Bir kimse avratının dübüründen (arka tarafından) cima etse Allah-u teâlâ ve melekler ona lanet eder ve rahmet-i hakka vasıl olmaz (hakkın rahmetine ulaşamaz).
Üniversitede her dönem zorunlu felsefe derslerimiz vardı zaten ilgim de olduğu için keyifle geçerdi dersler ama bu kitabı bilmiyor olmak beni gerçekten üzdü ve kesinlikle büyük bir eksiklik hissettim.
Yıllar sonra bu açığı kapatmış olmak bir nebze rahatlatıyor.
Kitap
Sevgili Saramago sevenler, sevmeyenler, sevmeye çalışanlar ve yalnızca okuyanlar.
Yeni bir Saramago kitabı ile karşınızdayım. Uzun ve detaylı bir yazı olacak. Aslında bu yazıyı kendim için yazdım; okuyup da sevdiğim bir kitabı unutmamak için, detaylarını hatırlayabilmek için. Anladığımı kendime anlatabilmek için.
Epey de gevezelik ettim, uzun
“Kendisiyle uyum halinde olan bir insan, başkalarına dostça yaklaşır, ama gereğinde onlara karşı çıkar ve haklarını savunmak için savaşır, bazen ise yalnız kalmayı yeğler. Bu durumlardan hangisini yaşayacağının seçimini o andaki içsel yaşantılarına ya da içinde bulunduğu çevresel koşullara göre seçer. Buna karşılık, insanlar vardır, sürekli başkalarının sevgisini ve onayını kazanmaya çalışır ve bunu yaparken de kendi kişiliklerinden ödün verirler, insanlar vardır, diğer insanları sürekli karşılarına alır ve dünyaya karşı sonu gelmeyen bir öfke yaşarlar. Ya da insanlar vardır, başkalarıyla aralarına görünmez bir engel koyar, onlarla yakın duygusal ilişkiler kuramazlar. Süreklilik gösteren bu üç tür tutumun her birinin gerisinde korku ve kızgınlık duyguları bulunur.”