Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bazen hayata öyle bir anı birakirsin ki içindeki derinlikleri senden başka kimse bilemez. Bir kaç fırça darbesi bırakırsın.. fakat senin gördüğün derinliği kimse göremez. Bu sevdiğinin gozunden sevgiliyi görmektir. Kimse senin baktığın gibi bakamaz. senin sevdiğin gibi kimse sevemez... JoJo moyes her kitabında beni alıp götüren harika bir yazar... Kitabı ikinci okumam ama asla sıkılmıyorum. Her kadının JoJo moyes okumasını isterim . Kadınlığın derin duygularını çok güzel anlatıyor
Ardında Bıraktığın Kadın
Ardında Bıraktığın KadınJojo Moyes · Pegasus Yayınları · 20141,985 okunma
133 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Romeo ve Juliet
romeo ve juliet.... acı bir aşk hikayesi evet. ama herkesin dediği gibi aileler mi sebep oldu ölümlerine yoksa kendileri mi? evet, ailelerinin düşman olması, julietin babasının, juliet’i paris ile evlenmeye zorlaması... bunların da etkisi de var. ama bir de şu şekilde bakamaz mıyız olaya? romeo’nun rosalin’e karşı olan sadakatsizliği diğer insanlar tarafından şıpsevdi olarak görülüyor. ve eğer juliet’in kuzenini öldürmeseydi sürülmeyecekti verona’dan. ve belki de ailelerine evlendiklerini söyelseler her şey daha güzel olacaktı onlar için. ya da mektup zamanında iletilseydi. ya da ve bence kesinlikle bu yüzden gençlik ateşinin harında bu kadar harlanmasalardı, belki biraz daha sabırlı olsalardı..... onlar için trajik olan bu sonu belki de kaderleri böyle yazdı... hiç kavuşmaması gereken iki düşman ailenin çocuğu değil onlar. romeo ve juliet hiç kavuşmaması gereken gençlik ateşinde yanan sabırsız bedenlerdi.
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,6bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Başkaları için kendini kaybetmek mıdır aşk Birisinden neden kaçırırız gözlerimizi? Utançtan olabilir, suçluluk duygusundan olabilir... Peki neden utanıyorum ki ben? Benim utanacağım ne var? O utansın! Bu kadar iyi niyet, bu kadar sabır, bu kadar sevgi, bu kadar anlayış... Tekrar bakıyorum aynada kendime zorlayarak; yine o nefesin kesilme hissi, boğulma hissi... Oradaki her ne ise boğuyor beni. Zavallılığın boyutları öylesine büyümüş ki gözlerimde; bunu temizlemek ve o surata tümüyle hâkim olmuş, gitmemecesine oturmuş çaresizlik ifadesine tahammül edebilmek zor, çok zor... Bakmamak en iyisi. Bu gördüğüm kişi ile ne halt edeceğini, ne halt edilemeyeceğini bilmeden, onu kabul etmek zorunda olduğunu bilmek... Kesiliyor tabii nefes, “Geber!” dercesine. Sebep bu olsa gerek. Ne bileyim... Sahi neden bakamaz insan birinin gözlerine? Acımak olabilir mi? Hani öyle acı içinde bir varlık vardır ki, bakamazsın gözüne, utanırsın kendinden. Bu mu sebep? Peki o zaman kim bu benim acımdan utanan ya da acısına bakmaya katlanamadığını, kim
Seyir
SeyirPiraye · Mona Yayıncılık · 20219,8bin okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Hiçbir şey hissedemeyen insanlar nasıl ağlar?” Yunjae, Aleksitimi (duygusal sağırlık) hastası bir çocuktur. Beynindeki ‘badem’ olarak adlandırdıkları amigdala normalden ufaktır, bu yüzden korku, öfke, üzüntü, sevinç, aşk duygularını asla hissetmez, başkalarının davranışlarını anlayamaz. Annesi ve ninesi, ona her zaman yardımcı
Badem
BademWon-pyung Sohn · Peta Kitap Yayınları · 20212,008 okunma
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
David Gurney, eşi Madeleine ile Walnut Crossing kasabasının dışında, 19 yüzyıldan kalmış, vişne, meşe ve akça ağaçlarıyla çevrili bir çiftlikte yaşıyordu. New York Polis Teşkilatı'ndan yeni emekli olmuştu. Yıllarca çalıştığı işte birçok başarıları olan, herkesten farklı özelliklere sahip  bir cinayet dedektifiydi. Artık karısıyla emekliliğin
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı TutJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 202341,1bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Biraz farklı bir değerlendirme olacak. Konu varlık. İnsan çoğu zaman varlığını yaşlanınca aynanın karşısına geçince fark eder. Varlığını fark etmeyen ölüme, yani yokluğuna bakamaz. Aynanın karşısına geç farkına var.zamanın varlığını keşfeden, kendi varlığı ve yokluğunu keşfeder. Zaman değerlidir, boşa harcayacak tek bir saniye yoktur. Ölüm korkusu sizi huzursuz yapar, ölüm bilinci sizi daha doğru yaşamaya iter. Öleceğiz, zaman kısa, kötü şeyler için zamanımız yok. Öleceğini hatırlamak sizi yanlış eylemlerden kurtarır. İnsan doğaya bakmalı. Yoldan geçerken ağaçlara bakın, yapraklar öldü..... Kariyer, para, mal, mülk, ve sürekli başarı arzusu, bunlar dünyadaki sembolik ölümsüzlüğü ifade eder. İnsan bunlarla ölümlülük duygusunu bastırır. Geçici dünyada sınırsızca yaşıyoruz. Ölum fikri insanı daha zengin ve dolu yaşamaya iter.
Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek
Güneşe Bakmak Ölümle YüzleşmekIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20172,196 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
25 günde okudu
#okudumbitti Merhabalar Bugün sizlere @nurdaninkitapligi 'nin moderatörlüğünde okuduğumuz @dkyayinlari 'ndan çıkan yazarımız @basakuzlu 'nun kaleme aldığı #öteki adlı kitap ile geldim Öteki, kaybettikçe güçlenen bir karakterin hikayesi. Efsun, annesi ve babasıyla mutlu bir hayat yaşayan bir kız çocuğudur. Çocukken anneannesini ve ardından babasını kaybeden Efsun'un bir daha eskisi gibi bir hayatı olmayacaktır. Efsun, çocukluktan beri kendini bayan olarak değil erkek olarak görür. Bu durumunu belli bir yaşa kadar ailesinden gizler. Bu zaman diliminde bedeninden tiksinmeye başlar. Hatta aynaya bakamaz duruma gelir. Kitapta Efsun'un Onur olma yolundaki mücadelesine, çektiği sıkıntılara şahit oluyoruz. Kitabı hem konusu bakımından hem de dilin akıcılığı açısından bir solukta okuyacaksınız. Yazarımız insanların nasıl öteki'leştirildiğini, öteki'leşen bireylerin içinde bulunduğu ruhsal çöküntüyü Efsun üzerinden okurlarına çok güzel yansıtmış. Keşke kitap daha uzun olsaydı. Efsun'un Onur olduktan sonraki yaşamı keşke kısa bırakılmasaydı Sonuç itibariyle herkesin okuduktan sonra ders çıkaracağı kendini ve toplumu sorgulayacağı bu kitabı gönül rahatlığı ile öneriyorum #okudumbitti #kitapyorumu #kitapönerisi #öteki #kitapkurdu
Öteki
ÖtekiBaşak Uzunömeroğlu · Dağhan Külegeç Yayınları · 201933 okunma
212 syf.
8/10 puan verdi
Beyhude ömrüm / Mustafa kutlu
Mustafa Kutlu en sevdiğim Türk öykücülerdendir. Beyhude Ömrüm de bence en başarılı çalışması. Kitapta bir köylünün bahçe kurma sevdası atrafında gelişen hadiselerle köyün yavaş yavaş boşalmasını iyiden iyiye hisseder, yüreğinizin bir yerlerinde bir hüzün bulursunuz. O kalabalık düğünleri, bir avuç toprak için edilen kavgaları, köydeki canlılığı bir anda durgun bir göle dönmüş bulursunuz. Terk edilip gidilmiş biri gibi gelir köy size. Son sayfayı okuyup, kitabın kapağını yavaşça kapatıp, rafına koyduktan sonra boğazınıza kocaman bir yumru oturur. Nostaljik biz hüzün yaşarsınız. Muhakkak okumak gerek. "Öyle, bir tahta sıra üstüne oturup derdime yanıyorum. Erkek adam eşinden önce gitmeli. Yaşlı bir erkek eşini kaybedince yetim çocuğa dönüyor; eli iş tutmaz, kendine bakamaz. Oysa kadınlar daha metin ve yalnızlığa dayanıklı." "İnsan bu dünyaya niçin gelir? Herhalde bir bahçe kurmaya..." "Nedir yani; bir karı-kocanın dağ başında bir köylü de olsa, birbirini sevip sayması bahtiyarlık değil midir? O sıra her ikisi de birbirine bakıp: ‘Cenab-ı Hak seni bana, çoluk çocuğuma bağışlasın’ diye içinden geçirmesi çok mudur? Her derdin ilacı; bir tatlı tebessüm, iki güzel söz." “Pembe-beyaz şeftali çiçekleri, süt köpüğü gibi kabarmış erik, kaysı, vişne, kiraz çiçekleri; sarışın kızılcık çiçekleri yağıyor üstüme, serpiliyor gökten. aman allah’ım, ne güzel, ne güzel. Yağsın durmadan, yağsın ve örtsün üstümü bu çiçek kokuları, nerdeyim ben? Gözlerimde yaş, elimde dua. Öldüm ve bir bahçeye gömüldüm.”
