Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Ayşegül Ergün
Ayşegül Ergün
@aysegulsahin
Okumanın ve öğrenmenin yaşı yoktur.
Anne
Balıkesir
59 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Önce KPSS sonra evlilik hazırlıkları derken kitaplara vakit ayıramaz olmuşum kendime yaptığım en büyük kötülükte kitap okuma alışkanlığımı köreltmişim tüm kitaplardan özür dilerim...
Stefan Zweig ile 1000K üyelerinden arkadaş edindiğim birinin vesilesiyle tanışmıştım. Nedendir bilmem melankoli sevmeyen ben yazarla kafamda bir bağ kurdum daha doğrusu kitaplarında yer verdiği karakterlerle bu kitaptada o paspal adamdan tutun at dişli kadına kadar hepsini kendimle bağdaşlaştırdım ağlamasamda (!) yüreğim burkuldu . Kitabı okursanız hiçbir şey kaybetmezsiniz belki de empati duygunuz kabarır yazarın diğer kitaplarını deli gibi merak ediyorum inşallah okumak nasip olur diyerek susuyorum iyi okumalar diliyorum
Not: lütfen depresyondaysanız ve bunalım geçiriyorsanız iyileştikten sonra okuyun he ben okuyacağım derseniz de camdan falan atlamayın :)
Sevgilerimle...
Yılın ilk kitabı desem kandırmış olurum Aralığın başlarında başlayabildiğim ve sonu hiç gelmesin dediğim kitaplardan... Uzun zamandır fantastik kitap okumuyordum. Kitap kapağıyla beni kendine çeken , içeriğiyle merakımı dizginleyemediğim aylarca almak için uğraştığım ve en sonunda kalbimin sahibinin bana hediye olarak aldığı bu kitabı fantastik severlerin mutlaka okuması gerekir. Benim görüşüm kitabın tanıtımını değiştirmeleri gerekirdi çünkü insanların aklında çelişkiye maruz bırakabilir. Anlatım dilide o kadar zor ve ağır değildi lakin benim için tek sıkıntısı argo ve küfüre paragraflar da fazla yer vermesiydi. Scott Hawkins' i ayriyeten tebrik etmek lazım bu kadar kurguyu nasıl tasarlamış olabilir. Bu kadar orijinal konuyu artık yaratmak çok zor olmalı. Okurken kendinizi kaybedip farklı boyutlara geçebiliyorsunuz şahsen ben yolculuk yaparken bile sinemadaymış gibi hissediyordum. Kitabın konusuna girmeye de bence gerek yok merak eden arkadaşlara çok ayıp olur. İkinci kitabı çıkar mı bilmiyorum ama inşallah çıkar diyip iyi okumalar diliyorum :)
İlginç ve bayıldığım bir kitap oldu, içinde bol Latince terminoloji terimleri bulunan her detayı bilimsel araştırmalardan yararlanılmış kitap . Yani hiç değilse öyle duruyor. Gizemli, tüyler ürpertici ve bir o kadar mükemmeldi. Hele ki kendi bölümüm ile ilgili paragrafları görünce bayıldım. Dehşetle iyi okumalar :)))
Okur Takip Önerileri
"Spoiler" içerebilir!
İlk kez bir kitabı bile isteye bu kadar geç okudum. Yarım bırakmamak için şeytana bile uymak istediğim bir kitap oldu ama iyi ki bırakmamışım. Kitap son derece orijinal,sonunu tahmin edemeyeceğiniz hatta başındaki olaylardan sonra sonuna ne denli bittiğine şaşıracağınız bir kitap olacak.
Düşünün. Normalde ölümüm ne
Liseden beri tesadüfen tanıştığım Agatha Christie'nin hayranı olduğumu belirteyim. Polisiye yazarlarının kraliçesi lakabınında hakkını veriyor. Zekice kurgulanmış kitaplarına her zaman hayranım. Fazla söze gerek yok benim için çok değerli bir yazar. Puanımsa hep 10. Her neyse iyi okumalar :)
Kitap, kitap, kitap...
Bazen kitapları okurken yapacağım inceleme için "süslü" cümleler İnşa ederim. Belki kullanırım diye. Bu kitapta ise bırakın süslü cümle kurmayı düşünmekten cümle bile kuramadım.
İnsanlar teknolojiye adım atarak beyinlerinin yüzde kaçını kullanıyor dersiniz ya da mantıklı düşünmek için hangi yolları kullandıklarını???
