Salman Rüşdi'nin (evet Rüşdi, Raşday değil) kişisel sorunları ve açıklamaları ile İslam dünyasındaki edindiği pozisyondan da bahsetmek istemem. "Şeytan Ayetleri" kitabı ile tüm İslam aleminin tepkisini çeken, çok iyi bildiğimiz ve onlarca masum insanın feci şekilde yanarak can verdiği Madımak Olayının bile Aziz Nesin'in bu kitabı Türkçe'ye çevirmeye çalışmasının da sebep olduğuna dair varsayımların dolaştığı bir ortamda, elbetteki yazarın hayatından bahsetmek sanırım kötü bir fikir olurdu. O yüzden sadece edebi açıdan kitabı değerlendirmek istiyorum.
Floransa Büyücüsü okuduğum en muhteşem eserlerden biriydi. Yıllarca yapılan araştırmaların sonucu olarak kaleme alınmış, Rönesans İtalyası'nın Mediciler dönemindeki Floransa'sından, doğu mit ve kültürlerine uzanan, Osmanlı dönemindeki devşirmelerden de oldukça gerçekçi sayılabilecek şekilde bahseden fantastik bir romanla karşılaşacaksınız. Babur İmparatoru Ekber'in saltanatı ve azameti, çok güvendiği kişiler olan Birbâl'in bilgeliği ve Ebu'l Fazl'ın taktik dehası, kısa olarak anlatılmış olsa da ressam Dasvant'ın ustalığının, kılıktan kılığa ve isimden isme bürünen Uccello'nun kurnazlıkları ve Binbir Gece Masalları tadındaki daha bir çok masal ve hikayenin birleşimi gibi görünse de tek bir roman olan bu muhteşem eser tam bir başyapıt.
Tüm kitapsever dostlarıma iyi okumalar dilerim.