Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar ya" demişti büyük Üstad Necip Fazıl... Evet kıvrım kıvrım aynen su gibi, sabit değil değişken, statik değil dinamik, her gün farklılaşan, gelişen ya da gerileyen, büyüyen, ihtiyarlaşan; düşüncelerinin bir anı, başka bir anını tutmayan, aciz ama aciz olduğu kadar da büyüklenen bir varlık...
Aynen Öyle Üstad'ım.
Yeni kitapları satın almak onları okuma zevkinden çok farklı bir zevk. Dikkatle muayene etmek, koklamak, satırların altını çizmek mutluluğun ta kendisi.
Sayfa 132 - ÇiviyazılarıKitabı okudu
Reklam
“Evlâdına güvenen kimse; oğlum var büyüyecek, adam olacak, bana bakacak, yaşatacak, gam yemem, kaygı çekmem; oğullarım var, bana kâfidir, diye, Allah'tan fazla evlâd ü ahfâdına güvenen kimse; aynen kum üzerine ev bina etmiş kimseye benzer... Kumla beraber bina da kayar, yıkılır gider..." (Şıh Ahmed Fârisî)
Peygamber Efendimiz, şu اَلْعُلَمَاءُ وَرَثَةُ الْاَنْبِيَاءِ yani: "Âlimler, Peygamberlerin vârisleridirler" hadîs-i şerîfleriyle âlim olmanın pek kolay bir şey olmadığını, i'câzkâr belâğatları ile beyân buyuruyorlar. Zîra mâdemki bir âlim, Peygamberlerin vârisidir, o hâlde, hak ve hakikatin tebliğ ve neşri hususunda, aynen onların tutmuş oldukları yolu takib etmesi lâzımdır. Her ne kadar bu yol; bütün dağ, taş, çamur, çakıl, uçurum.. daha beteri; takib, tevkîf, muhâkeme, hapis, zindân, sürgün, tecrid, zehirlenme, i'dâm sehpaları ve daha akıl ve hayâle gelmeyen nice bin zulüm ve işkencelerle dolu da olsa... İşte Bediüzzaman, yarım asırdan fazla o mukaddes cihadı ile bütün ömrü boyunca bu çetin yolda yürüyen ve karşısına çıkan binlerle engeli bir yıldırım sür'ati ile aşan ve Peygamberlerin vârisi olan bir âlim olduğunu amelî bir sûrette isbât eden bir zâttır. Kendisinin, ilmî, ahlâkî, edebî birçok fazilet ve meziyetleri arasında beni en çok meftûn eden şey; O'nun o dağlardan daha sağlam, denizlerden daha derin, semâlardan daha yüksek ve geniş olan îmânıdır. Takdim Elinizdeki Tarihçe-i Hayat, 1958'de hazırlanarak Üstad Bediüzzaman Said Nursî'nin nazarından geçmiş, "Şahsıma ait bahislerden ziyâde Hizmet-i Kur'âniyeye müteallik kısımlar neşredilmeli" diyen Üstad'ın tashih ettiği şekilde neşredilmiştir. Eserin içinde münderic "Âyetü'l-Kübrâ" ve "Münâcât" gibi risalelerin ilâvesini ise Bediüzzaman Hazretleri bizzat tensib etmiş ve Risale-i Nur Külliyatınd Tarihçe-i Hayat
Sözler yayın
Aynen katılıyorum üstad
Bu b*k soyu alışkanlıklar, töreler, günah, sevap ve ayıplar köleliği ah olmasa... Bütün tedirginliğimiz bundan! Bundan, yüzünü hayalledikçe ağzımın acılaşması.
aynen öyle üstad
... , hani yüreğimizin katılığından değil de, paltomuzun düğmelerini açmaya üşendiğimiz için dilenciyi başımızdan savarız ya, işte o şekilde.
Sayfa 34 - CAN 21. BASKIKitabı okuyor
Reklam
“İnsan bu, su misali kıvrım, kıvrım akar ya” demişti büyük Üstad Necip Fazıl... Evet kıvrım, kıvrım aynen su gibi, sabit değil değişken, statik değil dinamik, her gün farklılaşan, gelişen ya da gerileyen, büyüyen, ihtiyarlaşan; düşüncelerinin bir anı, başka bir anını tutmayan, aciz ama aciz olduğu kadar da büyüklenen bir varlık...
Sayfa 8
Mabedsiz Şehir
... "Efendim, Fâlih Rıfkı'nın bir makalesi var. Babası hocaymış. Bir hocazadenin böyle yolunu şaşırmasına ne denir?" "Ahmed Usta, Hazret-i Nuh'un oğlu, babası peygamberken kurtulamadı. Allah muhafaza buyursun, çok dalgalı günlerdeyiz... Ne yazıyor Fâlih Rıfkı?.." "Efendim makale uzun, ben gazeteyi okudum; vereyim alın götürün. Yalnız yazdığını kısaca söyleyeyim. Diyor ki: Ankara'da yeni yapılan Çankaya'da mabed yoktur. Burası tarihte, mabedsiz kurulan ilk şehirdir... Ve böyle olmasıyla iftihar ediyor." ... "Yahu, mabedsiz memleket ne olur! Måbed bir memleketi ruh birliğine çağırır. Dinimiz tevhid dinidir, birlik dinidir. Müslümanların Allah'ı bir, Peygamber'i bir, Kitab'ı bir, kıblesi bir... Bu birlik aradan kalkarsa, aynen ipliği kopan, şirazesi kopan tesbihe döner...
Namaz, Temizler
Hadis-i şerifte buyurulduğu gibi: "Evinin önünden, billur berrak bir ırmak akan kimse, günde beş defa bu ırmakta yıkansa, vücudunda kir namına bir şey kalır mı?" Resul-i Ekrem, bunu sahabe-i kiramına sorduğu zaman, sahabe hep bir ağızdan: "Kalmaz ya Resulallah!" diyorlar. "Kalmaz ya! Öyleyse, bu akan su ne ise, beş vakit namaz da odur. Beş vakit namaz kılan kimse, aynen o billur, berrak ırmakta yıkanan kimseye benzer..."
Sayfa 112 - Kaynak Yayınları, 6. Baskı (2010)Kitabı okudu
159 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.