Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
âşık olacağımız kişiyi biz seçebilir miyiz?
“Sen hiç âşık oldun mu?” diye sorulan birine ne sorulmaktadır aslında? Vuslata erdin mi diye mi? Yoksa kavuşamadığın, terk edildiğin oldu mu diye… Birde orta yolcular vardır: hem vuslat hem firak olsun diyenler ki onlar seyirciler… Peki, aşk bir kaybetme midir? Veya âşık olacağımız kişiyi biz seçebilir miyiz? Bir insan kendisine zarar veren birine âşık olabilir mi? Aşkta niyet olmaz çünkü aşkta neden olmaz. Aşk fiil değildir mefuldür çünkü faili hak’tır. Tutmazsın tutulursun. Sizin aktif olduğunuz bir şey değil karşılaştığınız bir şeydir. Maşuk aşığını kendisine çeker demirin mıknatısı çektiği gibi… Boksörlere hiç dikkat etiniz mi? Yumruklarını sallayıp yumrukları yedikten sonra dövüşün bir yerinde birbirlerine sarılırlar. Kollarını birbirlerinin beline geçirip kan içinde kalan yüzlerini de omuzlarına koyarlar. Sanki az önce dövüşen onlar değilmiş gibi... Sahi ya insan kendisine zarar veren birine âşık olamazdı değil mi! Kim demiş? Seyirciler söylemiş! Boş ver onları onlar zaten seyretmek için yaratılmış sen tutulmak için yaratıldın. Aşk fayda ve zarardan halidir. Mecnun şikâyet etmez sen şikâyet edersin. Hakka yönelen değil hakka âşık olan bir yürek şikâyetçi olanları da içine alacak kadar geniştir. Hani ne olursan ol yine gel_ diyen Mevlâna’ya biri itiraz ediyor, muhalefet ediyor. Mevlâna ona dönüp diyor ki: ”sende gel”
Yirmi altıncı Pencere (Hâşiye) Şu kâinatın mevcûdâtı yüzünde tazelenen ve gelip geçen cemâller ve hüsünler; bir Cemâl-i Sermedî cilvelerinin bir nevi gölgeleri olduğunu gösterir. Evet, ırmağın yüzündeki kabarcıkların parlayıp gitmesinden sonra arkadan gelenlerin gidenler gibi parlamaları, daimî bir şemsin şuâlarının âyineleri olduklarını
Sayfa 678 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Ölmüş tenüme aşkı anun ruh değül mi Gamzesi ile dil dahi mecrûh değül mi Aşkiyle kavuştu gönlüm yoluna anın Aşk ile kahılan kapu meftuh değül mi Kirpiğü ne kılduğunı sen sanma muamma Gönülde anun yâresi meşrûh değül mi
Sayfa 28 - Kadı Burhaneddin, GazelKitabı okudu
Hayatını sevgilinin yoluna adayarak kazanmak; hayatını yaşayarak sevgiliyi kazanmakla aynı şey değildir. İnceliğin ve duyguların zirvesindeki ruh; sevgiliyi, hayatını ona adayarak kazanır. Maşuk yanına değil yarana gelen demekti. Benim üç yaram var. hayat yarası, ölüm yarası ve aşk yarası. Sen hangisine geleceksin Şems? Muhabbet ve sevgi dolu
Yaşadığımız âlem, kendinden var olan değil, var görünen (mümkün) alemdir. Çünkü Allahın, Ol! (Kün!) emriyle var olmuştur. Böyle bir sözle yaratılmış olduğuna göre, görüntünün (tecelli) öncesi söz'dür (kelamdır). Bütün bu oluşumun ana nedeni de aşk'tır. Aşk, Allahın niteliğidir, gizemidir. "Allah, varlık âlemini kendine duyduğu aşk nedeniyle yaratmıştır." Aşk da '2' türlüdür: Geçici - gerçek. Geçici (mecazi) aşk, insanlara karşı duyulur; gerçek aşk ise tanrı aşkıdır. Bu nedenle tasavvuf görüşünde maşuk, Allah demektir. Saki yani içki sunan, tanrı sevgisini isteyenlere sunan mürşit anlamında; kadeh, sunulan tanrı ilminin kalıbı; şarap (mey), tanrı ilminin özü; meyhane ise tanrı ilminin sunulduğu yer, dergâh, tekke anlamında kullanılır.
Sayfa 141Kitabı okudu
'Ali Abi sana tamamen âşık olmuş ablacım. Sen de âşık olan değil, maşuk olansın. Kadına da bu yakışır zaten. Kadına aşk yakışmaz, kadın âşık olunandır. Âşık olan, âşık olunana elinde olmadan çekilir, iradesi azalır ve biter, gözü bir şey gör mez hale gelir. Âşık olan her erkek gibi, Ali Abi de şu anda sahip olma arzusuyla yanıp tutuşuyor;