Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
382 syf.
8/10 puan verdi
Tek bir tanımla film gibi bir romandı.Daha iyi kurguları daha iyi anlatımlar içinde okumuştum ama neden bilmem bu kitabın akışından kendimi alamadım.Cerrahlar, avukatlar, emniyet mensupları ve mafya dörtgeni içinde insafsızca işkence görerek katledilen suçsuz insanlar.Acaba katil bütün işaretlerin gösterdiği uyuşturucu bağımlısı, şiddete meyilli cerrah mı???Yoksa...
Vahşi Adalet
Vahşi AdaletPhillip Margolin · Ephesus Yayınları · 2013510 okunma
Sapasağlam görünüşlü insanlarımızın konuşulanların tümünü, bütünüyle anlamadıklarını, kelimeleri kullanma yetilerinin kaybolmuş olduğunu söyleseler de inanmamayı seçerdik. Büyük ihtimalle “konuşuyor işte” der geçiştirirdik. O yıllarda dilimize pelesenk ettiğimiz tepkiydi bu; “konuşuyor işte”. Söylenenlerden etkilenmemeye niyetli olduğumuzda kullanırdık, “konuşuyor işte”. Karşı tarafın ahmak olduğunu, boş konuştuğunu ima ederdi; konuşuyor işte. Uzun bir süre bende Devrim‟i öyle geçiştirmeye çalışmıştım, “konuşuyor işte”. Adetti, babalar çocuklarını, çocuklar babalarını, öğrenciler hocalarını, avukatlar hâkimleri, milletvekilleri bakanları, muhalefet iktidarı, doktorlar hastaları, hepimiz hepimizi böyle geçiştirirdik, “konuşuyor işte”. “Konuşuyor işte” bizi geçmişimizin hâsılatından yalıtan barbar Avarlardan bu yana en masum vahşeti güle oynaya benimseten fesadın parolası oldu. Medeni dünyadan sürülmemizle sonuçlanan toplumsal cinnetin özeti…
Reklam
Yagmurlu bir gunde iki kahve isteyen bir delikanliya, masaya iki kahve neden diye sordu garson, bekledigim var insallah nasipse gelicek birgun gonlume yuregime. Allah nasip ettiyse olur dedi delikanli. Garson guldu. Gulme dedi delikanli nasipsiz olan her evlilik birgun biter dedi tipki suan olanlar gibi. Ulkenin yetistirdigi butun avukatlar hepsi bosanma davalarina baktigi gibi.
Adalet Üzerine Özlü Sözler... "Bir toplumda suç varsa, orada adalet yoktur." -Eflatun (M.Ö.427-347) "Hukuk bir gün herkese lazım olur." -Anonim
"-..Dostluk nasıl doğdu? Düşmanlığa karşı birleşme olarak doğduğuna kuşku yok; Birleşme olmasaydı, insanlar düşmanlarının karşısında çaresiz kalırlardı. Böyle bir birleşme bugün belki de yaşamsal bir önem taşımıyor. -Düşman her zaman olacak. -Evet, ama onlar bugün görülmez ve anonim nitelikte. yönetmelikler, yasalar. birileri, senin pencerinin önüne bir havaalanı yapmaya karar verirse ya da seni kapının önüne koyarsa, dostun olan biri senin için ne yapabilir? Sana ancak, yine görülmez ve anonim olan biri yardım edebilir, örneğim toplumsal yardımlaşma örgütü, tüketiciyi koruma örgütü, avukatlar barosu. dostluk artık, ele tutulabilir kanıtlarla ölçülebilen bir şey değil. savaş alanında yaralanmış dostu arama ya da kılıcını çekip onu haydutlara karşı koruma fırsatı hiç çıkmıyor. yaşamlarımızın içinden, büyük tehlikelerle karşı karşıya kalmadan, buna karşın dostlukları da yaşamadan geçip gidiyoruz."
İnsanlardan uzak bir sığınak bulmalıyım kendime. Sefilhane iğrençti. Sıradan bireyin yaşamı sıkıcı, ölümden de beterdi. Başka çarem yoktu. Eğitim bir tuzaktı sadece. Aldığım azıcık eğitim beni şüpheci yapmıştı zaten. Doktorlar, avukatlar, bilim adamları, neydi bunlar? Bireysel davranış ve düşünme özgürlüğünü kaybetmiş insanlar.
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
"Bizlerin, yani mühendislerin meslek hayatı siyah beyazdır. Renkli bir hayat hikayesi bizler için değildir. Televizyon programlarında; başta polisiye diziler olmak üzere, hastane ve doktorlar, mahkeme salonları ve avukatlar, sonu gelmeyen aşklar, hatta politikacılar için bile çevrilmiş sürüyle dizi var. Ama siz hiç mühendislerle ilgili bir diziye rastladınız mı? Bu dizilerde muhakkak karşı cinsten biri bulunuyor. Erkek doktorlar arasında başrol, kadın doktordadır, avukatlar bir kızı müdafaa ederler, aşk seruvenleri içinse söze zaten gerek yok. Halbuki bizim yaşamımız böyle mi? Bizim senaryolarimizdaki rol arkadaşlarımız; kafası kasklı, tulumlu işçiler, traşlı traşsız mühendisler, çatık kaşlı kontrollar... Dekorlarımızsa beton santralları taş ocakları, karanlık tüneller... Sözün kısası bu kitap boyunca sevgilim kelimesine rastlamanızın imkanı yoktur. " Ömrümüzün Kilometre Taşları-Feyzi Akkaya
1900-1905 yıllarından başlayarak, işçi ve köylüler arasındaki propaganda iki temel öğretinin sözcüleri tarafından yapıldı: Devletçi sosyalizm ve anarşizm. Devletçi sosyalizm propagandası, sıkı bir şekilde örgütlenmiş olan Bolşevikler, Menşevikler, Sosyalist Devrimciler ve benzeri demokratik parti ve gruplar tarafından yürütüldü. Anarşizm ise, bir
Sayfa 33
HAKİM BEĞ Gene tehir etme üç ay öteye, Bu dava dedemden kaldı hâkim beğ. Otuz yıl da babam düştü ardına; Siz sağ olun, o da öldü hâkim beğ. Kırk yıl önce; yani babam ölünce,
455 syf.
10/10 puan verdi
Jodi Picoult'un okuduğum ilk kitabı ve beni çok etkiledi. Kitabı okuduktan sonra Hukuk, savcılar, avukatlar ilgimi çekmeye başladı açıkcası. Jodi Picoult sevdiğim yazarlardan başı çekiyor :))
Yapboz
YapbozJodi Picoult · April Yayıncılık · 2009544 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.