"Atlıkarınca bu dünyada icat edilmiş bir şey değil. Mistik bir şey. İnsanlar bir gün hazır buldular. Kimin yaptığını kimseler bilmiyor. İnsanlar bir gün koca bir meydanda atlıkarıncayı buldular ve çocukların dışında kimse binmeye cesaret edemedi. Çocuklar yorulmayan atlara, süslü arabalara binerek kısa süreliğine de olsa başka bir dünyaya gidiyorlar. Gidip, görüp ama kimselere anlatamadıkları bir dünyaya..."
«... Canımı sıkan bir diğer nokta ise ensesti insanların hastalık olarak görmesi. Bu suç, suç. Bunu yapanın hastaneye yatması gerektiğini düşünüyorlar, hayır, öyle bir şey yok. Bu bir 'SUÇ'...»
/İlksen Başarır, Atlıkarınca filminin yönetmeni