" Klişe " olacak ama elimizde ki telefonlar büyüdükçe, evlerimizde ki televizyonlar,bilgisayarlar geliştikçe acaba düşünme yetimiz mı azalıyor? İnsanlar Dünya'da ki cehennemini nasıl meydana getiriyor ? Tamam bende kendimi çok çok kitap okuyan biri olarak gösteremem hatta ortaokuldan beri okuduğum kitabın haddi hesabı yok ama okuduğumu yeni anlıyorum.
Kitapta ki itfaiyeciler gibi çevremizde de bir çok insan var. Televizyon izlemeyi kitap okumaya tercih eden, buraya kadar sözüm yok lakin iş burada değişiyor. Böyle arkadaşlar kitap okuyanlara da hakaret eder gibi söz söyleyince kitapta ki itfaiyecilerden bir farkı kalmıyor. Okuduğumuz çocuk kitaplarının bile bize birşeyler kattığına inanıyorum. Tabi her kitap okuyan da çok bilinçli veya çok "entel" değil !!!
Kitabı şiddetle tavsiye ediyorum. Sonuçta inişli çıkışlı zihninizde düşünce fırtınası yaratacak bir kitabı kaçırmak istemezsiniz. Belki sizinde Bay Montag gibi farkına varmadan yaptığınız hatalarınız vardır ve sizde bir gün Clarissenize kavuşursunuz kim bilir?
Son olarak kitabı okurken beynimde canlanan Kasabian'ın La fee verte şarkısını dinleyebilirsiniz:)
youtu.be/d1_7kpjHwdE Şimdiden iyi okumalar...
Evetttt bir Livaneli kitabının daha sonuna geldimmm.Yine anneme uzun uğraşlar sonucu aldırmayı başardığım hatta benden sonra annemin de okuyacağı bir kitap. Gece yarısına kadar uyumamak için babama direndiğim bu eser o dokuz günde duygularıma yapmadığını bırakmadı. O nasıl bir aşk hikayesidir arkadaşım üstad bence kaleminin mürekkebinin hakkını
Kitabı okurken Stefan Zweig'de ne hissettiysem "tabi Zweig çok ayrı" aynı duygular olmasa da Mai Jia'da da onu az çok hissettim. Livanelide nasıl merakla kitaba sarıldıysam, nasıl internetten araştırma yaptıysam aynı metodları aynı heyecanla Mai Jia' da da uyguladım. Kitaba tam olarak roman diyemem. Biyografiye benzeyen tarafları var. Araştırma yazısı olduğu bariz belli zaten kitabı güzel yapan da buydu.
Size de olur mu bilemem, ben kitabı okurken kendimi sinema salonunda bulurum. Kafamda yarattığım oyuncular hayal gücümde adeta dans eder. Beni kendi dünyalarına çekiverir onlarla güler onlarla ağlarım. "Deşifre"deyken de belki hatırlanır ; herkesin halay konusunda dalga geçtiği bir çok konuda geyik muhabbetin yapıldığı " Flash TV" de "Gerçek Kesitler" programı vardı. Yaşanmış sahnelerin sonunda araya gerçek kahraman çıkar ve hikayeyi anlatırdı. Bu kitapta da aynı durumdan bahsedebiliriz. National' ın belgesellerinden birini izliyormuş gibide hissedebilirsiniz.
Kitabın konusundaysa ; hangi cümleyi kursam spoiler olur. Bunu istemem. Sadece fizyoloji dersinden öğrendiğim kadarıyla vücuda alınan fazla su bile zehirdir ! örneklemesini bu konu içinde söyleyebiliriz. Fazla zeki olmak da "ZEHİRDİR".
1 puan kırıyorum çünkü yazar kitapta ki isimleri biraz karışık vermis. Yarısına kadar kimin kim olduğunu anlamakta zorluk çektim.
Ellerine sağlık Mai Jio... İyi okumalar :)))
Kitap ırkçılığına hayır diyenlerdenim...
Özellikle bu sene polisiyeden vazgeçip kendime birşeyler katmam gerekir deyip Zweig, Livaneli'nin kitaplarına sardım distopya da işin içine girmek üzereyken baktım iyice içine kapanık aşırı düşünen biriyim biraz kendimi incelteyim dedim. Şiirle incelenlerden değilim açıkçası Üstad Necip Fazıl'ın şiirleri hariç pek şiirde sevmem deşarj olmak için tavsiye üzerine bu kitabı okuyayım. İyi mı yaptım bir bakıma evet ne kadar bana birşey katmayıp ileride aklımda kalmayacak olsa bile...
