı okuyan arkadaşım, üçüncü seçenekten yolumuza devam edelim.
Ey Baharımın goncası, köyümün yağmuru toprağımın güneşi...
ben Sevda nedir bilmem, aşk nedir bilmem hiç yaşamadım...
Fakat ben varlığının tiryakisiyim, sesinin notasıyım mutluluğun duacısıyım Bu duygunun adınıda bilmem. Ey gözleri tüm güzelliklere emsal kadın, bilirsin ki herkes sevebilecek kadar olgun. Fakat herkes sevdaya hakim değil... Bu yüzden sen sevgisizliğe âsisin, ben ise yalnızlığa... Karşı olduğumuz duygunun tamamen Yok olduğu birgünde görüşmek dileğiyle kadın.
.
🧷 Ayhan uşar
l Ayfer Tunç'un kalemi. Ayfer Tunç'un kelimeleri. Ayfer Tunç'un insanları. Ayfer Tunç'un dünyası. Hayranlık, hüzün ve tatmin. Ne mutlu ki yollarımız kesişmiş, bir yazar ve okur olarak. Bir olay yaşandığı zaman olayı tek taraftan değil de iki tarafın da penceresinden görmek isteriz ya, işte Suzan Defter okura tam olarak bunu
Bazı kitaplar vardır okuyup bitirdikten sonra o kitabı çok beğenirsiniz ama o kitaplar da sizi etkisi altına o kadar kuvvetli alır ki sizin başka bir kitabı beğenmenizi adeta engeller, her yeni bir kitabın konusuna bakınca, sayfalarını açıp kokusunu içinize çekince ve kitaba başladığınızda size sürekli kendini hatırlatır ve bunlarla beraber de
“Bir hapsedilmişliği başka bir hapsedilmişlikle göstermek, gerçekte var olan herhangi bir şeyler göstermek kadar mantığa uygundur.”
Daniel Defoe
Camus’un romanının girişi için seçtiği bu alıntı kendi varoluşundaki labirentten çıkış yolu arayan insanın içinde bulunduğu haleti ruhiyeyi, tam bir nokta atışıyla şapka çıkartacak ustalıkla tasvir