Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Her gün bir yerden göçmek ne iyi her gün bir yere konmak ne güzel bulanmadan donmadan akmak ne hoş dünle beraber gitti cancağızım ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Sayfa 109Kitabı okudu
Gittin ey sevgili şimdi yollardasın Ayın değirmisini başına yastık yapmış uyumaktasın güzel uykular, renkli düşler seninle olsun ama bir zamanlar dizlerimde yattığını da unutma, hatırla emi!
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Tatlı bir ömür gibi gitmeye niyetlendin ayrılık atını eğerledin inadına. Git, yeni ülkeler gör, büyülü diyarlar gez. Ama benimle eğleştiğin toprakları da unutma, hatırla emi!
Sayfa 108Kitabı okudu
Bab-ı Sadis
Ya'nî buyururlar ki, "Ben Resûl hazretlerinden iki ilim kabını hıfz eyledim. Ammâ bir kabı halka izhâr eyledim ve ama ol bir aharını eğer izhâr eylesem benim bu taâm yediğim boğazım kat' olunurdu" der.8 Ve a'lem-i nâs Hz. İbn-i Abbâs'dan mervîdir ki, bir gün; اَللّٰهُ الَّذ۪ي خَلَقَ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ وَمِنَ الْاَرْضِ مِثْلَهُنَّۜ يَتَنَزَّلُ الْاَمْرُ بَيْنَهُنَّ [Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar ara¬sından inip durmaktadır.]9 âyetini tilâvet eylediler ve buyurdular ki, لو ذكرت تفسير هذه الاية لرجمتموني وفي رواية اخرى لقاتم اني كافر ["Eğer bu âyetin tefsirini zikretseydim beni recmederlerdi!" bir diğer rivâyetde de "benim kâfir olduğumu söylerlerdi!"] Ve Hz. Şeyh Fütûhât'da ve İmâm Gazzâlî Minhâcü'l-Abidîn'de bu ebyât-ı şerîfeyi Zeynelâbidîn b. Hüseyin b. Alî'den (r.a.) rivâyet edip buyururlar. Ol Hazret buyurmuşlar ki; Şiir: يارب جوهو علم لو ابوح به لقيل لي انت ممن يعبد الوثنا ولاستحل رجال مسلمون دمي يرون اقبح ما يأتونه حسنا [Nice cevher-i ilim vardır ki, eğer ben onu izhâr eylesem, bana "sen puta tapan kimselerdensin" denilirdi. Nice müslüman kimseler kanımı helâl sayarlardı da, yaptıkları şeyin en çirkinini güzel görürler idi] _________________________ 8 - Buhari iıim,42. 9 - Taıak, 65/12.
Sayfa 377 - Vefa Yayınları - 1.Basım - Mart 2008
"Ne oldu, niye sustun?" sustum çünkü senin şiir okumanı bekliyorum.
Dinle o zaman başlıyorum... Tatlı bir ömür gibi gitmeye niyetlendin Ayrılık atını eğerledin inadına. Git, yeni ülkeler gör, büyülü diyarlarda gez. Ama benim eğleştiğim toprakları da unutma, hatırla e mi! Gittin ey sevgili şimdi yollardasın Ayın değirmisini başına yastık yapmış uyumaktasın Güzel uykular, renkli düşler seninle olsun Ama bir zamanlar dizlerimde yattığını da unutma, hatırla e mi. (Mevlana Celaleddin Rumi)
Şiir o kadar güzeldi ki, nefesim kesildi. Öylece kaldım.
Sen ne yapıyorsun?
Neşeyle fısıldadı : "Şiir okuyorum." Duyduğuma inanamadım. " Sen şiir sevmezsin ki!" diye söylendim. "Sevmediğimi nereden çıkardın? " "Bana hiç şiir okumadın." "Emin misin? Okumadım mı?" Okusaydın unutmazdım...
"Şiir bir aşk'ı kurtarabilir mi?"
Reklam
Ben derim nükhet-i zülfün ey bab-ı sabâ O gider başıma sevda-yı perişan getirir Ben derim kaasıda git nâmeyi cânâna ilet O gider sür'at ile katlime ferman getirir
Sayfa 18 - Sufi KitapKitabı okudu
Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim Ama senden başka kimse duymayacak Kimse anlamayacak.
Sayfa 369Kitabı okudu
Tatlı bir ömür gibi gitmeye niyetlendin Ayrılık atını eğerledin inadına. Git, yeni ülkeler gör, büyülü diyarlar gez. Ama benimle eğleştiğin toprakları da unutma, hatırla emi! Gittin ey sevgili şimdi yollardasın Ayın değirmisini başına yastık yapmış uyumaktasın Güzel uykular, renkli düşler seninle olsun Ama bir zamanlar dizlerimde yattığını da unutma, hatırla emi!
Her gün bir yerden göçmek ne iyi her gün bir yere konmak ne güzel bulanmadan donmadan akmak ne hoş dünle beraber gitti cancağızım ne kadar söz varsa düne ait şimdi yeni şeyler söylemek lazım. Mevlana
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim Bütün kulaklardan gizli sırlar bahsedeceğim Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim Ama senden başka kimse duymayacak Kimse anlamayacak
Aşk günahkârıyız biz, Müslüman başka Minik karıncayız biz Süleyman başka Solgun bir yüz iste bizden, bir ciğer parçası İpekli kumaş satan bezirgân başka.. ..
Sayfa 394 - Yapı Kredi Yayınları, 4.Baskı, TÜRKİYEKitabı okudu
_Mustafa Kemal, bir Türk’tü; Türk olmaktan gurur duyuyor; “Türkiye Türklerindir” parolasıyla yaşıyordu. Ne Tanrı’dan, ne bir kişiden ne de kurumdan çekinmeyen, tam bir devrimciydi. Onun için resmi ya da kutsal olan hiçbir şey yoktu. Türkiye’yi Padişah’ın ehliyetsizliğinden ve despotizminden olduğu kadar, yabancıların pençelerinden kurtarmakla
"PUTLARI DEVİRİYORUZ" *HENGÂMESİ
- "1928-29 yıllarındaki hengâme Genç Şairin hayatında çok renkli ve hareketli. Nazım Hikmet'in Bâbıâli'de, Karagöz'ün beyaz perdede tepeden yere şamatalarla inmesi gibi peydahlandığı zaman... Ortada, Nazım Hikmet ve kumpanyası "Resimli Ay"cıların (Zekeriya ve Sabiaha Sertel'ler) kopardıkları bir nâra: "Putları Deviriyoruz!" eskilerin, kerpiç şatolarını yıkma davranışı... Bi de "taktak"lı "tuktuk"lu, davul sesi şiir: İniyor kayık / Çıkıyor kayık... /İniyor ka... / Çıkıyor ka... /İn! / Çık! / Tık!/ Pık! Bütün burjuvaların çenesi düşmüş ve bu Moskova mamulü apıştırma şiiri karşısında, Eşref Şefik, Peyami Safa ve Genç Şair'den başka büyülenmeyen kalmamıştır!"
Sayfa 81 - 82 Hengâme, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
TÜRKİYE'NİN BAUDELAİRE'İ...
Salih Zeki, Genç şairin 4 formalık minicik şiir kitabı için hararetli methiyeler yazdı ve onları Abdullah Cevdet'in meşhur "İçtihat" mecmuasında yayınladı. Mecmuanın kapağına Genç Şairin resmini koydurdu ve hakkında şu hükmü verdirdi: "Türkiye'nin Baudelaire'i"..
Sayfa 53 - İçtihat, 2. Baskı 1976, Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
324 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.