Gelelim kitaba. Yeşilçam senaryosunun kitaba dökülmüş hali. Bir süre sonra etrafta Kartal Tibet ve Fatma Girik'i görüp "Noluyo lan ?" gibi tepki veriyorsanız korkmayın kitaptandır o:))
"Ah Adnan bizde bir gün mesut olacak mıyız? " veya ". Nayır biz evlenemeyiz çünkü ayrı dünyaların insanlarıyız" gibi Yeşilçam da zırva yapmış klişe cümleleri animsayabilirsiniz. Dediğim gibi size birşey katmayacak ama ağlayıp deşarj olmak isterseniz iki gününüzü alır. İyi okumalar...
Hayatımda okuduğum en ilginç kitaptı. Kitabın yorumlarına baktığım zaman herkes çok güzel bulmuş. Yorumlara şaşırdım. Acaba bende mı bir sıkıntı var vs gibi. Kitaba başladığım zaman özellikle memurlar arasında saçma bir kast sistemi olduğunu okuduğum an sinir adeta tepeme çıktı hatta baya saydırdım " gerzek, gerizekalı ne demek ekselans?, o kim oluyor?, sen ne biçim birisin ? " gibi normalde başladığım bir işi yarım bırakmaktan hiç hoşlanmam tıpkı küçükken annemiz tabağımıza yemek koyup bak o bitecek yoksa arkandan ağlar cümleleri ne hikmetse karşıma çıkıyor o kitap beni okumadın diye arkamdan ağlarsa diye düşünüyorum :)) Lakin yarım bırakmamak için uğraştığım bir kitaptı. Bunu şuan ki hamlığıma veriyorum. Kitabı bir kaç sene sonra yeniden okumayı düşünüyorum o zaman bana sırlarını anlatacaktır. Yinede PALTO hikâyesini sevdim. 6.derecedeki memurun hayatının bir kısmını ironi ve absürdlüklerle karşımıza çıkarmış. Her neyse okumak isteyen arkadaşların önüne engel çıkmasın yinede iyi okumalar...
Staj yaptığım Numune Hastanesinin bahçesinde emekli tonton bir teyzele yaptığımız mükemmel sohbet sonucu kitabı severken daha çok sevdim adını bile bilmediğim bu tatlı teyze Livaneliyi o kadar güzel övdü ki ;))) Livaneliyi okumam için daha iyi bir yönlendirme olamazdı. Yazarı ikinci kez okuyorum ve şimdiye kadar neden tanışmamışız diyorum. Yazarın bu eserinde bile birçok okumaktan çekildiğim Rus yazar Tolstoy'u , günümüzüm aşk hikayelerine karşı kitapta bahsedilen eski ve orjinal aşk hikayelerini ve felsefe kitaplarından nefret etmeme rağmen felsefe kitaplarına bile merak saldım. Bu bir spoiler değil rahatlıkla söyleyebilirim baş kahramanımız kitap okumayı çok sevdiği için kitaplar hakkında güzel deyinmeler yapılmış. Ayrıca yazar hayat verdiği karakterle alttan alttan dini ve siyasi görüşlerini romanında da yansıtmış.
Livaneli'nin sevdiğim diğer yönüde yine araştırmalar yapıp ya bu romanı çıkartmış karşımıza.
Konusuyla son derece özgün bir yapıt; kitabı bize bağlayacak kadar merak uyandırıcı, sıkmayacak kadar akıcı ve kendini sevdirecek kadar tuhaf ;))
Eminim okumaya başlayan arkadaşlarda bir çırpıda bitirecek ...
Öncelikle kitabı iki günde okumam biraz hakaretti. Staj, okul işler derken yorgunluktan okuyamadım ancak otobüse binince böyle bir firsat bulabildim :( Zweigle nasıl bu kadar geç tanışmışım dedirten ikinci kitap...
Aşkın en saf ve masum hâli mı desem yoksa saplantılı olma durumumu. Karşılıksız aşk ancak böyle anlatılırdı. Sevgiyi bu kadar güçlendiren neydi? Aşk; şimdiki zamanda saçma sapan TV programlarında evin, araban,SSK var mı? veya gelirin ne kadar sorularınla bu kadar nasıl basitleştirilir ?
Kitapta ki karakterle kendimi karşılaştırdığımda, kendimden birçok şey buldum. Okurken kalbimdeki sızıyı hissettim. O Bay R den hep sevgiyle bahsetti o bende öyle yapardım, o kitabın sonunda hiç kötü bir kelime söylemedi yine Bay R ye karşı hep kibar ve saygılı oldu düşünüyorum da bende aynısını yapardım. Sonuçta sevdiğin adamdan bahsediyorsun zaten sevmeseydin bu kadar fazla merhametle bahsetmezdin.
