Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Bağımlılık davranışı “Başta sizi mutluluktan havalara uçuran ama sonra kendinizi bağımlı, kontrolden çıkmış ve çaresiz hissetmeye götüren, duygudurum değiştirici olay, deneyim, ilişki ya da madde. Davranışın amacı duygulardan kaçınmaktır."
"Çift Kişilikli Gibi" Diye Tabir Edilen Oluş
Normalde sakin, sessiz, ürkek, çekingen, mütevazı hatta silik biri olup alkol ya da madde kullandığında öfke patlamaları yaşayan, sözel ve/ veya fiziksel şiddetle yakınlarına kan kusturan bağımlıların pek çoğu örtük narsist ya da borderline yapıdaki bireylerdir. Kişi ayık olduğunda gerçekliği yadsıyarak, duygularını bastırarak, kendini kuma gömerek hayatla baş edebilirken, alkol/ madde etkisiyle inhibisyon( baskılama) zayıfladığında baş edemez olur. Öfke, nefret, haset, kin, hınç ve bastırılan başka ne varsa açığa çıkar, etrafa dökülüp saçılır. Bağımlılık neden değil sonuçtur, özellikle kişilik bozukluğu söz konusuysa.
Reklam
177 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Dostoyevski'nin kitaplarını okumaya başlarken her defasında heyecanıyorum. Bi kitabını bitirip hemen diğer kitabına geçme isteği beliriyor içimde.Kitap yavaştan karakterleri ortaya koyarken gittikçe sizi içine çekiyor. Hiç kuşkusuz insanı bu kadar iyi anlatan nadir yazarlardan birisidir Dostoyevski . Kitapta ise hem bir insana hemde kumara duyduğu tutkuyu önümüze sunmuş. Kitapta hırs,aşk, risk ,tutku, bağımlılık,pes etmemek gibi olguları fazlaca görüp bittikten sonra kendinizi bi sorguluyorsunuz. Okumanız tavsiyesiyle
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,7bin okunma
Şunu fark ettim yaraların seni yıktı geçti Ve yine o yaraların seni inşa edecek ama Ama O gücü kendinde bulman için çokca cesarete ihtiyacın var Unutma ki seni olduğun konuma getirenler yani sana kendini mecbur hissettirenler asıl sorumlu Ve sen hayatını sağlıksız bir Korkunç bir bağımlılık olarak yaşıyorsun Ben bugün buna bir isim verdim Köle psikolojisi
88 syf.
10/10 puan verdi
Sanoc- Mehmet Teber// Kitap Yorumu "Sanal Oyun Canavarına Karşı Savaşmak İster Misin?" Merhaba! Ebeveynlerin çok seveceği bir kitap ile sizlerleyim. Telefon, bilgisayar, oyun bağımlılığı malesef küçük yaşlardan itibaren oluşuyor günümüzde. Çocukların dışarıdaki oyun alanları her geçen gün azalmakta. Popülerleşme adı altında izledikleri
Sanoc
SanocMehmet Teber · Çok Çocuk Kitap · 202323 okunma
Bağımlılık, kendine olan saygının azalması ve itibarından vazgeçmenin bir sonucudur.
Reklam
Bağımlılık düzeyinde beğenilme arzusu uyandırdığı ve beğeni(like) alamama/eleştirilme gibi kaygılara sevk ettiği bilinen, buna bağlı olarak da narsizm, anksiyete, dikkat eksikliği, hiperaktivite gibi kişilik bozukluklarını tetiklediği hekimlerce kabul edilen bilinçsiz sosyal medya kullanımının, fıkhî açıdan problemli olduğu söylenebilir..
hayatın yazılı olmayan kuralına göre; insanlığın en alt seviyesi, fesatlık mertebesidir.
Toplum normlarına meydan okurcasına davranışlarda bulunmanın derininde aşırı bağımlılık eğilimleri bulunur. Böylesine bağımlı bir insan özerk olmayı öğrenememiş olduğundan, karşıt tepki geliştirmeyi bireyselleşme olarak yorumlar.
Tüm bilgeliğimiz kölece önyargılara bağlılıktan ibaret; tüm alışkılarımız yalnızca bağımlılık, sıkıntı ve baskı. Uygar insan kölelik içinde doğar, yaşar ve ölür. Doğuşunda bir kundak içinde dirilir; öldüğünde bir tabutun içinde çivilenir; insan şeklini koruduğu sürece, kurumlarımız tarafından zincirlenir.
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bir millete adanmış hayatlardan..
"Köklü milletlerin, yine köklü alışkanlıkları; örfleri, adetleri, töreleri olur. Bizden olmayan birinin bizi anlamasını ve anlatmasını bekleyemeyiz. Bizler aile bağları güçlü, birbirlerine bağımlılık derecesinde düşkün, büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgili bir milletiz. Biz çocuklarımızı 18 yaşına geldiğinde sokağa bırakamayız. Yaşlılarımıza evin başköşesinde yer verir ve onlara kendimiz bakarız. Özgürlük anlayışımız bile onlardan çok farklıdır. Birbirimizi hem çok sever, hem çok müdahale ederiz. Namus için cinayetler işleriz. Kol kırılır yen içinde kalır, kan tükürür, kızılcık şerbeti içtik deriz. Çabuk kızar, çabuk unutur, çabuk seviniriz. Onlar bizi anlamaz, anlayamazlar, onun içindir ki yurtdışında yaşayan Türkler, her tür bedensel sorunlarına oralarda çare bulurken, ruhsal sorunları için memlekete koşarlar."
“İyi ki ben buradayım!”, “bırak ben yapayım, sen anlamazsın. “ Partnerinin bilinçli olarak aramadığı bir bağımlılık ilişkisini kendi kurar.
Bağımlılık bir gerçektir, bir tercih ya da seçenek değildir.
"Alışkanlık" dediğimiz meselenin hayatımıza artık iyice kendisine doğru çekmeye başladığı, bozucu unsurlara dönüştüğü duruma "bağımlılık" diyoruz. Alışkanlıklar aslında normal hayatımızı sürdürmek için gerekli rutinleri otomatik pilotta yapmamızı sağlayan yeteneklerdir ama alışkanlıklar bağımsızlığa dönüşmeye başladığı zaman duygusal dünyamız bize o bağımlı olduğumuz şey ne ise- bir madde yahu davranışı fark etmez -onu elde etmenin dünyadaki en önemli haz ya da rahatlık kaynağı olduğunu dikte etmeye başlar. bu bozulmuş duygusal sinyallerin hayatımıza doğrudan yansıdığı çok yaygın gördüğümüz örneklerden bir tanesidir.
Teknoloji devlerinin çocukları
Cihazların ne kadar bağımlılık yaratabileceğini bilen teknoloji devleri bile kendi çocuklarına katı kurallar getiriyor. Microsoft'un kurucusu Bill Gates, çocuklarının telefon için yalvarmalarını görmezlikten geldi ve on dört yaşlarına kadar onlara telefon almadı. Steve Jobs'ın biyografisini yazan Walter Isaacson şöyle diyor: "Steve, ailesiyle her akşam mutfaklarındaki büyük, uzun masada yemek yer, o sırada kitaplardan, tarihten ve bir sürü başka şeyden bahsederlerdi."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.