Beyhude Ömrüm
Beyhude ÖmrümMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20198,3bin okunma
687 syf.
9/10 puan verdi
·
54 günde okudu
RASKOLNİKOV VE DÜNYASI
Fakirlikten dolayı hukuk öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kalan Roskolnikov’un aklı fikri siyasi ve felsefi düşüncelerle dolmuştu. Herkesin nefret ettiği bir tefeciyi öldürmek onun nazarında suç değildi. Yaptığı planlarda sonra harekete geçip tefeciyi balta ile vahşice öldürür. Fakat tefecinin hiçbir suçu olmayan kız kardeşi olaya şahit olunca onu da öldürmek zorunda kalır. Tefeciye bırakılan birkaç eşyayı da alıp saklasa da bir daha yüzüne bakmaz bakamaz çünkü artık kendi iç dünyası karışmaya başlamıştır. Ödeyemediği borçları yüzünden karakola çağırılınca iç hesaplaşmaları ile birlikte cinayet yerine dönüp olayı soruşturan komiserin ilgisini çeker. Suçu başka biri üstlense de bir numaralı zanlı olur. Hayatında çok değer verdiği sevgilisi Sonya ailesini geçindirmek için hayat kadınlığı yapmak zorundadır. Raskolnikov çektiği vicdan azabıyla olanları sevgilisine anlatır.Pişman değildir ama suçunun cezasını çekmelidir. Ailesine veda edip gitmeyi düşünse de sevgilisininde desteğiyle ceza çekmeyi kabullenir. Ceza sürecinde yaşam şartları ve düşünce dünyasının değişmesiyle, Raskolnikov yenilenmeye yeniden yaşamaya başlamıştır. Sizce iyi bir amaca hizmet eden cinayet affedilebilir mi? Toplumu ayıran alt sınıf, üst sınıf kavramı, acımasız rekabet, vicdan, iyilik, kötülük, adaletin önemi vurgulayan bu kitabı okumak bir zenginlikti benim için.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022160,1bin okunma
375 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
Yeniden iyi Biri Olunabilir Mİİİ?
Kitabın siyasi boyutunu bırakıp, incelemeye geçmek istiyorum. Bir çocuk bu kadar da saf ve iyi niyetli olabilir mi? ( Hasan) Bir çocuk bu kadar bu kadar kötü olabilir mi? ( Assef) Bir çocuk bu kadar korkak olup vefaya vefasızlıkla karşılık verebilir mi? ( Emir) Emir zengin bir babanın oğlu, Hasan da evlerindeki Hizmetlerini gören Ali' nin oğludur. Aynı süt anneyi paylaşmış, birlikte gülüp oynayan iki çocuk. Uçurtma yarışı yaparlarken yarışmayı Emir kazanır ve Hasan Emir' in kaçan uçurtmasını getirmeye gider, Emir de arkasından gelir. Kötü bir çocuk olan Assef Hasan' dan uçurtmayı ister , Hasan ona vermeyince de Hasan'a hayatı boyu unutamayacağı bir kötülük yapar. Emir yapılanları görür ama Yardım etmez, korkup kaçar. Emir, Hasan' ın yüzüne bakamaz onun evlerinden gitmesi için ona iftira atar. Hasan itiraz etmeden suçu kabullenir ve evden ayrılırlar. Sovyet işgali başlayınca Emir ve babası da Amerika' ya taşınır. Yıllar geçer Emir evlenir çoluk çocuğa karışır. Bir gün Afganistan' dan Hasan' ın başının dertte olduğunu söyleyen bir mektup alır, gittiğinde Hasan ve eşi öldürülmüş oğlu da yetimhaneye verilmiştir. İçerisindeki vicdan azabını biraz olsun bastırmak isteyen Emir, çocuğu bulup daha iyi olduğunu düşündüğü bir hayır kurumuna bırakmak üzere onu aramaya gider. Fakat hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Çocuk kötü niyetli insanların eline düşmüştür. Çocuğu kurtarabilmek için büyük mücadeleler vererek onu ailesinin yanına getirir.
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021165,1bin okunma
249 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.