Bilinmeyen kadın onca seneye rağmen nasıl oldu da Bay R'den vazgeçemedin nasıl olduda onu
unutamadın üstelik seni sevmek yerine zevk için kullanmışken ... Biliyorum biliyorum herşeye rağmen unutmak çok zorlu ve sancılı her yiğidin harcı değil.
Aşk kadar kutsal bir duygu yok. Tabi doğru yönde kullanırsanız sizi güçlendirir ama kullanmayı bilmezseniz sizi yerin dibine indirir. Aşkın karşılıksız halini bu kadar iyi anlatan Zweig in bu kitabını okuyun...
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225bin okunma
İnceleme için sanırım geç kaldım. Aslında yapmayacaktım ama içim el vermedi. Livaneli boşuna kitabın adını "Huzursuzluk" koymamış.Kitap çok etkileyici anlatımı olsun gerek tamlamalar Livaneli'nin farkını belli ediyor. Kitabın konusu da çok farklı. Kitap içinde günahsız Ezidi toplumunun soykırımını anlayabileceğimiz , empati kurabileceğimiz ezbere laflarla değilde araştırılmış olarak karşımıza çıkıyor. Kitabı okurken onlar insansa biz neyiz sırf bir sessiz harf Ezidinin başına gelince şeytana tapan millet düşüncesine bağlı yaşayan cahil insanlar, İslami kötüye kullanan bir grup yobaz insanlar ve cariye olarak kullanılan 8 yaş ve üstü masum genç kızlar... Tek suçları inançları . Kitabı okuyun derim...
Bu kitabı anneme zorla aldırmıştım ve alırken "19-20 yaşındaki kızın okuduğu kitaba bak resmen çocuk gibi " demişti. Aslında annem bunu derken hem haklı hem de haksız.
Herkes Küçük Prens için çocuk kitabı diyebilir aslında haklılar da bu kitap daha çok insanların çocuk kalmış yönüne hitap ediyor ya da düşündürüyor. Benim fikrim ise yazar kalbimizin istifa eden çocuk patronunu yeniden işe almamız için uğraşıyor.
O kadar muhteşem ki hayal gücünün derinliklerini zorluyoruz...
Dikkat!!! Kitabı okurken lütfen yetişkin tarafınızı kenara kaldırın :)))
Yıllardır polisiye ile geçinen ben bir kitaba tav oldum. Ben böyle kitapları okumam dediğim günleri düşünüyorum da ne büyük ayıp etmişim. Keşke daha önce büyük konuşsaymışım. Yeni tanıştığım ve sevdiğim bir arkadaşım sayesinde Zweig okumaya karar verdim aslında o beni cesaretlendirdi :) Nedense bu kitabı okurken yönetmenliğini Frank Darabont'un yaptığı Esaretin Bedeli aklıma geldi oradaki oyuncular aklımda canlandı. Aslında pekte bir alakası yok. Bilemiyorum.Bu incecik 88 sayfalık kitap bana birçok şey kattı. Bu tuhaf şimdiye kadar okuduğum birçok kalın tabiri kullandığım şimdiki yazılan romanlardan böyle bir tat almadım. Satranç kitabı adı gibi düşündürüyor bir süre sonra acaba bende böyle kendimle birşeyler yapabilir miyim diyorsunuz. Bence lafı dolandırmadan okuyun derim eminim size de birşeyler katacaktır...
Orijinal bir konusu olduğunu düşünebiliriz İnsanı hayata bağlayabilir. Bir kitabı okurken altını çizenleri hiç anlayamam hani zarar gelmesin karalanmasın diyenlerdenim ama bu kitapta bu olay imkansız o kadar özenle yazılmış satırlar paragraflar var ki...Okumanız gereken mükemmel kitaplardan biri
Kurgusu güzeldi olay akıcıydı sonunu sürprizlerle doluydu ama anlatım dili biraz kötüydü diyebilirim yine de okunmaması için hiç bir neden yok
Ben gibi romantik kitapları okuyamayanları bile sevdiren mükemmel bir kitaptı. Gülüp ağladığım kalbimdeki sızıyı hissettiğim ve sonunu merakla beklediğim aynı zamanda hiç gelmesin dediğim harika kelimesi yanında az kalan bir kitaptı...
Teşekkürler Maria️
